Mafya-siyaset-ticaret üçgenindeki argümanlar Türkiye’yi sarstı. Mevzuya ait tek soruşturma, Peker’in kardeşi hakkında başlatıldı. İktidarın suskunluğu dikkat çekerken BBC’ye konuşan hükümet yetkilisi Peker’in meskenine yapılan baskına ait Soylu’yu yalanladı. Birinci dayanak ise ittifak ortağı Bahçeli’den geldi.
“İçişleri Bakanı yalnız değil” dedi. Bahçeli’nin akabinde de Soylu’ya sahip çıktı, “Hedef Soylu değil Türkiye” açıklaması yaptı.
AK PARTİLİ İSİMLERE HASSAS TENKİTLER
Katıldığı yayında sorulara cevap vermekten kaçınan Soylu, AK Partili isimlere dikkat çeken tenkitler yöneltti. Muammer Güler’i kastederek “Benden evvelki bakanın oğlunun konutundan para sayma makinesi çıktı” dedi.
Peker’e muhafaza verilmesi üzerinden Selami Altınok’u işaret etti. Kendi devrinde müdafaa kararı üç defa uzatılan Soylu “Ben olsam Peker’e müdafaa vermezdim” sözünü kullandı. Sık sık geçmişe atıfda bulunup yeni mevzulara değinmedi.
BAHÇELİ’DEN TAM DAYANAK
Hata örgütü başkanı Peker’in tezleri karşısında Soylu’ya birinci dayanak Bahçeli’den geldi. MHP başkanı “İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını bilhassa tabir ediyorum” dedi. “Bu sorunda tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kastetmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere takviye vermektir” tabirlerini kullandı.
Organize kabahat örgütü başkanı Sedat Peker’in 2 Mayıs’tan bu yana yayınladığı görüntüler Türkiye’nin gündeminde. Peker, şahit olduğu devirdeki kirli münasebet ağına dair savlarını sürdürürken, kamuoyu beklentisine rağmen yargı harekete geçmedi.
Meclis’te kurul kurulmadı, karşılıklı suçlama ve savlar sürdü. Peker’in ithamlarına karşılık veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun evvelki gün katıldığı yayındaki açıklamaları argümanlara karşılık niteliği taşımadı. Soylu’nun talimatı üzerine Peker’in kardeşi Atilla Peker hakkında 1996’da Kıbrıs’ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ait soruşturma başlatıldı.
Güney Amerika’daki uyuşturucu rotasını belirlemekle suçlanan eski Başbakan ve AK Parti İzmir milletvekili Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım da Peker hakkında kabahat duyurusunda bulundu.
Peker, görüntülerine yenilerini eklerken yargının harekete geçmemesi kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu mevzudaki sessizliği dikkat çekiyor. Erdoğan, dün Külliye’de katıldığı programda İslamofobi’ye dair açıklamalarda bulundu fakat bu bahiste bir değerlendirmede bulunmadı.
İktidar kanadından Soylu’ya birinci ve net dayanak açıklaması MHP başkanı Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli, Soylu’nun sözlerini kullanarak İçişleri Bakanı’na takviyesini belirtti, şunları söyledi: “Oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır, çok boyutlu ve çok aktörlüdür. Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir.
Tekrar hiç kimse TSK’nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. Türkiye’nin gündemi görüntü kayıtlarıyla rehin alınamaz, toplumsal medya iftiralarıyla ele geçirilemez. TBMM Başkanlığı vazifesini üstlenmiş, ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek sözle müfteriliktir.
Bu problemde tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kastetmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere dayanak vermektir. Buna da vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş hiç kimsenin hakkı yoktur.”
Soylu da Bahçeli’ye konuşması nedeniyle teşekkür etti. Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “’Devlet-i ebed müddet’ anlayışının Cumhur İttifakı’nda beden bulan ruhunu, güçlü iradesiyle bir kere daha ortaya koyan, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’ye, Türkiye’ye operasyon çekmek isteyenlere karşı bugünkü tarihi hatırlatması için müteşekkiriz” sözlerini kullandı.
SOYLU’DAN AK PARTİLİLERE HASSAS TENKİTLER
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk’te katıldığı yayında AK Parti içindeki eski ve yeni isimlere yönelik kelamları dikkat çekti:
Davutoğlu’nun yakın olduğu think tank kuruluşlarından birine Mithat Sancar konuşmacı olarak getirildi. Biz orada bu durumun sonradan nerelere gidebileceğini gördük. Ben o devir AK Parti’de teşkilat lideriydim. Arkadaşlarla konuştuk ve ülkenin tehlikeli bir noktaya gittiğine karar verdik. Biz arkadaşlarımızla bir çaba başlattık Bir MKYK öncesinde benim de öncülük etmemle imzalarlar toplandı.
(2015 Haziran seçimleri sonrası) Bugünkü üzere hatırlıyorum, birinci MKYK toplantısında bugün DEVA Partisi’nin lideri Ali Babacan o gün şunu söyledi: ‘Hiç bu işlere bakmamalıyız, ekonomiyi ayakta tutmalıyız.’ Dedim ki bizim sorumluluğumuz bugün bu değil, sorumluluğumuz demokrasiyi ayakta tutmak ve hükümeti kimin gayretlerine ilişkin kurabileceğimizi gerçekleştirmek.
2017 yılında oğlunun arabasının durdurulup arandığı savının gerçek dışı olduğunu belirten Soylu’nun olayı temelsiz olduğunu anlatırken eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’i işaret ederek 17/25 Aralık olayına hatırlatması dikkat çekti.
Soylu, “Başınıza bir iftira gelirse ne yapacaksınız? Oğlumun arabası durdurulmadı. Benden evvelki içişleri bakanının oğlunun konutundan para sayma makinesi çıktı. Burada çocuklarımızı hadım ettik, aman bir şeye karışmayın, bir şeyin içinde bulunmayın, dikkat edin, işinizi yapın” tabirini kullandı.
Programın akabinde Muammer Güler’le ilgili kelamlarıyla ilgili tweet atan Soylu, “Dün nasıl ki, evvelki İçişleri Bakanımız Sn. Muammer Güler’in oğluyla ilgili palavrayla algı siyaseti yapılmaya çalışılıyorsa, bugün de tıpkı algı siyasetini devam ettirmeye çalışıyorlar. Palavrayla üretilmeye çalışılan algı siyasetine karşı uğraşımızı sürdüreceğiz” dedi.
Sedat Peker’e müdafaa verilmesinin bir kurgu olduğunu ileri süren Soylu, olayla ilgili bir periyot İçişleri Bakanlığı yapan AK Parti Milletvekili olan Selami Altınok ve eski İstanbul Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan’ı suçladı.
Soylu’nun konuşmasında sık sık kendisinin misyonunu yaptığı fakat yargının yetersiz kaldığını söylemesi de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yönelik bir tenkit olarak değerlendirildi.
“İddialar karşısında istifayı düşünmüyor musunuz?” sorusuna verdiği karşılıkta “Ben savcılığa başvurdum mu? İki farklı unsur var. Tezlerin araştırılmasını istiyorum, yanlışsız mu? Argümanlarda tek ben miyim? Savlarda tek ben değilsem. Bir sürü insan var.
Haydi Özışık var. Süleyman Özışık var. Birçok isim söyleniyor. Hepsini çağıracaklar, soruşturacaklar. Ben de gideceğim, anlatacağım” karşılığını vermesi de dikkat çekti.
‘DAVUTOĞLU’NU SUÇLAMASI UTANÇ VERİCİ’
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, Soylu’nun Davutoğlu’nu ‘oda dinleme’ suçlaması hakkında konuştu. Özcan, Soylu‘yu istifaya çağırarak “Foseptik patlamıştır bu argümanlar ortadadır. Argümanlara cevap vermek yerine Davutoğlu’nu oda dinlemekle suçlamak utanç vericidir. Soylu, Erdoğan’ın bakanı mıdır Bahçeli’nin bakanı mıdır?” sözünü kullandı.
HDP İLE ANAYASA ÇALIŞMASI GÜNDEME GELMEDİ
KARAR TV’ye konuşan Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Nedim Yamalı, cürüm örgütlerinin siyasete nasıl dahil olduklarını değerlendirirken Davutoğlu’nun Başbakan olduğu periyotta, bu mevzuda iktidarı uyardığını lisana getirdi: “Sayın Genel Liderimiz, ocaklar ya da platformlarla ilgili, bunları yasaklayan bir genelge yayınladı, teşkilatlara gönderdi.
Genel Lider o vakit dedi ki; ne olduğu belirli olmayan bu yapıları hiçbir vakit partiye sokmayacaksınız” dedi. Yamalı şunları söyledi: “Soylu ‘ben çok sıkıntılar çektim’ diyerek yalnızca AK Parti’nin kuruluşundan bahsetti. Soylu’nun AK Parti’de ömrü fazla olmayacak. HDP ile Anayasa çalışması asla gündeme gelmedi.”
Karar
