CHP Bayan Kolları Genel Lideri Aylin Nazlıaka, parti genel merkezinde, 81 vilayetteki CHP bayan örgütleri ile eş vakitli düzenlediği basın toplantısında İstanbul Kontratı hakkında konuştu. 

Cumhuriyetin duyuru edildiği tarihten bu yana, bayanların elde ettiği tüm hakların bir çırpıda ellerinden alınmak istendiğini belirten Nazlıaka, Türkiye'de kadınların haklarının uzun yıllardır sadece kağıt üzerinde var olduğunu söyledi.

Nazlıaka, bayanların elde ettikleri hakları bugün hayatın her alanında yaşamak istediklerini belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“UYGULANSAYDI BİRÇOK KIZ KARDEŞİMİZ YAŞIYOR OLACAKTI”

“Erkek hâkim iktidar ise hukuken kazanılmış haklarımızı gasp ettiği yetmiyormuş üzere, artık de bu hakları büsbütün ortadan kaldırmak istiyor. 2011'de imzalanan ve bayana yönelik şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Kontratı, bugün tam olarak uygulanıyor olsaydı birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı, bugün hayatta olacaktı. Birçok bayan konutta ekonomik şiddet görmeyecekti, ruhsal şiddete uğrayıp susmayacaktı ve hatta bu yüzden hayatına son vermeyecekti.”

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN 4 TEMEL MAKSADI VAR”

Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi'nin 4 temel maksadı olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

“Birincisi, bayana karşı şiddetin önlenmesi için devletin önlemler alması gerektiğine işaret eder. İkincisi, şayet bayana karşı şiddet hala devam ediyorsa, o takdirde kadın erkek eşitsizliği sürüyorsa devletin bayanların hayatını korumak için faal adımlar atmasını ister. Devlete '6284 sayılı kanunu uygula, bayanları etkin ve aktif olarak koru' der. Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse, bayanlara ziyan veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgular. Devlete 'etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla' demektedir. Dördüncü ve son adımda ise mukavele, devlete bayanların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini işaret etmektedir.”

İstanbul Sözleşmesi'nin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını öngören ve bayana karşı sokakta ya da konutta şiddetin önlenmesini amaçlayan tüzel bir doküman olduğunu belirten Nazlıaka, Türkiye Cumhuriyeti'nin de altına imza attığı bu mukavelenin gereklerini yerine getirmek zorunda olduğunu söz etti.

“SOKAK SOKAK GEZECEK VE HERKESE TEK TEK ANLATACAĞIZ”

Nazlıaka, şunları kaydetti:

“Kadın çabası sırf bayanların da uğraşı değil. İstanbul Sözleşmesi'ni savunmak ve uygulanmasını talep etmek, bayanlar kadar erkeklerin de içinde yer alması gereken bir adalet ve insan hakkı çabasıdır. İstanbul Sözleşmesi'nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan hakları asla ve asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Bayan Kolları olarak, ülkemizde tüm bayanlar, haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezecek ve tek tek herkese anlatacağız, dertleşeceğiz. Haklarımızdan asla ve asla geri adım atmayacağız.

Bayanların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği, hayatın her alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği daima birlikte inşa edeceğiz. Bugün neredeyse her gün bir bayanın öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet cinslerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Mukavelesi bizim kırmızı çizgimizdir.”

Karar