Türkiye’nin çeşitli yerlerinde süren yangınlar ile ilgili Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, son bilgileri paylaştı.
“Yardım teklif eden ülkelerden 5 ton ve üzeri su atan, tercihen amfibik lakin amfibik değilse de mümkünse kullanmış olduğumuz İlyuşin-76 ‘lar üzere 40 ton su atabilen büyük tanker uçakları burada tercih ettik” diyen Pakdemirli’nin açıklamalarını Eski Türk Hava Kurumu Lideri Erdoğan Karakuş, kıymetlendirdi.
“UZAK ARALIKTAN SU BIRAKMASI BİR ŞEY SÖZ ETMİYOR”
Orman yangınlarını söndürmek için atılan su ölçüsünden daha kıymetli ögeler olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
“Orman yangınlarını söndürmede birinci öncelik nedir biliyor musunuz? Atılan su ölçüsü değildir. Artık herkes takmış başına, su ölçüsü fazla atan uçak güya fazla iş yapar üzere görünüyor. Alakası yok. Türkiye’nin engebeli durumuna bağlı olarak en büyük uçak tipi; CL 215 yahut 415.
Bundan daha büyük uçak; Türkiye’de yangın söndürmelerinde kullanılmaz. Kullanılması uygun değildir; uçaklar çevik olacak çevik. Yanan alevin üzerine gelecek ve suyu orada bırakacak. Yoksa uzak aradan bırakması bir şey tabir etmiyor.“
BAKAN PAKDEMİRLİ NE DEMİŞTİ?
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, helikopter uçak ile amfibik uçak sayılarının ayrıntılı verilmesi istikametindeki soruya şöyle karşılık vermişti:
“Amfibik dediğimiz hem karada masraf hem de suda yüzer manasında bir sözdür. Bunlar iniş gruplarını içine alır, gövde üzeri iniş yapar. Suyu toplar alır ondan sonra atış yapacağı noktaya sarfiyat ve atışını gerçekleştirir. Natürel ki amfibik uçaklar tercihimiz. Bilhassa biliyorsunuz son periyotta Rusya, Azerbaycan, Hırvatistan, İspanya ve başka ülkelerin hepsinden gelen yardım taleplerine tamam dedik. Hem bugünkü yangınları halletmek hem de önümüzdeki birkaç hafta çok riskli olacağını düşündüğümüz meteorolojik şartlarda çıkacak olan ek riskleri de bertaraf etmek konusunda tüm gelen yardımların hepsine de tamam dedik.
“HER UÇAĞIN YARARI VAR BURADA”
Bu yardımların sahiden ekserisi de ülkelerimiz tarafından ilaveten bize yapılıyor. Elbette bu yardımlar yavaş yavaş geliyor. Gelen pilotların da bizim sistemimize oryante olması, uçuş paternine ahenk sağlaması bir ölçü vakit alıyor. Dün burada iki tane İlyuşin-76 uçağının akşama kadar gösterdikleri performansı bugün sabahtan 2-3 saat içinde alabildik. Pilotların da coğrafyaya alışması, birlikte çalıştıkları gruplara alışması biraz vakit alabiliyor. Her uçağın yararı var burada. Alışılmış her gelen yardımı da kabul etmiyoruz. Onu da söyleyeyim.
“SAHADA ÇALIŞAN 16 TANE UÇAK VAR”
Zira 5 tonun altında su atan uçaklar bizim uçuş paterninde de kalabalık meydana getirebiliyor. Bilhassa bu trafiği yönetim etmek sıkıntı olabiliyor. Yardım teklif eden ülkelerden 5 ton ve üzeri su atan, tercihen amfibik lakin amfibik değilse de mümkünse kullanmış olduğumuz İlyuşin-76’lar üzere 40 ton su atabilen büyük tanker uçakları burada tercih ettik. Hala çeşitli ülkelerden uçaklar gelmeye devam ediyor. Her gün birer ikişer helikopter, birer ikişer uçak filomuza ekleniyor fakat şu an itibariyle net alanda çalışan 16 tane uçak var ve 51 tane helikopter var hava aracının ana ögeleri olarak söyleyebileceğim. Natürel ki İHA’mız var, insansız helikopterlerimiz var ve öteki teknolojilerin hepsi burada kullanılıyor.”
Karar
