Son dakika… Gelecek Partisi başkanı Ahmet Davutoğlu, Gümüşhane’de basın, STK ve Kanaat Başkanları ile bir ortaya geldi. Davutoğlu buluşmada açıklamalarda bulunuyor.
Başbakanlığı mevki ve makam hırsı olmadığından bıraktığını lisana getiren Davutoğlu, periyodunda ilgilenip çıkarmaya çalıştığı yasalar hakkında da bilgi verdi.
Gündeme ve iktisada dair de değerli açıklamalar yapan Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Kendisine yöneltilen ‘Başbakanlıktan niçin ayrıldınız?’ ‘Niye farklı düştünüz?’ sorularına yönelik karşılık veren Davutoğlu, mevzuyla ilgili şunları söyledi, “Süreci takip edenler çok iyi bilirler ki, biz mevki makam hırsı peşinde olmadık. Olsaydık orada kalırdık. Biz kıymetlerimizin, Anadolu’yu Anadolu yapan değerlerin savunması için uğraş ettik. Siyasi ahlak dedik. Siyasi Ahlak Maddesi’ni çıkaralım ve siyasetin pahasını koruyalım dedik. Siyaset bir küme insanın zenginleşme aracı olmasın, yalnızca ve yalnızca millete hizmet aracı olsun ve beşerler siyasete girerken mal beyanında bulunsunlar, sonra da bunu deklare etsinler ki, kimse siyaseti mal biriktirme alanı olarak görmesin dedik. İmar yasası çıkartalım, yolsuzlukları engelleyelim imar üzerinden dedik. İstanbul başta olmak üzere arsa spekülasyonları üzerinden varlıklı olmayı engelleyelim dedik. İhale yasasını düzenleyelim, ihale üzerinden zenginleşen birkaç tane müteahhite devlet kaynakları aktarılmasın dedik. Hiçbir çeteye, yasa dışı yapıya müsaade vermeyelim dedik.”
“ÇİFTÇİYE VERİLEN DAYANAK 22 MİLYAR ÜÇ BEŞ MÜTEAHHİTE VERİLEN TAKVİYE 30 MİLYAR TÜRK LİRASI”
Gündeme ve yaşanan artırımlara yönelik de açıklamalar yapan Davutoğlu, şöyle konuştu, “Son yaşadığımız olaylarla ülkede iki küme ortaya çıktı. Bir küme milyar dolarlık servetlerinden bahsedilen politikler, milyon dolarlık rüşvetlerinden bahsedilen gazeteciler, yüzbinlerle tabir edilen dolarlarla maaşa bağlanan milletvekilleri. Onların hayatı dolardı. Onları sorunu yalnızca ve yalnızca daha fazla servet biriktirmekti. Başka tarafta ise bin 500 lira ile geçinmek zorunda olan emekliler, emeklilikte yaşa takılanlar, dükkanını siftah yapmadan kapatan esnaflar, daha hasat periyodunda eserini almadan daha sanki bu eseri yerine koyabilecek miyim diye düşünen çiftçiler. Ülkemizde ekilen eserlere baktığımızda, hububat fiyatları yüzde 30-32 civarında arttı. Mazot, gübre, yem fiyatları yüzde 70-80 ve yanılgı kimi ekipmanlar özelinde yüzde 300’lere varan artışlar yaşandı. Bir uçurum yaşıyor çiftçilerimiz. Toprağın rahmeti Ankara’dakilerin yanlış siyasetleriyle yok ediliyor, talan ediliyor. 2021 bütçesinde milyonlarca çiftçiye verilen dayanak 22 milyar Türk lirası, yalnızca birkaç tane üç beş müteahhite verilen takviye 30 milyar Türk lirası.”
“PEKER YAYINLADIĞI HER TWEETLE BİR BAKANI BİR BAŞBAKANI NİZAM EDİYOR”
Gündemdeki tablodan rahatsız olan ve bu sebeple meydana indiklerini lisana getiren Davutoğlu, Peker’in açıklamalarına da değinerek şunları söyledi, “Böyle bir tablo var ortada. Şu soruyu sormanızı rica ediyorum, ‘Neden bu duruma gelindi?’ ‘Neden yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla uğraş etmek üzere yola çıktığını sav edenler, bugün yolsuzlukların her tipine bulandı?’ Bütün ülkede yoksulluk var. Açlık hududunda yaşayan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Başka taraftan Ermeni mezalminden sonra birinci kez bir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Amerikan Lideri soykırım ilan etti 24 Nisan’da, sessiz kaldı ve yanıt veremedi. Bir tarafta içeride fakirleşme öteki tarafta dışarıda prestij kaybı. Artık bizim üzere kendini ebedi olarak bu topraklara borçlu hissedenler için, ya bu tablo karşısında susmak gerekiyordu, ki yapamazdık, ya da hakikatleri lisana getirerek meydanlara çıkmak gerekiyordu. Biz meydana çıktık. Gelecek Partisi’ni bu türlü kurduk. Ve kuruluşumuzla birlikte endişe duvarları aşıldı. 2018’de iki parti, 2019’da iki parti kuruldu, biz üçüncüydük. Bizden sonra 30’u aşkın parti kuruldu. Ülkenin üzerine karabasan üzere çöken bulutları dağıtacağız arkadaşlar. Bu ülke ne bir şahsa ne bir kümeye ne de bir kısma aittir. Bu ülke 84 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla onurlanmış herkese aittir. Ve Türkiye üç beş müteahhitin kasalarından ibaret bir ülke değildir. Bunu zikre sebebim, son periyotta ifşaatlarla ortaya çıkan tabloları görmemizden ötürü. Sedat Peker yayınladığı her twitle bir bakanı, bir başbakanı nizam ediyor. Sezgin Baran Korkmaz diye bir kara para aklayıcısının, Türkiye’de kol kola girmediği bir tane siyasetçi kalmamış. Biz de siyaset yaptık. Hamdolsun bizim olduğumuz ortamlara bu çeşit bağlantıların girmesi mümkün değildi. Zira biz devleti bu bağlantıların dışında tutmayı bir namus borcu bildik.”
“SBK’YI TÜRKİYE’DE YARGILAYIN”
Sedat Peker’in ortaya attığı savlarla gündeme gelen Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’de yargılanması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, iktidar olduklarında Türkiye’ye prestij kazandıracaklarını söyledi ve şunları ekledi, “Sezgin Baran Korkmaz konusunda buradan Cumhurbaşkanını tekrar uyarıyorum. Vaktinde Reza Zarrab ile ilgili de uyarmıştım. Bu insanı Türkiye’de yargılayın, yurt dışında değil, Türkiye’de gıyabında yargılayın, kararını biz keselim ki Türkiye Cumhuriyeti üzerinde demokrasinin kılıcı üzere kullanılmasın demiştim. O vakit Reza Zarrap hayırsever, ne istiyorsunuz kendisinden demişti Cumhurbaşkanı. İşte nereye gelindiği görülüyor. Başta cumhurbaşkanı olmak üzere herkesin aleyhinde sözler vererek New York mahkemelerini Türkiye’nin üzerinde demokrasinin kılıcı üzere kullanıyorlar. Ankara mahkemeleri hakim olmalı arkadaşlar. Ankara mahkemelerinin yargılamadığı şahısların New York mahkemelerinde Türkiye’nin yargılanmasına sebep olunması açık bir zillet halidir. Bundan daha ağır bir zillet olmaz. Reza Zarrab uzunluk boy dolarları üst üste dizmiş ve yanında fotoğraf çektirmişti, kimse de sen bu dolarları nereden buldun diye sormamıştı. O vakit uyarmıştım artık tekrar uyarıyorum. Sezgin Baran Korkmaz, Avusturya’da yargılanmadan evvel Türkiye’de yargılanmalı. Kimse Türkiye’yi bir narko devlet, kokain ticareti üzerinden insanlığı zehirleyen bir devlet ya da kara para aklayıcısı bir devlet pozisyonuna düşüremez. Gayretimizin aslı budur. Bu devlete tekrar prestij kazandıracağız. Kimsenin kuşkusu olmasın.”
“VİCDAN YARALARINDAN YENİ BİR ADALET VİCDANI ORTAYA ÇIKARMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ”
“Yoksulluk formunda tecelli eden ve aslında israf ve yolsuzluklardan beslenen bu makûs ekonomik tabloyu değiştireceğiz. Esnafımızın rızkının bereketleneceği, tarımda eserlerimizin hakkını bulduğu bir periyodu başlatacağız. Türkiye’de çok az sayıda zenginin milyar dolarla hesaplandığı milyonlarca kitlenin ise bin liralara mahkum edildiği bir tablodan çıkartacağız bu ülkeyi. Hiç kimse karamsarlığa kapılmamalıdır. Bütün bu ikazlarımıza karşın Türkiye’nin getirildiği bu tablo karşısında vatandaşlarımızın bir kere daha düşünmesini, bir sefer daha iktidara yönelik olarak bildirilerini açık ve net olarak vermesini bekliyoruz. İyi niyetle desteklendi iktidar biliyoruz, bugün vatandaşlarımızın yüreğinde vicdan yarası var biliyoruz. Ancak hepimiz bu vicdan yaralarından yeni bir adalet vicdanı ortaya çıkarmakla yükümlüyüz. Ve bunu yapacağız. Gelecek Partisi olarak bizim Gümüşhane’ye taahhüdümüz budur.”
Karar
