Gelecek Partisi Umum Yöneticisi Ahmet Davutoğlu, FETÖ'nün siyasi ayağı hakkında konuştu, “Mesela Hakan Şükür siyasi ayaktı. Öbür milletvekilleri de vardı. Vazifeli olarak gelmişlerdi” dedi.

“İLK KEZ SÖYLEYECEĞİM…”

Cumhuriyet'ten İpek Özbey'e konuşan Davutoğlu, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması gerekiyorsa 70'li yıllara kadar gidilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: 

“İlk sefer size söyleyeceğim. Siyasi ayak şudur: FETÖ yapısı içinde biri vardır. Ve siyasete birini gönderir, “Oraya git, benim adıma orayı ele geçir” der. Bu organize bir siyasi ayaktır. İkincisi ise FETÖ ya da diğer yapıların; gidin şu siyasilerle bağlantı kurun, siyasete tesir yapın denilerek bağlantı kurmaktır. Birincisi açık ve net olarak kabahattir. İkincisi ise hata ortaya çıktıktan sonra devam ediyorsa cürümdür.

“MESELA HAKAN ŞÜKÜR, MİLLETVEKİLİYDİ”

FETÖ ile organik bağı olduğu istihbari ya da hukuksal olarak tescil edilmiş siyasetçiler FETÖ’nün siyasi ayaklarıdır. Kimileri münhasıran bu ayakları sürdürdüler. Mesela Hakan Şükür, milletvekiliydi. Artık bunlar siyasi ayaktı. Farklı milletvekilleri de vardı. Hizmetli olarak gelmişlerdi. Öbürleri hata ögesi çıktıktan, 17-25 Aralık’tan sonra hâlâ bu ilişkiyi sürdürmüşse siyasi ayak niteliği taşırlar.”

Davutoğlu, “Siz bu devlette başbakanlık yaptınız. Koşut yapılar hangi boşluğu kullanarak devlete sızıyor?” sorusuna da şu yanıtı verdi: 

“FETÖ BENİM DE ODAMI DİNLEDİ”

“Türkiye'de evvelden de gelen alışkanlıklar var. O yüzden ben şeffaflığı savunuyorum. 28 Şubat’ın ağırlıkçı prosedürleri olmasaydı FETÖ denilen yapı o takiyye denilen şeyleri halk nezdinde legal gösteremezdi. Şeffaflık sağlansa, her vatandaş eşit olsa, kimse kendini gizleyerek iş yapamaz. FETÖ Türkiye'nin bütün dokusunu, ahlakını bozdu. İki şahsiyetli kişiler çok tehlikelidir. Toplumsal medyada troller, bu iki şahsiyetliliği kurumsallaştırdı. Olağan hayatta pek makul görünen biri orada canavarlaşabiliyor. Bir de ismini kapalı yaptığı devir, Pelikan'da olduğu üzere kendi dünyasının hükümdarı olabiliyor. FETÖ de bunu yaptı, kişilerin şahsi hayatlarına girdi, benim odamı dinledi.

“ADALET BAKANI DA ELEŞTİRDİ”

FETÖ'ye karşı 15 Temmuz’daki o şanlı direnişten sonra bu kültürün, bu metodun tümüyle yok edilmesi lazımdı. Ancak bir güç biriktirme tekniği olarak benimsendi ve yaygınlaştırıldı. Pelikan bir belge olarak duruyorken, öteki bir koşut yapılanma haline dönüştü. Bakıyorsunuz 15 Temmuz’un en değerli kahramanlarından biri Selim Temurcu, bu yıl dönümünden 3-4 gün evvel Pelikan ile ilgili söylediği bir sözden ötürü terör örgütü suçlamasıyla emniyete çağrıldı. Pelikan yapılanmasını eleştirmek terörle bağlantılıysa Adalet Bakanı da eleştirdi. Bunun üzerine gidin. Hiçbir bakan bugün bölgesinde huzurlu değil.”

AK PARTİ NEDEN KAYBETTİ?

AK Parti'nin, 7 Haziran seçimlerinde halka oy kaybının nedeni sorduklarını belirten Davutoğlu “Birinci neden yolsuzluklar, ikincisi kibir ve şatafattı. Sizinkiler reklamcılıkla tanışınca, bizimkiler müteahhitlikle tanışınca içindeki kapitalist öz dışarı çıktı” diye konuştu. 

“PRENSİP OLARAK TAVRIM BELLİDİR”

Davutoğlu, eski HDP Eş Umumi Yöneticisi Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna ait de  “Hiçbir siyasetçinin, aydının, gazetecinin cezaevinde bulunmasını akıllıca bulmuyorum. Türel bir süreçtir. Cezalandırın demek ne kadar yanlışsa, cezalandırmayın demek de o kadar yanlıştır. Prensip olarak tavrım aşikardır. Siyasetçiyle siyaset yerinde uğraş ederim. Gazeteciyse sorularına karşılık veririm, hiçbir gazetecinin tutuklanmasına isteğim yoktur” tefsirinde bulundu.

Karar