Organize hata örgütü başkanı Sedat Peker, dün akşam stlerinde Twitter’dan yaptığı paylaşımla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 15 Temmuz’dan sonra silah dağıttığını argüman etmişti. Peker’in tezlerinde bahsettiği Ahmet Onay, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu. Peker’in, silahları getiren araçta olduğunu söylediği Ahmet Onay Twitter hesabından “Kamuoyunu aydınlatma metnidir” başlığı altında bir dizi paylaşım yaptı.

Peker’i tanıdığını, savında geçen isimlerle birebir araçta bulunduğunu ve Balat’taki Sveti Stefan Kilisesi yakınlarına gittiğini kabul eden Onay, lakin araçtan inmediğini ve alışverişi yapılan şeyi görmediğini savundu.

Ahmet Onay’ın mevzuya ait açıklamaları şöyle:

“Kamuoyunu aydınlatma metnidir; Bugün ismimin @sedat_peker twitlerinde geçtiğini gördüm. Sedat Peker ile 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sonrasında Gazi olmamdan ötürü tanıştım. (Kendisiyle İstanbul Etiler’de bir restoranda iftar yemeğinde bir ortaya gelerek.) Daha sonra kendisiyle sıklıkla görüşmeye devam ettim. 15 Temmuz 2017 tarihinde darbe teşebbüsün 1. yıl dönümünde bana bir araba armağan etti. Birebir gün yeri cennet olsun 15 Temmuz Şehidimiz Burak CANTÜRK kardeşimin ailesine konut armağan etti. (Haber sitelerinde mevcuttur.)

“KİLİSENİN YAKINLARINDA BULUNDUM”

Kendisini Şehit ve Gazi ailelerine yaptığı yardımlardan ötürü (ben de bir Gazi olduğum için) tüm kamuoyu bilir. Twitlerde bahsi geçen probleme yani asıl gündem hususuyla ilgili açıklama yapacak olursam; @sedat_peker‘in twitlerinde ismi geçen bireylerle bir ortada bulundum. Devrin AK Parti Gençlik Kolları Vilayet Lideri @tahyhan ve yanındaki şahıslarla birlikte Balat’taki ismi geçen kilisenin yakınlarında bulundum. @sebursoganli ile birlikte gittim.

“ASLA PALAVRA KONUŞMAM”

Yanımızda da ismini bilmediğim bir kişi daha vardı, (arabayı kullanan, beyaz Fluence) lakin o süreçte yaralarımın tam iyileşmemesinden ötürü araçtan inmedim. Birbirlerine ne alıp verdiklerini de görmedim. Kalaşnikof marka silahların, bahse mevzu şahıslar ortasında diğer bir yere transfer ya da alışveriş yapıldığını görmedim. Fakat kimseyi (bilmediğim bir mevzu üzerinde) zan altında bırakamam. Buradan sonrası hakkında ne bir fikrim ne de gördüğüm bir şey vardır. Ben asla palavra konuşmam, konuşamam. (Yalanın ortaya çıkmak üzere makus bir yanı vardır)

“AK PARTİ’YE HİÇBİR VAKİT ÜYELİĞİM OLMAMIŞTIR”

Bu paylaşımlar sonrası benim AK Parti’den ve kimi şahıslardan menftim olduğu tarafında toplumsal medya paylaşımları görmekteyim. AK Parti’ye hiçbir vakit üyeliğim dahi olmamıştır. Haber kanallarında ve toplumsal medya platformlarında adımı geçirirken lütfen aileme, şahsıma ve inandığım yola amaç olabilecek (siyasi ve rencide edecek tüm cümlelerden kaçının) zira ben sizin bahsettiğiniz üzere menftçi ve yol bulan tiplerden değilim, olmadım.

@sedat_peker abi ile görüştüğümü asla inkar etmiyorum. Hatta ve hatta tüm bu olaylar yaşanmaya başladığı günden itibaren; başta Sn. Cumhurbaşkanımız, Sedat Peker abi ve İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU’yu sevdiğimden dolayı; Bu kaosların bir an önce son bulup, birlik ve beraberliğimizin zedelenmemesi için her vakit duâ etmişimdir. Allâh buna şahit. Yanlışsız kelamın yemine gereksinimi yoktur. Tüm kamuoyuna hürmetlerimle.”

SEDAT PEKER NE DEMİŞTİ?

Organize hata örgütü başkanı Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyumunda 15 Temmuz gecesi sonrasında devlet envanterine kayıtlı olmayan silahların dağıtıldığını argüman etmişti. Peker, Soylu’ya hitaben,”15 Temmuz’da kahramanlık rolleri oynarken TRT binası baskınına gittiğinde hepsinin elinde kalaşnikof marka silahlar olan birçok sivil şahıs vardı. Bu silahlar da devlet envanterine kayıtlı değil. Biraz evvel anlattığım, dağılımı senin tarafından koordine edilen hiçbir silah da devlet envanterine kayıtlı değil.” sözünü kullanmıştı. Peker, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde demokrasi nöbetlerinin tutulduğu ağustos ayında AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Lider Yardımcısı Osman Tomakin’e bir kasa kalaşnikof silahların teslim edildiğini, silahları getiren araçta Esenyurt AK Parti Gençlik kolları Lideri Abdülsebur Soğanlı ve İçişleri Bakanlığı çalışanı Ahmet Onay’ın olduğunu öne sürmüştü.

Karar