DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, KRT TV’de yayınlanan Stüdyo Ankara programının konuğu oldu. Babacan, ülke gündemindeki sıcak gelişmelere ait şu değerlendirmeleri paylaştı.
“PROBLEMİN KAYNAĞI ÇOK AÇIK”
“20 ayda 4 tane Merkez Bankası Lideri gördük, 20 ayda 4 tane TÜİK Lideri gördük. Bu türlü bir şey yok. Bu kadar sık lider değiştirmek, buna karşın sonuç alamamak ne demek? Sorun bütün o liderleri atayan kişinin kendinde demek. Sorunun kaynağı çok açık. Cumhurbaşkanı Varlık Fonu’nun başına kendisini atadı biliyorsunuz. Önünde hiçbir mani yok. Kendini Merkez Bankası Lideri olarak atasın. İnsanlara da yazık, biri geliyor biri gidiyor. Neyin gerçek olduğuna inanıyorsa onu yapsın. Faizler düşecekse düşsün, artacaksa artsın. Boşuna hatası da öbür kimseye yıkmasın.
GERGERLİOĞLU REAKSİYONU
Sayın Gergerlioğlu’yla ilgili gelişme son derece üzücü. Adeta tek başına bir insan hakları derneği üzere çalışan bir milletvekili. Üstelik bu adım Enis Berberoğlu kararına karşın atıldı. Anayasa Mahkemesi çok kararlı durunca mecburen Sayın Berberoğlu’nu tekrar Meclis’e davet ettiler. Bu yaşanmışken, artık Sayın Gergerlioğlu’yla ilgili tekrar tıpkı yanlışta ısrar etmek, hakikaten akıl alır üzere değil. Yani hukukta bir emsal kavramı vardır, bunların hepsi yerle bir şu anda. Maksat, şeytanlaştırma, düşmanlaştırma ve böylece gündem yaratma.
“ŞENTOP MİLLETE SORUMLU DEĞİL”
Meclis Lideri Sayın Şentop’tan ‘Cumhurbaşkanı Meclis’in yetkisini gasp etti’ demesini beklemek beyhude. Şu andaki sistem mlesef Meclis’i kıymetsizleştirmiş durumda. Meclisin başkanlığı eskisi üzere değil. Nihayetinde bu Meclis Liderini belirleyen kişi de Cumhurbaşkanı. Hasebiyle Meclis Lideri ‘Beni seçen bu Meclis değil, beni seçen Cumhurbaşkanı’ diyor. Beni seçen Cumhurbaşkanı ise, demek ki ben ona karşı daha fazla sorumlu hissetmek zorundayım, diyor. Onun için çok bir şeyler beklememek lazım. Biz işte bu yüzden güçlendirilmiş parlamenter sistem gerek, merkezinde de Türkiye Büyük Millet Meclisi olmalıdır diyoruz.
“ALLAH KİMSEYİ BAHÇELİ ÜZERE BİRİNE MUHTAÇ ETMESİN”
“Allah kimseyi Sayın Bahçeli üzere birine muhtaç etmesin. Sayın Erdoğan’ın durumu hiç kolay değil. Yüzde 52’yi Cumhurbaşkanı yalnızca AK Partililerin oyuyla almadı, MHP’lilerin de oyu var orada. Hasebiyle hem kendi Cumhurbaşkanlığının, hem de Meclis’teki çoğunluğunun Bahçeli’nin takviyesiyle olduğunu herkes biliyor. Ve Bahçeli dayanağını çektiği anda hem kendi Cumhurbaşkanlığının siyasi meşruiyetinin riske gireceğini, hem de Meclis’te artık istediği üzere işleri götüremeyeceğini biliyor. Lakin Sayın Bahçeli’nin de bu küçük payını adeta hükümeti yönetmek için, hükümete baskı yapmak için, empoze yapmak için, dediğini yaptırtmak için kullanmasını siyasi etik açısından gerçek bulmuyorum.
Biz prensip olarak parti kapatılmasına karşıyız. HDP, 6 milyon oy almış Meclis’teki üçüncü siyasi partidir. Bu ülkenin problemlerinin kesinlikle yasal, demokratik siyaset tabanında çözülmesi gerek. Sorunun öbür tabanlara kaymasını önlemek zorundayız.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GÖLGESİ SİYASET ÜZERİNDE KALDIRILMALI”
Bir öteki gerçek de var ki, o da bu terör örgütünün Türkiye’deki siyasetin üzerine artık gölge etmemesi lazım. İstismar ettiği yerle ilgili sıkıntıları çözmemiz lazım ki bu topraklardaki varlığı sona ersin. Siyasi partilerin her birisinin kendi gayesi, misyonu, kendi hitap ettiği kitle neyse o çerçevede, anayasa çerçevesinde, legal demokratik siyaset çerçevesinde hareket etmesi lazım. Şayet bunlara dikkat etmezsek Allah korusun tahlil siyasette, demokraside değil, öbür alanlarda aranmaya başlanır o da bu ülkenin istikrarı için, güvenliği için yararlı olmaz.
İSTANBUL MUKAVELESİ ELEŞTİRİSİ
İktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni fesih kararının akabinde Genel Merkez Başkanlık Kurulu’muzu topladık. Hukukçu arkadaşlarımız yol, sistem ve tarzıyla ilgili çalışıyorlar. İtiraz sürecimizi başlatarak, kararın iptali için çaba edeceğiz. Lakin başvurduğumuz merci neresi olacak? Danıştay. Mlesef Hükümetin son derece tesiri altında olan bir kurum. Ancak pes etmek yok, hukuksal gayretini sonuna kadar vereceğiz.”
Karar
