İSA UĞUR ERDOĞAN | KARAR
Mart- Nisan ayları güç işkollarında toplu kontrat periyoduydu. On binlerce personelin gözü kulağı yapılacak mutabakattan kendileri için olumlu bir sonuç bekliyordu.
Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş’de (BEDAŞ) çalışan TÜRK-İŞ’e bağlı TES-İŞ Sendikası’na üye 2 bine yakın personel de Toplu İş Sözleşmesi’nden (TİS) çıkacak sonucu telaşla bekliyordu. Nisan ayında şirket bünyesinde çalışan iki bine yakın sayaç okuma, açma-kapama ve bakım-onarım emekçisi, birinci altı ay için yüzde 6, ikinci altı ay için yüzde 5 artırım aldı.
Enflasyonun altında kalan artırımla birlikte 30 Nisan’da iş bırakan personeller hem patrona hem de TES-İŞ’e tepkiliydi. Meselelerine tahlil arayan personeller devayı TES-İŞ’ten istifa etmeyi bularak yeni sendika arayışına girdi. Bu adres DİSK/Enerji- Sen olurken yüzlerce kişi DİSK Genel Merkezi önünde toplu üyelik merasimiyle sendika değiştirdi. Birebir durum Ankara, Adana, Mersin’in de bulunduğu birçok vilayette yaşandı.
Lakin BEDAŞ’ta emekçilerin üyeliğine talip yeni bir sendikal aktör çıktı. HAK-İŞ’e bağlı Güç İş üyelik çalışmalarına başladı. Güç İş’in rakibimiz diye bahsettiği sendikalara karşı emekçilere vaadi ise üye olan her personele yılbaşına kadar 700 TL, 2022 yılı içinse her ay için 200 TL ‘sosyal yardımda’ bulunmak.
Güç İş’in BEDAŞ emekçisine sunduğu üyelik teklifine nazaran yıl sonuna kadar sendika 4 milyon 200 bin TL’ye kadar ödeme yapacak. Bu ölçü 2022 yılında 4 milyon 800 bin TL olmak üzere toplamda 9 milyon TL’yi buluyor.
Güç İş’in mevcutta toplu mukavele yetkisi olmadığı için üyelerinden elde edebileceği bir aidat geliri bulunmuyor. Birebir vakitte Sendikalar Kanunu’na yer alan “Kuruluşlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve mensupları ortasında dağıtamaz. Lakin sendikaların grev ve lokavt müddetince tüzüklerine nazaran üyelerine yapacakları yardımlar ile kuruluşların eğitim maksatlı yardımları bu kararın dışındadır” kararı sendikaların gelirlerini dağıtmasını idari cezalarla yasaklıyor.
‘İKİ TANE BACASIZ FABRİKA VAR: BİRİ FUTBOL, OBURU SENDİKA’
Güç İş Genel Lideri Mahmud Altunsoy’a bu kadar yüksek ölçüde paranın kaynağını sorduk. Altunsoy sorumuzu, “İsterse 20 milyon olsun. Türkiye’de iki tane bacasız fabrika var. Biri futbol, oburu sendika” halinde cevapladı.
Altunsoy, kaynağa ait şu halde konuştu:
“İsterse 20 milyon olsun. Türkiye’de iki tane bacasız fabrika var: Biri futbol, başkası sendika. Başka sendikalar parayı yedikleri için. Her bir sendika genel lideri 100-150 bin lira maaş alıyor. Türkiye’deki sendikal tarihi değiştireceğim Allah’ın müsaadesiyle.
Ben 1 ay evvel EPDK’nın TİS’ini bitirdim. 2 ay evvel İstanbul Güç A.Ş.’nin TİS’ini bitirdim. Baraj altında kalmam beni etkilemedi. Zira geçmişten gelen benim sürdürdüğüm TİS’lerim var.”
Altınsoy, yalnızca BEDAŞ emekçisi değil, öteki işyerlerinde çalışan çalışanlara de ‘sosyal yardım ismi altında para verdiklerini belirterek, “Nasıl bu türlü bir bütçeyi buluyorsunuz diyen arkadaşlara, kardeşim ben Allah’tan öteki hiçbir şeyden korkmam ve bu uygulamayı yalnızca burada yapmıyorum, İSKİ’de atık suda, arıtmalarda da yapıyorum. Ben o emekçilerin sayesinde barajı aştım. Aylardır ben oradaki emekçilere para dağıtıyorum” formunda açıkladı.
İSKİ’den 4 yıl evvel 645 bin TL haciz yoluyla para aldığını söyleyen Altınsoy, “Ben o arkadaşlar sayesinde hem barajı aştım. hem de haciz yoluyla İSKİ’ den 645 bin TL para aldım. Ne parası? Aidat parası. Emekçiye uygulayabildim mi bir şey, uygulayamadım. Ondan ötürü aylardır ben orada üyelerime 200 lira toplumsal yardım dağıtıyorum” dedi.
‘YARIN ÖDEYECEĞİ PARAYI PEŞİN ÖDÜYORUM’
“BEDAŞ personeli çok önemli manada sorun içerisinde” diyen Altınsoy, “Sonuç itibariyle; ben bu parayı dağıttığım vakit, arkadaşlar üyeliğini devam ettirdiğinde, yarın ben bu TİS’i yaptığımda yeniden verdiğim parayı aidat olarak bana ödeyecekler. Halbuki yarın ödeyeceği parayı ben peşin ödüyorum burada” tabirlerini kullandı.
‘HAK ALMANIN YOLU HAREKET YAPMAK DEĞİL’
Hak aramanın yolunun hareket yapmak olmadığını söyleyen Altunsoy, “TES-İŞ’ten ben ne beklerdim biliyor musunuz? Adamları hukuksuzca harekete sürükledi. Hak almanın birçok yolu vardır. Bunun yolu hareket yapmak değildir, iş bırakmak değildir, Patrona sövmek değildir. İkili diyalogla çözemediğiniz şeyi söverek arbede ederek çözemezsiniz. İkili diyalogla çözebilirsiniz. Biz bugüne kadar yüzde 60 artırım aldığımız, yüzde 20, 27 artırım aldığımız. İBB’de son 25 yılda argüman ediyorum hiç kimse bu kadar artırım almamıştır” biçiminde konuştu.
‘HUKUKİ BİR MANİ YOK’
Sendikalar Kanunu’nda yer alan gelirleri emekçilerle paylaşılmasının kısıtlandığını hatırlattığımız Altunsoy, “Böyle bir eza yok. Olsaydı, biz yıllarca yapıyoruz bunu. Kâfi ki beni mahkemeye güç durumda olan personellere toplumsal yardımda bulunduğum için çağırsınlar. Hukuksal bir pürüz yok. Pürüz varsa da burası muz cumhuriyeti değil, istedikleri yere şikâyet edebilirler. Burada otel yapıp peşkeş çekenler, eski parayla 100 trilyona hastane alıp 15 trilyona satanlardan hesap sormayacaklarda emekçiye takviye olana dava açacaklarsa ben göğsümü gere gere mahkemeye çıkarım. Bu türlü türel bir mani yok yani” dedi.
Karar
