“Son yaşanan gelişmeler ve Avukatlık Kanunu değişikliğinin gündeme geldiği süreçte, gerek avukatlara ve gerekse baro yöneticilerine karşı güvenlik güçlerinin ‘Avukatlık Mesleğinin Onuruna Yakışmayan’ tavır ve hukuksuzlukları önünde TBB Yöneticisi Metin Feyzioğlu’nun gösterdiği, pasif ve velev mesleğin ve meslektaşlarının karşı safında konum alan davranışlarını, en üst meslek kuruluşumuz olan TBB kurumsal kimliğine yakıştıramadığımızdan, mevcut hizmetimize, şu andaki TBB Lideri ile devam etmemizin mümkün olmayacağı açıkça ortadadır.”
Baro yöneticilerinin yürüyüş yaparak değişikliğe karşı durduğu süreçte ‘antidemokratik ve hukuk dışı yollar ve bahaneler ile engellendiği’ kaydedilen istifa metninde, Feyzioğlu’na yönelik şunlara mekan verildi:
“Başkanların, insanlık dışı abluka alında eziyetlere maruz bırakılmasını, ‘Meslek tertibini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, çalışmalarını demokratik unsurlara nazaran sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları’ olan baroların işlevsiz hale getirilişini, ‘Yargı Erki’ içerisindeki bağımsız alanından koparılıp, ‘Yürütme Erki’ talimatlarına boyun eğdirilişini, ‘Paralel Baro’, ‘Antidemokratik Temsil’ pratiğinin yasalaşma sürecini suskunluk içerisinde ve adeta tribünlerden izleyen, Türkiye Barolar Birliği’nin, bütün baroların iştiraki ile oluşan bir kuruluş ve tüm avukatların örgütlü çatısı olduğunu unutan ve umursamayan bir vaziyet içerisindeki anlayış ile birlikte yol yürümemiz, artık imkânsız bulunmaktadır.”
Metinde Feyzioğlu’nun değişikliğe karşı ‘suskun kaldığı’ tabir edilerek, “Feyzioğlu ile birlikte bu suskunluğa ortak olanlar ve kişisel geleceklerini, savunma mesleğimizin temsilinin üzerinde tutanlar, tarihi sorumluluklarından kurtulamayacaklardır” denildi.
Karar