Esenyurt’ta otelin sekizinci katından düşen 17 yaşındaki kız hayatını kaybetti. Alınan bilgiye nazaran, İnönü Mahallesi Doğan Araslı Bulvarı’nda 11 katlı otelin sekizinci katındaki odada bulunan Z.C, şimdi bilinmeyen nedenle balkondan yola düştü.

Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sıhhat ve polis takımları sevk edildi.

Sıhhat grupları Z.C’nin hayatını kaybettiğini belirledi.

Polis grupları olay sırasında otelde Z.C’nin yanında bulunduğu tez edilen 4 kişiyi, tabirlerini almak üzere polis merkezine götürdü. Genç kızın mevti kısa müddet evvel yaşanan benzeri vefatları hatırlattı.

ŞULE ÇET DAVASI’NDA NELER OLMUŞTU?

Gazi Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Şule Çet (23), geçtiğimiz yıl mayıs ayında Ankara’nın en lüks plazalardan birinin 20. katından düşerek öldü. Şule Çet’in asistan olarak yanında çalıştığı Çağatay Aksu (34) ile plazaya girdiği ve ofisine gittiği, gece saat 02.00’de mesken arkadaşına “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor” diye bildiri attığı belirlendi. Haberin detayları şöyle:

Emniyet ünitelerinden edinilen bilgiye nazaran, Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Dokumacılık Tasarımı 2. sınıf öğrencisi Şule Çet, eğitim masraflarının bir kısmını karşılamak için Çağatay Aksu’nun da ortak olduğu işyerinde yarı vakitli çalışmaya başladı. İşyerine sonradan ortak olan kişi, Çet’in işine son verdi. Tıpkı vakitte asistanlığını da yaptığı Çağatay Aksu ise Çet’i arayarak, “Yeni ortağımızla konuşuruz, yine işe dönersin, ofiste buluşup, konuşuruz” diyerek 28 Mayıs tarihine randevu verdi. Çağatay Aksu ile Şule Çet, o gün Çankaya’daki bir plazanın 20. katındaki ofiste buluştu. Sabah saat 04.00 sıralarında ise Çet, 20. kattan düşerek öldü.

PLAZADAKİ SIR AYDINLANAMADI

Çet’in vefatının akabinde Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatırken, polis ise hem olay yerindeki meczupları hem de plazadaki güvenlik kamera imajlarını incelemeye aldı. Manzaralardan, Çet’in Çağatay Aksu ile yanlarında bulunan 2 erkek B.Y. ve T.K. ile birlikte saat 23.54’te plazaya girdikleri, gece saat 01.30 sıralarında B.Y. ile T.K.’nin plazadan ayrıldığı, Çağatay Aksu ile Çet’in ise orada kaldığı belirlendi.

“BURADAN ÇIKAIYORUM” DİYE İLETİ ATTI

Çet’in intihar mı ettiği yoksa cinayete mi kurban gittiği araştırılıyor. Polis, şahit olarak Çet’in mesken arkadaşının da tabirine başvurdu. Çet’in gece 01.48 üzere mesken arkadaşını aradığı, “Şimdi ben içeriye geçiyorum, beni orta ve acil gelmem gerektiğini söyle” dediği, konut arkadaşının kendisini aradığı öğrenildi. Bu görüşmeden 12 dakika sonra saat 02.00 sıralarında ise Çet’in mesken arkadaşına, “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor, keşke gelmeseydim” diye ileti attığı da ortaya çıktı.

DOĞUM GÜNÜNDE ÖLDÜ

Çet’in 29 Mayıs tarihinde doğum günü olduğu ve 24 yaşına girişini arkadaşlarıyla planladıkları “doğum günü partisi” ile kutlamaya hazırlandığı öğrenildi. Doğum gününde vefata giden Çet’in, üniversite eğitimine başladığı sene annesini kanserden kaybettiği, bu nedenle eğitimine bir yıl orta verdiği bildirildi. Tekrar eğitimine başlayan Çet’in bu sefer de kalp krizi geçiren babasının tedavisi için bir yıl daha üniversiteye gidemediği belirlendi. Babasının tedavisinin akabinde Şule Çet, tekrar İstanbul’dan Ankara’ya gelerek üniversite eğitimine başlamıştı.

HİS DELEN DAVASINDA ŞOK EDEN AYRINTILAR

Gaziantep Batıkent Mahallesi’nde, 13 Ağustos günü yaşanan olayda, His Delen (17) erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın, 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki meskeninin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Mehmet Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürerken, His Delen’in cinayete kurban gittiğinin argüman edilmesi üzerine soruşturma başlatıldı.

Polis tarafından gözaltına alınan Mehmet Kaplan, sevk edildiği adliyede ‘cinsel istismar’ ve ‘kasten öldürme’ hatalarından tutuklandı.

GENÇ KIZIN ÖLÜMÜNDEKİ SIR PERDESİNİ OTOPSİ RAPORU ARALAYACAK

Başlatılan soruşturma çok istikametli olarak sürerken, İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan gelecek otopsi raporunun olaydaki sır perdesini aralaması bekleniyor. Belgeye eksper olarak atanan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi İsimli Tıp Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kar’ın incelemesi devam ederken, Delen ailesinin avukatlarından Başkan Alkurt, olay günü, Mehmet Kaplan’ın cep telefonundan arayarak ve ileti göndererek His Delen’i tehdit ettiğini söyledi. Avukat Alkurt, “Elimizdeki bilgi ve bulgulara nazaran, His kızımız, kuşkulu Mehmet’in konutuna tehditle gitti. Telefon incelemesine nazaran, kuşkulu, ‘Bugün gelmezsen şöyle olacak, bu türlü olacak’ halinde tehdit bildirileri atıp, aramalar yapmış. Sabah saat 10.00’da başlayıp 11.30’a kadar devam eden tehdit sonucunda His, meskene gitmek zorunda kalmış. His, saat 11.58’de meskene gidiyor. Güvenlik kamerası imajları de Duygu’nun konuta çok istekli gitmediğini gösteriyor. O imgelere bakınca Duygu’nun konuta istekli gitmediğini anlıyoruz” dedi.

‘ZEHİRLENECEK DERECEDE ALKOL ALMIŞ’

Tutuklu sanık Mehmet Kaplan’ın uyuşturucu ve alkol kullandığının tespit edildiğini de hatırlatan Alkurt, “Yapılan inceleme sonunda şüphelinin kanında 257 promil alkol bulundu. Birebir vakitte uyuşturucu kullandığı ortaya çıktı. Fakat burada değerli olan alkol oranı. Zira, örnekler olaydan 3 saat sonra alınıyor. Uzmanlar saatte en az 15 promilin insan bedeninden çıktığı görüşünü savunuyor. Bu da şüphelinin 300 promilden fazla alkollü olduğunu ortaya koyuyor. Şüphelinin, zehirlenecek derecede alkol aldığı ortaya çıktı. Duygu’nun kanının pak olduğu ortada. His kızımızın meskende bulunduğu 3 saat 20 dakika sürece orada istekli kalmadığına eminiz. Sabah saatlerinde kuşkulu tarafından atılan tehdit bildirileri da bizi destekliyor” diye konuştu.

“ÖLMEDEN EVVEL İKİ SAAT DAYAK YEMİŞ, KEMERLE DÖVÜMÜŞ”

Tutuklu Mehmet Kaplan’ın His Delen ile tartıştıklarını ve ortalarında itiş-kakış olduğunu tabirinde anlattığını bildiren avukat Alkurt, bunun gerçeği yansıtmadığını belirtti. Alkurt, şunları söyledi:

“Tutuklu sanık Mehmet Kaplan, His kızımıza vefatından evvel şiddet uyguluyor. Kendisi bir iki tokat attığını söylüyor fakat konutun bir çok yerinde kan izleri var. Konutun her yerinde, balkon demirlerinde bile kan izlerinin olması şüphelinin ortalarında itiş-kakış olduğu halinde, basitçe açıklanacak bir olay değil. Bize nazaran kuşkulu, meskende Duygu’yu en az iki saat dövdü. Ön otopside Duygu’nun bedeninin 8-10 bölgesinde önemli ekimoz olduğu ortaya çıktı. Bu izler Duygu’nun tahta yahut kemerle dövüldüğünü gösteriyor. Esasen olayın akabinde meskende yapılan incelemede de bir kemer bulundu.”

“KIZA YAPABİLECEĞİMİ YAPTIM”

Avukat Lider Alkurt, kuşkulu Mehmet Kaplan’ın His Delen’i darbederken, yakın bir arkadaşına bildiri attığını belirterek, “Darp sırasında Mehmet Kaplan bir arkadaşına; ‘kıza yapabileceğimi yaptım, dünyanın eziyetini yaptım’ halinde ileti atıyor. Bu iletileşme His kızımıza yapılan şiddet ve baskıyı ispatlıyor” dedi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

İsimli tıp uzmanlarının incelemesinde, His Delen’in düştüğü andaki imgelerden şuurunun kapalı olduğu görüşünü lisana getirdiklerini anlatan Lider Alkurt, şunları kaydetti:

“Bundan sonraki süreç dava süreci. Davanın açılması için İstanbul İsimli Tıp’tan gelecek rapor bekleniyor. Bu raporların gelmesi bazen uzun vakit alabiliyor. Lakin bu belgede, savcılığın süratli olması istikametinde talebi var. Yakın vakitte gelmesini bekliyoruz. Bizim aslında daha çok değer gösterdiğimiz bir öteki husus da polis kriminalden gelecek kan sonuçları. Meskendeki kan izlerinin kime ilişkin olduğu. Şayet iki şahsa ilişkin olursa yani Duygu’nun da kanı çıkarsa vefatından evvel şiddete maruz kaldığı ortaya çıkmış olacak. Bir de uzman raporu gelecek. Bu raporların gelmesinin akabinde savcılık makamı iddianame yazacak. Dava açılacak ve yargılama başlayacak. Kuşkulu, ‘Kasten adam öldürme’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ hatalarından tutuklandı. Dava da bu tarafta açılırsa 18 yaşından küçük çocuğun taammüden vefatının karşılığı ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasıdır. Çocuğun cinsel istismarı kabahatinden da 8 yıldan başlayıp 15 yıla kadar mahpus cezası alabilecek.”

FEYZA PARILTI SAYDAM KONUTUNUN BALKONUNDAN DÜŞEREK HAYATINI KAYBETTİ

Lise öğrencisi Feyza Işık Sayda, 1 Ocak’ta 7. kattaki meskeninin balkonundan düşerek hayatını kaybetmişti.

Gaziantep’te 17 yaşındaki lise öğrencisi Feyza Parıltı Saydam 7. kattaki meskenlerinin balkonundan düşerek kuşkulu bir halde hayatını yitirdi. Olayla ilgili konuşan Saydam ailesinin avukatı, “Cinayet kuşkusu yok, bu tezler aileyi derinden yaralıyor” dedi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.