MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “Diyanet İşleri Başkanı'nın Cuma Hutbesi esnasında Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in minberinde yaptığı değerlendirmeleri bağlamından koparıp Atatürk’e lanet biçiminde tavzih ve tevil edenler bu ülkeye en büyük kötülük yapan sorumsuzlardır” dedi.

MHP başkanı Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif'in ibadete açılmasının yakın tarihin en kıymetli hadisesi olduğunu belirtti.

YUNANİSTAN'A REAKSIYON

24 Temmuz günü Yunanistan’da matem havasının hakim olmasının tam bir akıl ve izan tutulması olduğunu belirten Bahçeli, “Atina idaresinin hâkim ve yasal hudutlarımız içinde bulunan bir camiimiz üzerinde fiili hak savı yalnızca husumetle tanım ve tefrik edilemeyecek, tarihî akışın 567 yıl öncesinde donup kaldığını da temellendirip delillendirecektir. Bu ülkede bayrakların yarıya indirilmesi, kiliselerde devamlı çan çalınması elbette kendi sıkıntılarıdır ve Türkiye’yi hiçbir koşul altında ilgilendirmeyecektir. Selanik’te Türk bayrağını alçakça ateşe verecek kadar gözlerini kan ve nefret bürümüş olan Yunan Faşistlerinin sıradan Bizans artıklarından diğer bir özellikleri olmadığı da bizim nazarımızda açık bir gerçektir. Yunanistan’ın bu tavrı ne istikrara, ne huzura, ne de barışa hizmettir. Ayrıyeten Yunanistan Başpiskoposu’nun din ve medeniyetler ortasında kışkırtmalar yapması ayıplı ve ahlaksız bir komplonun izharıdır. Provokatör Yunanistan idaresi Ege ve Akdeniz’de tırmandırdığı tansiyon ve tahriklerden de derhal vazgeçmelidir. Kurtuluş Savaşı’nda başı ezilen Megali İdea anlayışı, yeri ve vakti gelirse cüretinin bedelini tekrar ödemek zorunda kalacaktır” dedi.

“ATATÜRK'E LANET OKUYACAK ŞIMDI ANASINDAN DOĞMAMIŞTIR”

“Diyanet İşleri Başkanı'nın Cuma Hutbesi esnasında Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in minberinde yaptığı değerlendirmeleri bağlamından koparıp Atatürk’e lanet formunda tavzih ve tevil edenler bu ülkeye en büyük kötülük yapan sorumsuzlardır” diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi, birinci Cumhurbaşkanımız, istiklal gayretimizin Başkanı ve Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, bu topraklarda lanet okuyacak bir hayasız ve hamiyetsiz şimdi anasından doğmamıştır. Atatürk’e hakaret ve hıyanet vatan hainliğidir. Herkes susup seyretse bile böylesi bir rezilliğe Milliyetçi Hareket Partisi’nin sessiz kalması, seyirci olması varlığını inkârdır. Aziz Atatürk’e lanet değil, rahmet okunur, dua edilir, minnet, şükran hisleriyle saygıdeğer anısı yad edilip emanetlerine sahip çıkılır. Atatürk’e lanet okunduğu palavrasıyla imal ve inşa edilen kutuplaşma zalim bir bölücülüktür, Türkiye’yi uçuruma çekmenin zehirli hazırlığıdır. Lekeli dostlarıyla iktidar olmak için gaye koyan CHP’nin, ortada ve arafta kalmanın sancısını çeken İP’in, kendilerine şahsen Cumhuriyet’in bekçisi rolü vermiş kişi ya da kümelerin Atatürk ve Laiklik üzerinden yeni bir mevzi arayışları boşuna bir çırpınıştır.”

“FATİH NEYSE ATATÜRK ODUR”

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 29 Ekim 1923 kuruluş ruhuna motamot bağlı ve sadık olduğunu kaydeden MHP başkanı Bahçeli, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin iftihar ve prestij doruğudur. Hiç kuşku yok ki, İstanbul’u fetheden yüksek iman kadar işgalden kurtaran süper irade de pahalıdır, yok sayılması düşünülemeyecektir. Şayet Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’ten ezanlar yükselip tevhid inancımızın sancağı dalgalanıyorsa bunun onur payesi hem Fatih Sultan Mehmet Han hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tedir. Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti birbirinin zıttı, tarihin iki başka devlet modeli, birbirine yabancı iki egemenlik anıtı değildir, olamayacaktır. Osmanlı İmparatorluğu Oğuz kuşağının devamı, Türkiye Cumhuriyeti bu kuşağın varisidir. Fatih neyse Atatürk odur. II. Abdülhamid Han nasıl kıymetliyse Atatürk de bir o kadar kıymetlidir. Yunanistan Başbakanı ile Yunanistan Başpiskoposu’nun üslubuyla konuşanlar kaleyi içten düşürmeye azmetmiş iç işgal cephesidir. Bunların oyunları bozulacak, ulusal birlik ve dayanışma iradesi en büyük garanti olacaktır.  Nitekim bu müfsit emellere asla göz yumulmayacaktır. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılmasına Ortaçağ çamuru sıçratmak, Cumhuriyet’in ve Laikliğin cenaze namazı yaftası vurmak vesayetçi bir lisan, mütehakkim bir dayatma, nifak saçan bir ağızdır. Hilafet tartışmalarını böylesi nazik bir ortamda kızıştıranlar ise Türkiye Cumhuriyeti’ne büyük bir bühtan içindedir. Bu sıkıntı kapanmış, tartışmaların üzeri küllenmiştir. Yine hilafet demek yeni bir cepheleşme, önü ardı kestirilemeyen iç düzensizlik demektir. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur” tabirlerini kullandı.

“GELECEĞİN BÜYÜK GÜCÜ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR”

Türk milletinin ahlaki bir uzlaşmayla her sorunu çözeceğini vurgulayan Bahçeli, hürmet kültürünün olgunlaşıp genişlemesiyle her zahmetin aşılacağını belirtti. Bahçeli, “Geleceğin büyük gücü Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türk milleti nasıl ki geçmişteki badireleri yenmişse, bugün karşısına çıkanları da alt edecek, istiklalini ve istikbalini imrenilecek adanmışlıkla savunacaktır. Bu savunma çizgisi Ötüken’den Ankara’ya asırlar içinde kaç fedakârlıkla uzanmış, birebir vakitte kırılması ve küflenmesi imkansız beka zinciridir. Milliyetçi Hareket Partisi ulusal bekayı, ulusal varlığı, ulusal huzuru, ulusal refahı, ulusal tarihi ve ulusal haklarını müdafaaya sonuna kadar yeminlidir. Mersin’in Mut ilçesinde askerlerimizi taşıyan bir otobüsün şarampole devrilmesi sonucunda şehit düşen kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailelerine, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum.  Yaralanan ve tedavi altına alınan kahramanlarımıza da şifalar temenni ediyorum” sözlerini kullandı.

Karar