Gümrük Müsteşarlığı ve Kaynak Müsteşarlığı Sigortacılık Umumî Müdürlüğü’nde hizmet yapan Zekariya Dur, HT Partners Sigorta ve Reasürans Brokerliği şirketini kurarak kola ek sağlayacak. Türk Hava Yolları’nda 6 yıla yakın bir vade Sigorta Müdüriyeti hizmeti yapan Dur, daha evvel THY’de idare konseyi başkanlığı yapan Hamdi Topçu ile yeni şirketin startını verdi. Kolla ilgili deneyimlerini KARAR’a anlatan Zekeriya Dur “Sigortanın ana konusu kişidir. Mevzunuz insan olunca sonuçta iktisada dokunuyorsunuz. Bu çerçevede, aslında iktisadın ayakta kalmasının garantisini sağlıyorsunuz. Bugün verdiği teminat ölçüsü olarak Türkiye bütçesinin onlarca katı kadar riski üstlenen bir sigorta bölümü varlığından bahsedebiliriz” dedi. Türkiye’de bulunan sigorta şirketlerinin yüzde 70’inde yabancı iştiraki olduğuna değinen Dur şöyle devam etti: “Bu açıdan bakınca her hengam yabancı anamal kesinlikle sigorta bölümümüze ilgi gösterecektir. Ama öteki taraftan, memleketimizin ulusal menfaatlerinin gözetilmesi açısından yerli sigorta şirketlerine kesinlikle muhtaçlık var. Sigortalarken her türlü gereksinim duyulan habere ulaşmak gerekir. Bu nedenle devletimizin mal varlığı konusunda yabancı şirketler istatistiğe sahip olmaktadır. Bazen haberin içerde kalabilmesi açısından güçlü sigorta şirketlerine muhtaçlık var. Bu doğrultuda ulusal menfaatlerin gözetilmesi açısından yeni oluşturulan Sigorta Düzenleme ve Denetleme Kurumundan çok şeyler bekliyoruz.” Sigorta kolunun gelir seviyesine nispeten hassas olduğunu paylaşan Zekeriya Dur “Gelişmiş memleketlerde sigorta ve emeklilik şirketleri büyük şirketlerdir. Emeklilik fonları devlet iktisadında çok kıymetli bir büyüklüğe sahiptir. Bu fonların yüksek meblağlarda olması devletin yurt dışından borçlanma gereksinimini azaltır ve kısa vadeli borçlanma muhtaçlığını azaltır. Borçlanma her devlet iktisadında vardır lakin bu fonlar aracılığıyla borçlar uzun vadeye yayılır.
Memleket ekonomimizde de emeklilik fonları büyük ölçüye ulaşmakla birlikte örneğin bir İngiltere iktisadında taraf alan fonlarla karşılaştırılamaz. Kişi başına düşen sigorta primi devletimizde 150-160 dolar bandındadır. Bu rakamın İsviçre’de 7-8 bin dolar olduğu göz önüne alındığında bahis daha da çarpıcı hale geliyor. Devletimizde sigortalanma orantısı ferdî sigortalarda %30 kurumsal sigortalarda ise yüzde 45 civarındadır. Bu nispetlerin artması gerekmektedir” diye konuştu.
HAVADA SORUMLULUK YÜKSEK
Uçak sigortalarının kapasite zayıflığından ötürü yurtdışında yapıldığına değinen Zekeriya Dur, “Havacılık kesiminde yerinde araç yok. Hava araçlarının sorumluluk limitleri de yüksek. Hasar gerçekleşince yüksek tazminatlar ödenmesi ancak bunun karşılığında gereğince prim alınmaması bu ortamın sigorta şirketleri açısından cazibeli olmadığı mealine geliyor. Bu da şirketlerin bu yerde teminat verme isteklerinin önüne geçmektedir” sözlerini kullandı.
EVVEL ÖTEKI MUHTAÇLIKLAR DOĞUYOR
“Cumhuriyet sonrasında da memleket ekonomimizin gelişmesi yan mekan bunalımlarla duraklamış ve sonrasında tekrar büyümüş olması nedeniyle sigortacılık gereğince gelişememiştir” diyen Zekeriya Dur “Kişiler sigortaya olan gereksiniminden evvel gayrı gereksinimlerini giderme mecburiliği ortaya çıktığı için sigorta satın almak istememektedir. Halbuki sigortanın lüks değil bir muhtaçlık olduğuna inanan birisi olarak, memleket ekonomimiz açısından daha evvel de dediğim üzere desteklenmesi gereken bir sektördür” dedi.
KULLANDIĞIN KADAR PRİM ÖDE
Salgın süreciyle birlikte sigortada yeni gereksinimlerin doğduğunu tabir eden Zekeriya Dur “Müşteri daha esnek eser istiyor. Kullandığın kadar prim öde mantığına dayanan sigorta eserleri çıkarılmalıdır. Ben bile tıpkı model bir araçla 10 bin km giden kişinin 20 bin km giden bir bireyle birebir prim ödemesini içime sindiremiyorum. O nedenle esnek eserler çıkarılmalıdır. Bu süreçte sigortalılar kullanmadıkları vade için satın aldıkları sigortalarda indirim istemişlerdir ki bu gereksinimi giderebilen şirketler müşterisini şad ettiği için ayakta kalacakladır” açıklamasını yaptı.
Karar
