MHP Umum Yöneticisi Devlet Bahçeli, milletvekilleriyle yaptığı içtimada 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsünün akabinde tutuklanan ve yaklaşık 4 yıldır (3 yıl 11 ay) cezaevinde bulunan Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne için yaptığı 'yeniden yargılanma' çıkışına açıklık getirdi.
Bahçeli, “Bizimle yolu çok evvel ayrıldı ancak ülkücü şehidimizin kardeşi. Biz hatasız demedik, bertini istemedik. Dikkatlice yine yargılansın dedik” diye konuştu.
Bahçeli, “Kılıçdaroğlu Adana’da meydanda Altan kardeşler, Ilıcak ve sair isimleri tek tek söyleyerek ‘burada’ dedirtirken, Türköne’nin ismi bile anılmıyor. Neden anmıyorlar, sahip çıkanı yok ancak Demirtaş’ın ismi lisanlardan düşmüyor. Türköne ile bizim yollarımız ayrılmış, bize yönelik ağır tenkitlerde bulunmuştur. Abant içtimalarına katılan bir isimdir. Lakin bizim şehidimizin kardeşidir. Biz, ‘suçsuzdur, FETÖ ile teması olmamıştır’ demedik, bertini istemedik ki. Kabahati neyse bir an evvel adilane biçimde yargılanıp evrakı dikkatlice karara bağlansın istiyoruz.” niyetini lisana getirdii.
MHP önderi Bahçeli, ülkücü hareketin içinden kıymetli isimlerin çıkıp sair fikir oluşumlarının içinde bölge aldığını belirtirken, AK Parti Küme Lideri Naci Bostancı, eski AK Parti milletvekili Vedat Alım üzere birçok ismi sıraladı. MHP’deki yetişmiş insan kaynağına dikkati çeken Bahçeli, “MHP yediveren gülü gibidir” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, Yassıada’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gerçekleştirdikleri ‘Demokrasi Adası’ açılışı ile 27 Mayıs yargılama kararlarının yok kararında sayılması yasasının MHP’yi rahatlattığını kaydetti. Muzaffer Özdağ’ın umumî yönetici olduğu periyotta, 27 Mayıs darbesi sonrasındaki idamlar ve sarı zarf vakası olmak üzere iki bahsin daima sorgulandığını ve MHP’nin önüne getirildiğini lisana getiren Bahçeli, darbe sürecinin içinde mekan alan milliyetçi isim Acar Okan’ın da ismini andı. Bahçeli, “Oysa Başbuğ Türkeş idamlara karşı çıkmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı, Yassıada açılışında Türkeş’in mektubunu okudu. 60 yıldır gündeme getiriliyordu, Demokrasi Adası’nın açılışıyla artık bu husus netlik kazandı. MHP bu yükten kurtuldu, bu nedenle Cumhurbaşkanımıza münhasıran teşekkür ettim” dedi.
MHP Umumi Lideri Devlet Bahçeli, milletvekillerini kendilerine uzatılan her mikrofona konuşmamaları konusunda Türkeş’le yaşadığı bir anıyı anlatarak uyardı. Türkeş’le İstanbul’dan Ankara dönerken, Bolu’da bir teşkilat binasına davet üzerine uğradıklarını, o binada büyük bir gazetenin bürosunun alt katta bulunduğunu anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Dediler ki, ‘gazeteciler soru sormak istiyor’. Rahmetli Türkeş de, ‘gelsinler’ dedi. Gazeteciler bir soru sordu ‘yorum yok’, 2. soruyu sordu ‘yorum yok’, üçüncü derken, gazeteciler gitti. Sonrasında MHP’ye basının ilgisinin az olduğu bir devirde neden bu türlü davrandığının anlaşılamadığı sorduk. Dedi ki, ‘St kaç gecenin onbiri. Gazeteler esasen ağırlıklarını yaptılar. Bunlar gazetede yayınlamak için değil, bizim fikrimizi öğrenmek için soruyorlar. Her soru yanıtlanmaz’. O nedenle her soruyu yanıtlamak zorunda değilsiniz. Umumî merkez idaresinin açıklamaları izleyin. Ona nazaran hareket edin.”
HADISENIN GEÇMİŞİ
MHP önderi Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, adaletin insan onurunun, devlet umurunun ayrılmaz modülü olduğunu bildirdi. Türkiye’nin 15 Temmuz’da dar takımlı ve er kisvesine bürünen hain FETÖ tarafından işgal edilmek istendiğini anımsatan Bahçeli, “O meşum ve melun gece birinci günkü tesirini ulusal vicdanda hala korumaktadır. Darbeci teröristler tarafsız ve objektif Türk duruşmaları önünde hesap vermişlerdir. Vakit ve süreç içinde FETÖ’yle bağ ve irtibat içinde olan kimi isimler kimi devir CHP kimi vakit da farklı çevreler tarafından sahiplenilmiş ve desteklenmişlerdir. Hüviyetlerini milletimizin açıkça bildiği bu şahıslar hakkı yenmiş mağdurlar olarak gösterilmişlerdir. En son, terörist Demirtaş ile ilgili hak ihlali kararı verilmesi, üstelik Türk devletinin 50 bin lira tazminat ödemesine hükmedilmesi haklı olarak vicdanları sızlatmıştır. Adalet kabahati aklamak, hatalıyı berrağa çıkarmak değil, hak ve hukuk neyi öngörüyorsa motamot yapmaktır” sözünü kullanmıştı.
Karar
