Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne’de Muhtarlar Buluşması’ndan konuştu. Burada kıymetli açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, son devirde gündeme gelen cumhurbaşkanı adaylığı argümanlarına cevap verdi.

Kılıçdaroğlu, “Ali mi olsun, Veli mi olsun, anketler geziyor. Evvel ülkesini seven her vatandaşın elini vicdanına koyup şunu düşünmesi lazım, bu memlekete nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı ? Asıl sorumuz bu olmalı. O denli bir cumhurbaşkanı olmalı ki 83 milyonu kucaklamalı. Sen doğuda, batıda yaşadın hayır efendim, bu memlekette yaşıyorsan, bayrağınla, vatanınla hiçbir sorunun yoksa 83 milyonu kucaklamalı. Cumhurun lideri olmalı yani tarafsız olmalı yani bir partinin genel lideri değil, bütün vatandaşları kucaklamalı. Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin günün 24 saati konuşması yanlışsız değil. Çok kıymetli günlerde, çok kıymetli vakitlerde açıklama yapar ve bütün vatandaşlar da dikkatle dinler. Klasik tabirle cumhurbaşkanı her şeye maydanoz olmaz” dedi.

‘YAŞAYIŞIYLA ÖRNEK OLMALI’

Cumhurbaşkanı’nın kendisi ve ailesiyle birlikte topluma örnek olması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

“Yaşayışı örnek olmalı. Herkes bilmeli ki seçtiğimiz cumhurbaşkanı mütevazı, dürüst, mal varlığı hasebiyle birilerinin tehdidine maruz kalamaz, ahlaklı, vatandaşı ile muhatap olurken alçak gönüllüdür. Cumhurbaşkanı bu türlü olmalı. Cumhurbaşkanı arıyorsak niteliklerini evvel başımızda oluşturmalıyız. Sevecen bir insan, adaletli olmak zorundadır. Adaletin yanında durmak zorundadır. O vakit diyeceğiz ki, evet bizim seçtiğimiz cumhurbaşkanı adaletli bir cumhurbaşkanıdır. Yaşayışıyla topluma örnektir diyebileceğiz. Onurlu ve başı dik gezen biri olmalıdır. Birilerinin önünde eğilmeyen, tehdit edilmeyen, tehdit edildiğinde de gerektiğinde meydan okuyan, ‘araştırmazsanız namertsiniz’ diyen niteliklere sahip olan bir cumhurbaşkanı olmalıdır.

Cumhurbaşkanı vatandaşın kimliği, inancı ve ömür şekline müdahale etmemeli, her vatandaşı kucaklamalıdır. Kimlik üzerinden siyaset yapılmaz. Zira kimse anne ve babasını seçme hakkına sahip değildir. İnanç üzerinden siyaset yapılmaz zira Allah ile kul ortasına girmeye kimsenin hakkı yoktur. Kimsenin ömür usulü üzerinden siyaset yapılmaz, herkesin ‘başımızın üzerinde yeri’ vardır diyecek bir cumhurbaşkanına gereksinim vardır. Bu türlü olmalı. Biz ne üzerinden siyaset yapıyoruz ? Biz toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Mesela muhtarlık. Bir toplumsal kimliktir. İşsizlik bir toplumsal kimliktir. Apartman vazifelisi bir toplumsal kimliktir. Bunlar üzerinden siyaset yaparsınız. Toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yaparsanız vatandaşın sıkıntısını çözmüş olursunuz.”

‘YARGI VE MECLİS ÜZERİNDEKİ SİYASİ VESAYET KALDIRILMALI’

Cumhurbaşkanının yargı ve meclis üzerindeki siyasi vesayeti kaldırması gerektiğini de belirten Kılıçdaroğlu,

“Cumhurbaşkanının yargı üzerindeki sivil vesayeti kaldırması lazım. Darbe hukukunun üzerindeki kalıntılarını temizleme kelamı vermeli. Şayet bunlar olmazsa Türkiye demokrasisinde önemli yaralar var ve bunlar kapanmaz. Şu örneği vereyim. Japonya’da, Kanada’da var. Bizde niçin demokrasi işlemiyor? Biz birinci sınıf demokrasiyi hak ediyoruz, üçüncü sınıf mı? Cumhurbaşkanlığının birinci sınıf demokrasiyi hedeflemesi lazım, bunun gayretini yapması lazım. Parlamentonun üzerindeki vesayeti sonlandırması lazım. Milletvekili seçiyorsunuz. Allah aşkına hakikaten milletvekili mi seçiyorsunuz? Liste geliyor, altına mühür basıyorsunuz. Gerçek demokrasilerde milletin vekilini millet seçer. Siz liste seçiyorsunuz milletvekili seçmiyorsunuz. O vakit meclisteki yansımaları bu türlü olur. Seçilen vekil vesayetin altında kalıyor” diye konuştu.

‘MUHTARLAR İÇİN DE BİRLEŞİK, FOTOĞRAFLI OY PUSULASI OLMALI’

Toplantıda muhtarlara hitaben konuşan Kılıçdaroğlu, parti olarak hazırladıkları muhtarlık kanun teklifini gündeme gitirdi.

“Sadece bir kanun teklifinin mi olması lazım? Hayır. Yetkilerinizin de olması lazım. Seçimle geliyorsunuz evet. Bize bir teklif yapıldı. Belediye liderleri seçimi ile muhtarlık seçimi başka farklı olsun denildi, kabul etmedik. O da mahallî yöneticiyse muhtar da lokal yönetici. Bu kâfi mi? Hayır. Sizin için de fotoğraflı, birleşik oy pusulanızın olması lazım. Niçin birleşik oy pusulası yok? Muhtarlar için küçük oy verme kağıtları var. Beğenmediğiniz muhtarın kağıdını alıp çıkıyorsunuz, yeni gelecek kişi için kağıt yok. Belediye liderleri, milletvekilleri herkes için var, fakat muhtarlar için yok. Sizin için de olmalı. Gelecek başkaları üzere oy pusulasını atacak. Bu güç değil mi? Çok kolay. Birleşik oy pusulası olması muhtarlık kurumuna ciddiyet kazandırmak demektir” dedi.

‘MUHTARLAR ALINAN KARARLARDA KELAM SAHİBİ OLMALI’

Kılıçdaroğlu, muhtarların, belediye meclisinde mahalleleri ve köyleri ilgili alınan kararlarda kesinlikle bulunması gerektiğine vurgu yaparak, “İster büyükşehirde, ister mahallede, ister köyde muhtarlık yapın. Belediye meclisi karar alıyor mahallenizle ilgili ancak sizin haberiniz olmuyor. Niçin haberiniz olmuyor? Karar alınıyorsa, sen bu mahallenin muhtarıysan bilmen lazım, yanlış mıdır, gerçek mudur sormaları lazım, orada oy kullanmam, kelam sahibi olmam lazım.

Muhtarı kim seçti ? Mahalle sakinleri. Bu türlü bir karar alınacaksa, yasal olarak yani yasal olarak muhtarın kendi mahallesiyle ilgili karar görülecekse muhtar o toplantıya katılacak kelam ve karar sahibi olacak. Alınan karar çok ‘güzel’ diyecek yahut karar ‘yanlış katılmıyoruz’ diyecek. Bu şu manaya geliyor, muhtar seçildiği mahallenin bütün detaylarına ve meselelerine sahip olan en kıymetli kişidir. Şayet mahalle ilgili bir karar alınıyorsa muhtarın görüşünün alınması mecburidir. Bu tıpkı vakitte güçlü bir demokrasi kültürüdür” diye konuştu.

‘MUHTARLIĞIN DA BÜTÇESİ OLMALI’

Muhtarlık bütçesi olması gerektiğini de söyleyen Kılıçdaroğlu, “Her muhtarlığın farklı bütçesi olması lazım. Diyeceksiniz ki, ‘Ya Kılıçdaroğlu sen de amma söyledin’. Muhtarlığın da bütçesi olur. Sizin bulunduğunuz mahallede vatandaş emlak vergisi ödemiyor mu? Ödüyor. Pekala o mahallede o verginin yüzde 1’i muhtarlık bütçesi ayrılsa olmaz mı? Olur. Fakat bunun olduğu takdirde denetlenmesi gerekir. Kaynak var ve adil bölüşeceğiz” diye konuştu.

‘MUHTARLARA BİR KİŞİ TAHSİS EDİLMELİ’

Muhtarların kendilerine ilişkin bir yerinin ve yardımcısının olması gerektiğini söz eden Kılıçdaroğlu, “Muhtarlara kesinlikle bir kişi tahsis edilmeli. Evvel Sayın Bahçeli, sonra Erdoğan, ‘Sen muhtarlara özel kalem müdürü mü tahsis edeceksin?’ dedi. Evet edeceğim. Bürokratik işlerini yapsın. 10 milyon işsiz var. Siz dükkanı kapadınız mı orada kimse yok. Oranın açık olması lazım. Bir de size aylık değil ödenek veriyorlar. Müsaadeye ayrıldınız mı ödenek kesiliyor. Milletvekiline, belediye liderine maaş veriyorlar. Müsaadeye ayrıldığı vakit kesilmiyor. Pekala birebir yerden, sandıktan seçilen muhtara niçin maaş değil de ödenek veriyorlar? Muhtar ikinci sınıf vatandaş mı? Bu ikili standart nedir? Millet ittifakında bunu da kaldıracağız” tabirlerini kullandı.

Karar