İBRAHİM KAHVECİ | KARAR
ÇİFTÇİYE MÜJDE DEĞİL TAKVİYE LAZIM
Hükümet çiftçimiz, üreticimiz tarlada ne yaşıyor bilmiyor. Çiftçinin müjdeye değil gerçek takviyelere gereksinimi var.
BORÇLARI FAİZSİZ ERTELEYECEĞİZ
Borçları 2 yıl faizsiz erteleyeceğiz. Mazottaki ÖTV’yi iade edeceğiz. Gübre maliyetinin yarısını çiftçiye vereceğiz.
TRAKTÖRE HACİZ GELMEYECEK
Sulama ile ilgili tüm projeleri ivedilikle tamamlayacağız. Traktöre haciz gelmeyecek. Tarım liseleri tekrar açılacak
Tarım ve hayvancılıkta dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye’de alınan yanlış tarım siyasetleri ekim alanlarını her geçen gün azaltırken, çiftçiyi de topraktan soğuttu. Artan maliyetler karşısında beli bükülen üretici, tahlili ekmemekte buldu.
Tarladaki sıkıntılara değinen ‘Tarım Aksiyon Planı’nı açıkladı. “Çiftçimiz, üreticimiz tarlada ne yaşıyor, bilmiyorlar” diyen Babacan, çiftçinin müjdeye değil gerçek dayanaklara gereksinimi olduğunu söyledi.
Tarım konusunda Türkiye dünyanın en kıymetli coğrafyalarından birine sahip. Ülke hem randıman hem de üretim açısından hayli iyi pozisyonda. Ancak son yıllarda Türkiye’deki tarım siyasetleri ekim alanlarını düşürürken artan maliyetler de çiftçiyi topraktan soğuttu.
Ziraî katma paha açısında Türkiye 2010 yılında dünyanın 7’nci ülkesi pozisyonunda yer alırken, 2019’da 11’inci sıraya kadar geriledi. Avrupa’nın da bir numarası olan ülke 9 yılda 2’nciliğe düştü. Tarımdaki sıkıntıları çözmek için harekete geçen Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi, Adana’da ‘Tarım Lansmanı’ yaparak tahlilleri sıraladı.
DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, ‘Tarımın DEVA’sı hazır’ sloganıyla yola çıktıklarını söyleyerek ‘Tarım Aksiyon Planı’nı açıkladı. Babacan “Bugünkü iktidar kendisini küçük ve dar alanlara hapsettiği için, milletimizin gerçek gündeminden bihaber. Sokakta insanlarımız neler yaşıyor; çiftçimiz, üreticimiz tarlada ne yaşıyor; bilmiyorlar.
Haberleri yok. Halktan büsbütün koptular. Onlar artık yalnızca sorun üretiyor. Geçtiğimiz hafta açıkladıkları ‘çiftçiye müjde’de şifa teklifler içermiyor. Bu iktidar yalnızca sorun üretmiyor, gün geçtikçe sorunun şahsen kendisi haline geliyor. İşte biz tüm bu problemlere artık bir nokta koymak için buradayız” dedi.
Tarım siyasetlerini bir bir açıklayan Babacan şöyle devam etti:
İTHALATÇI DEĞİL İHRACATÇI OLACAĞIZ
Birinci adımımızı tarım politikalarımızla atıyoruz. Yerli üreticimizi güçlendirip, çiftçimize emeğinin ve alın terinin karşılığını kuruşu kuruşuna ve günü gününe almasını sağlayacağız. Yalnızca kendi kendimize kâfi olmakla kalmayacak, artan üretimimizle, pek çok eserde net manada ihracatçı hale geleceğiz.
BORÇLARI 2 YIL FAİZSİZ ERTELEYECEĞİZ
Tarım denilince akla haciz, borç, maliyet artışı, ziyan, çöpe dökülen eserler ve kuraklık gelmeyecek. Çiftçimizin borçlarını en az 2 yıl faizsiz olarak erteleyeceğiz. Altını çiziyorum; faizsiz olarak erteleyeceğiz. Çiftçinin toprağına, traktörüne haciz gelmeyecek, üretim aksamayacak. Çiftçimizin kullandığı mazotun ÖTV’sini çiftçimize geri iade edeceğiz. Çiftçimizin kullandığı gübrenin maliyetinin yarısını, yüzde 50’sini, takviye olarak kendisine vereceğiz.
ÜRETİM İÇERDE DESTEKLENECEK
Elektriği, çiftçiye özel tarifeyle, daha ucuza sağlayacağız. Tarım takviyelerini, üretimin yapılacağı devrin başında açıklayacağız ve tıpkı yıl içinde takviye ödemelerini gerçekleştireceğiz. Çiftçimizin kalkınması için; tarımda ithalatı değil, içeride üretimi destekleyeceğiz. Kontratlı tarımın yasal altyapısını güçlendirip, üretici endüstrici iş birliğini aktif hale getireceğiz.
Tarım liselerini tekrar açacağız. Başta tohum olmak üzere, dışa bağımlılığı azaltacağız. Kuraklığın neden olduğu tahribatı önlemek gayesiyle; ziraî sulama yatırımlarını süratle tamamlayacağız. Kapalı devre, yağmurlama ve damlama sulamayı süratle yaygınlaştıracağız. Toprağı su ve teknoloji ile buluşturarak, sulamada israfı önleyecek son teknolojileri teşvik edeceğiz.
‘ZİRAAT’ TEKRAR ÇİFTÇİNİN BANKASI OLACAK
Tarımda finansman modelini de değinen Ali Babacan, iktidara geldiklerinden Ziraat Bankası’nın tekrar çiftçi bankası olacağını vurguladı. Babacan “Çiftçimizin teminat sorununu çözeceğiz. Ziraî kredileri, gerçek çiftçilere vereceğiz. Kredilerin geri ödeme vaktini ve hasat devri ve mühletine nazaran belirleyeceğiz. Hayvancılık uğraşan üreticilerimiz de artan maliyetlerin karşısında ezilmeyecek. Mera, yayla üzere problemler geride kalacak.
Et ve süt üreticilerine dayanak ödemelerini vaktinde ve planlı bir biçimde yapacağız. Üreticimizi belirsizliklerle mağdur etmeyeceğiz. Yerli üretimi destekleyerek, yem bitkilerini ithalata bağımlı olmaktan kurtaracağız. Yem bitkilerinin kullanımına yüzde 50’ye kadar dayanak vereceğiz. Terk edilen yaylaları yine üretime kazandıracağız. Üniversiteler ile iş birliği halinde çalışarak, yeni balık tiplerinin geliştirilmesini ve üretimini sağlayacağız” dedi.
SİYASET TARİHİNDE BİRİNCİSİ DEVA GERÇEKLEŞTİRDİ
“Biz yola çıkarken ‘yepyeni bir siyaset dili’ demiştik. Artık de burada, Adana’da, Yüreğir’de bir birincisi gerçekleştiriyoruz” diyen Ali Babacan “Yakın siyasi tarihimizde birinci kere bir parti, iktidarının birinci 90 gününde ve birinci 360 gününde ne yapacağını ayrıntılarıyla açıklıyor.
İktidardaki küçük-büyük ortakları biliyorsunuz, onların zati ne vakit ne yapacağını bilen yok. Gece yarısı imzalarıyla ülkeyi yönetim ettiklerini zannediyorlar. Biz, 90 ve 360 günlük hareket planlarımızın açıklamasına birinci olarak tarım kesimiyle başlıyoruz. Tarımda çiftçimizin, üreticimizin yaşadıkları kederlerin süratli devası hazır diyoruz” tabirlerini kullandı.
‘AKILLI SİYASETLER ÜRETİLMEZSE BÜYÜK SORUN KAPIDA’
Dünya nüfusunun önemli oranda arttığına değinen Ali Babacan şöyle devam etti: “Nüfusun 9.7 milyar olması bekleniyor. Buna bağlı olarak besin gereksiniminin da yüzde 70 oranında artması bekleniyor. Lakin toprak artmıyor, su artmıyor. Akıllı ve verimli siyasetler üretilmezse, gıdasızlık en büyük sorun haline gelecek.
İşte tam bu yüzden ülkemizin, Deva Partisi’nin 56 unsurluk tarım siyasetine muhtaçlığı var. DEVA Partisinin tarım siyasetinde; beşere, toprağa, etrafa saygıyı göreceksiniz. Üretici ve tüketicinin tüm haklarına sahip çıkan bir anlayış göreceksiniz. Tarımın devasında; sağlıklı ve sürdürülebilir üretim göreceksiniz. Bizim maksadımız, üreterek zenginleşen bir ülke inşa etmek.”
56 UNSURDAN OLUŞAN PLAN
DEVA Partisi Sektörel Siyasetler Lideri Birol Aydemir, 56 husustan oluşan ‘Tarım Hareket Planı’ kapsamında üretim modellerine ait tahlil tekliflerini de şu formda açıkladı:
- Planlı bir tarım üretim sistemi kuracağız.
- Tarım Data ve Bilgi Sistemi kuracağız
- Çiftçi ve Tarım Envanteri yapacağız
- Tarım işletmeler kayıt sistemi oluşturacağız
- Toplulaştırma ve arazi edinimi çalışmalarını süratle tamamlayacağız
- Tarım topraklarını daha tesirli koruyacağız ve atıl yerleri üretime açacağız
- Havza bazlı üretime geçeceğiz
- Ülkemizi tıbbi ve aromatik bitki üretim ve ticaret merkezlerinden biri yapacağız
- Yağlı tohumlu bitkilerin üretimini artıracağız
- Düzgün tarım ve organik tarım üretimini artıracağız.
- Yüksek Teknoloji Seracılığı özel olarak destekleyeceğiz
- Kuraklıkla aktif biçimde gayret edeceğiz
- GAP, KOP, DAP projeleri kapsamındaki altyapı yatırımlarını öncelikle tamamlayacağız
- Basınçlı sulama yatırımlarına daha fazla takviye ve öncelik vereceğiz
- Kapalı devre, yağmurlama ve damlama sulamaya geçeceğiz *Her köye ziraat danışmanı / veteriner doktor vereceğiz
- Genç çiftçilerimizi daha fazla destekleyeceğiz
- Özelikle başta bayanlar olmak üzere tarım emekçilerinin SGK sistemine entegre edilmesi için müspet ayrımcı uygulamaları hayata geçireceğiz.
‘ÜRETİM İÇİN PET ŞİŞE İLE MAZOT ALINIYOR’
Birol Aydemir, çiftçinin temel masraflarında 2 buçuk kat artırım ile maliyetin yönetilemeyeceğine vurgu yaparak “Üre gübresi fiyatları 2020 yılında bin 700 TL iken, 2021 yılında 4 bin TL oldu. Yani yüzde 235 artış var. Süt yemi fiyatında ise 2020 yoluna nazaran 2021’de yüzde 76 artış var. Mazot fiyatı ise 2020 yılına nazaran 2021’de yüzde 32 artmış. Saman fiyatı da 2021 yılında 2020 yılına oranla yüzde 72 artmış. Pet şişe ile mazot alarak ziraî üretim yapılmaz” sözlerine yer verdi.
‘6 YILDA BORCA GÖMÜLDÜ’
Çiftçinin borç altında olduğunu anlatan Birol Aydemir, 2004 yılında 6.2 milyar TL olan çiftçi borçlarının 2021 yılında 150 milyar TL’yi aştığını aktardı. Borcun 24 kat arttığını söyleyen Aydemir “2021 yılı bütçesinde ziraî destekleme ödemeleri neredeyse 2020 yılı ile tıpkı bırakılarak 23 milyar TL ödenek öngörülmüştür.
Ziraat Bankasını tekrar çiftçinin bankası yapacağız. ESK, TMO ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçilerden yaptığı alımların ödemesini en geç 30 iş günü içinde gerçekleşmesini sağlayacağız. Bilhassa genç çiftçilerin KGF dayanakları ile ziraî kredilere ulaşmasının yasal altyapısını kuracağız” dedi.
Karar
