TBMM’de basın toplantısı düzenleyen AK Parti Küme Başkanvekili Emin Akbaşoğlu, siyasetin gündemine ait değerlendirmelerde bulundu. Parlamenter sistemin gericilik olduğunu söyleyen Akbaşoğlu, “Parlamenter sistem gericiliktir, geriye gitmektir. Bugün parlamenter sistem üzerinde ortak paydada buluşanlar aslında Türkiye’yi kaosa, vesayete, milletin egemenliğinden rol kapmaya çalışanlara yeşil ışık yakmaktadır” sözlerini kullanırken sistem değişikliğinin iktisada ziyan vereceğini argüman etti.

Akbaşoğlu, parlamenter sistemle birlikte enflasyon üçlü sayıları göreceğini söyledi. Üç basamaklı enflasyon Türkiye’de yalnızca 1994 krizinde görüldü.

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kürt sorunu ile ilgili telaffuzlarını pahalandıran Akbaşoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu, olmayan bir sorunu gündeme getiriyor. Sayın Akşener’in hem ‘Mavi Vatan’ hem de CHP’nin, ‘Kürt sorunu vardır’ halinde içi doldurulmamış, yapay gündemine ait kanılarını sorduğumuzda da kendisinden bir karşılık gelmedi. Kamuoyu bu bahiste takdirini maşeri vicdanında yapacaktır” diye konuştu.

‘MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI SELAHATTİN DEMİRTAŞ’

Kılıçdaroğlu’nun, bu telaffuzuyla son günlerde HDP seçmenine selam göndermeye çalıştığını savunan Akbaşoğlu, “Bu selamı gönderirken natürel ittifak mensuplarıyla da muhakkak bir plan çerçevesinde hareket edildiği anlaşılıyor. Parti tabanlarının birbirine yakınlaştırılmasına ait bu strateji, son vakitte CHP’li Aykut Erdoğdu’nun açıklamaları üzerine, Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı olması talebine kadar ilerlemiş vaziyette. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı herhalde Selahattin Demirtaş. Kılıçdaroğlu’nun kendi partisi içindeki cumhurbaşkanı adaylarına hem kendisiyle hem de içeride bulunan milletvekillerinin yaklaşımlarıyla yeni yeni isimlerin eklendiği kamuoyunun bilgisine sunulmuş vaziyette” değerlendirmesine bulundu.

‘TÜRKİYE’DE FAKAT TERÖR SORUNU VARDIR’

Akbaşoğlu, “Bize nazaran Türkiye’de hiçbir etnik sorun bulunmamaktadır. AK Parti, 19 yıllık iktidarları devrinde temel hak ve özgürlükler noktasında ortaya koyduğu demokratikleşme ve sessiz ihtilallerle bütün sıkıntıların üzerinden gelmiş ve Allah’a çok şükür 84 milyon insanımızın tamamının eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir hukuk nizamı Türkiye’de cari kılınmıştır. Bu manada Türkiye’de fakat terör sorunu vardır. Terör probleminin da üstesinden gelen iktidar, AK Parti iktidarlarıdır” dedi.

‘ESAD’IN DAVETİNDEN HİSTERİK BİR SEVİNÇ DUYUYORLAR’

Akbaşoğlu, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye Devlet Lideri Beşar Esad tarafından davet edilmesine ait, “Suriye Devlet Lideri’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik bu daveti, hani o FETÖ’cü yaklaşımın, paralel devlet anlayışının tahminen bir tezahürüne dönük, bir çocuk sevincine dönüşebilecek, aslında devlet adamlığına yakışmayan bir muhataplığa dönüşmüş vaziyette. Kılıçdaroğlu’nun burada, ‘Sizin muhatabınız, ulusal egemenliğin kaynağı olan, milletimiz tarafından seçilmiş olan yürütme organıdır.’ diye bir karşılık vermesi, devlet adamlığına yakışan bir haldir. Esed’e zulmünden vazgeçmeye dönük bir davet yapması, beklenen bir yaklaşımdır. Lakin bundan histerik sevinç duyan bir durumda olunması milletimizin takdirinden de kaçmayacaktır. Türkiye’nin ulusal güvenliğinin, dış siyaset yaklaşımının yanında mı yoksa 180 derece karşısında mı olduğu konu aslında bu olayla bir defa daha görülmektedir” karşılığını verdi.

‘PARLAMENTER SİSTEM GERİYE GİTMEKTİR’

Muhalefetin, güçlendirilmiş parlamenter sisteme yönelik çalışmasıyla ilgili de Akbaşoğlu, “Parlamenter sistem gericiliktir, geriye gitmektir. Bugün parlamenter sistem üzerinde ortak paydada buluşanlar aslında Türkiye’yi kaosa, vesayete, milletin egemenliğinden rol kapmaya çalışanlara yeşil ışık yakmaktadır. Her sistem tartışılabilir, görüşülebilir fakat milletin iradesine, kararına bir saygısızlık kelam bahsidir. CHP, ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’, İYİ Parti ise ‘iyileştirilmiş parlamenter sistem’ diyor. Aslında hem CHP hem de İYİ Parti parlamenter sistemin yetersizliğini kavramsallaştırmada bile kabul ediyorlar. Demek ki uygunlaştırılması, güçlendirilmesi gereken bir boyutu olduğunu peşinen kabul ediyorlar. Bir kez kavramsallaştırmalarında bu eksikliği kabul etmiş oluyorlar. Niye parlamenter sistemi istiyorlar biliyor musunuz? Zira ulufe, bakanlık, makam dağıtmak için, partileri lakin bu formda bir ortada tutabilecekleri için parlamenter sistemi dillendiriyorlar. HDP’li bakandan bahsediyorlar. Parlamenter sistemi dillendirenler; ‘geriye gidelim, iki ileri, bir geri adım atalım, Cumhurbaşkanı farklı telden çalsın, Başbakan farklı telden çalsın, yüzde 7 binlere varan gecelik faizler olsun, üç rakamlı enflasyonlar tekrar geri gelsin, vesayet odakları tekrar milletin rolünü çalsın ve Türkiye yerinde saysın’ istiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne karşı gelenlerin bütün argümanları temelsizdir. Bunu her platformda hem türel hem de siyasi her vakit tartışmaya ve müzakereye açığız” değerlendirmesinde bulundu.

Karar