Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İktidarı nasıl ele geçiririz çabası içindeler” kelamlarına TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısıyla yanıt veren CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, “Zam ve zulüm rejimini bitireceğiz. O denli altı partiye de muhtaçlığımız yok, tek başımıza da buna çok niyetliyiz. Altı parti birlikte yapılan toplantılarda da iktidara geldikten sonra bu tek adam rejimini nasıl iyi bir demokrasiye dönüştürürüz, onu konuşuyoruz” dedi.
“İKTİDARI ELE GEÇİRME KONUSUNDA KASVETİMİZ YOK”
Özgür Özel şöyle konuştu: “Recep Tayyip Erdoğan, Bayan ve Demokrasi Derneği’nin Genel Kurulu’nda diyor ki ‘28 Şubat günü toplanmışlar, niyetleri öteki, iktidarı nasıl ele geçiririz çabası içindeler’ diyor. Buradan açıklıyorum Sayın Erdoğan. Bir gibisi 7 Mart’ta var. Bir sonraki 14 Mart’ta. Bir sonraki 21 Mart’ta. Geçen ay 21 Şubat ve 14 Şubat günlerinde de yaptık. Biz her pazartesi saat 13.00’te Merkez İdare Şurası toplantısı salonuna girip oturup ‘hükümeti, iktidarı nasıl ele alırız, nasıl iktidara geliriz, konuşuyoruz; onun için plan yapıyoruz. Bundan daha doğal bir şey yok. Buna da demokrasi diyorlar dünyada. Buna çok partili demokrasi diyorlar. Partiler iktidara gelmek için plan yapıyorlar, vatandaşa anlatıyorlar, vatandaş da karar veriyor. Siz de çok bilindik yerlerde değil bir avukatlık ofisinde ‘nasıl iktidara gelirim’ diye plan yapıyordunuz. Birebir şeye talibiz. Millet uygun görürse, sizden daha iyi yöneteceğiz.”
“ZAM VE ZULÜM REJİMİNİ BİTİRECEĞİZ”
Artırım ve zulüm rejimini bitireceklerini tabir eden CHP’li Özel, “Öyle altı partiye de gereksinimimiz yok tek başımıza da buna çok niyetliyiz. Tek başımıza da hazırlanıyoruz. Altı parti birlikte yapılan toplantılarda da iktidara geldikten sonra bu tek adam rejimini nasıl iyi bir demokrasiye dönüştürürüz onu konuşuyoruz. İktidarı ele geçirme çabası konusunda sorunumuz yok lakin sizin iktidarı teslim etmeme konusunda karın ağrınız var. Ona da ne gücünüz yetebilir ne bu millet müsaade verebilir” dedi.
CHP’li Özel şöyle konuştu: “Çok sevdiği Abdülhamit. Meclis’i 30 sene kapalı tuttu. 30 sene büyük bir istibdat rejimi uygulandı. İkinci meşrutiyet ilan edildi ya o günden bugüne Basın Bayramı olarak kutlanıyor. O çok anlatıp anlatıp bitiremediği Abdülhamit. Burun demek, Yıldız Sarayı demek, grev demek, cumhuriyet demek, hürriyet demek yasaktı. Basın danışmanlarımız soruyor haber kanallarından birine, ‘niye haber yapmadınız, Faik Beyefendi çok değerli şeyler söyledi’ diye. Saray demiş. Saray. Haydi deneyelim. Orada yıldız sarayı yasaktı, artık saray yasak. AA. ‘Pergolacı Fahrettin’ diyorsun. Paragraf düşüyor. ‘Altun makas’ diyorsun, makasını makaslıyor adam. Bu türlü bir rejim inşa ettiler. 2022 yılında yapıyorlar. Türkiye’ye ikinci Basın Bayramı’nı müjdelemek mecburiyetindeyiz. Seçimin gününü 2. Basın Bayramı olarak kutlayacağız. Basının karşısındaki bu büyük zulüm sona ermiş olacağız.”
“BU KADAR MI BERBATSINIZ?”
Recep Tayyip Erdoğan’ın kendileri için ‘bunlar bayan cinayetlerinde bile ayrım yapıyorlar’ dediğini hatırlatan Özel, “Başak Cengiz’de neredeydiniz’ dedi. İması şu. Başak Cengiz’in başörtülü olması. ‘Bunlar başı açık öldürülünce sahip çıkar’ diyor. Yalnızca Genel Lider, ‘Başak kızım çok üzgünüz’ diye paylaşmış. Sayın Genel Lider Başak Cengiz’in ailesine taziye ziyaretine gitmiş. ‘Hiç ortada yoktunuz’ diyor ya. A Haber senin vicdanına sesleniyorum. Bu açıklamayı yapmak zorunda bırakıldığım için utanç duyuyorum. Bu kadar mı berbatsınız?” biçiminde konuştu.
“KUŞAKLAR UZUNLUĞU SAĞLIMIZ TEHLİKEDE”
Cumartesi günleri, bütçe dışında meclisin çalışmasının istisna olduğunu kaydeden CHP’li Özel, “Meclis çalışıyor zira nükleer ile ilgili yasanın çıkarılması gerekiyor. Bir nükleer kontrol kurumunun olması gerektiği açık. Bu kurum gerekirse nükleerin çalışmasına el koyabilir. Bu kurum inisiyatif kullanması gereken bir kurum olacak. Cumhurbaşkanlığı yetki kanunuyla düzenlenen kurum. Anayasa Mahkemesi’ne gittik. Anayasa Mahkemesi, kararnamelerle düzenlenemeyeceğini söyledi. Bir yıl müddet verildi. Tabir yerindeyse ne vakit yumurta kapıya geldi. ‘Bu kanunu getireceğiz.’ Bu kanunu getirmeden evvelki üç hafta kapatıp kaçtılar. Biliyoruz ki bu kanun bir buçuk aydır buralarda dolanıyor fakat gelemiyor. Zira liyakatsizlik var. Bu kanun pazartesi günü geldi. İlgili arkadaş, ‘ilgili komite üç ay çalışsa yeri’ dedi. 6 saatte çıkarmaya çalıştılar. Pazartesi başlandı, sabaha karşı çıktı. İndir kaldır. Sonraki gün, 48 saatlik mühlet beklemeksizin ‘biz bu kanunu çıkaracağız.’ Direniyoruz. ‘Gerekirse cumartesi-pazar da çalışacağız’ diye karar aldılar. ‘Bu iş ciddi’ dedik. Bir hafta sonu milletvekilleri çocuklarını görmese olur. Ancak nesiller uzunluğu sıhhatimiz tehlikede” sözlerini kullandı.
Bu türlü bir kanunu bu biçimde çıkaramayacaklarını söylediklerini belirten Özel, “İçtüzüğün verdiği bütün yetkileri kullanıyoruz. Arkadaşlar kanunu geçiremiyorlar. Bugün oldu, Cumartesi günündeyiz. Daha kanunun birinci kısmını bitirdiler. Zira Anayasa’nın 96. hususu diyor ki ‘Meclis ne iş yapacaksa yapsın üçte biri en az burada olacak.’ İki kez Meclis, olmadıkları için kapandı. Sonra ileti çekmişler, ‘mazeret olmadan hepiniz gelin.’ Misyonunun başında olan iktidar milletvekillerine hiçbir şey söylemiyorum. Olmayan, 150 kişi artık yollarda geldiler buraya. Paldır küldür, bu kanunu geçirecekler” şeklide konuştu.
“TORUNLARIMIZI BİRİLERİ ÖLDÜRMESİN DİYE BURADAYIZ”
CHP’li Özel konuşmalarının devamında şunları söyledi: “Kanun 21. hususu, düzenlemesi gereken işi tekrar Cumhurbaşkanı’na bırakıyor. Nükleer Kontrol Konseyi kurulacak, bu heyeti Cumhurbaşkanı atayacak. Bu gerçek bir şey değil. Biz aslında dedik ki ‘cumhurbaşkanının ataması işimize gelir, bugün birini atarlar bir sene sonra değiştiririz.’ Bugün onların atadığı örneğin Bilal Erdoğan’ın arkadaşı Kartal İmam Hatip’ten, bir kişiyi koydular. Geliriz liyakatli birini atarız. Fakat biz bunu da hakikat bulmuyoruz. Türkiye’deki uzmanlara danıştık. Bir önerge hazırladık. Bu kurumu iktidar muhalefet ne olursa olsun ikişer aday gösterecekler. Genel Konsey bu ikişer aday üzerinden seçecek. ‘Alanının en düzgünleri olsun diyoruz’ burada. Çernobil patladı, ne kadar insan öldü, ne kadar uzak lakin oradan buraya geldi. Daha Kazım Koyuncu’yu yeni andık. Bir sürü çocuk sakat doğdu. Seneye de ‘Özgür Özel’in bir arkadaşı’ olmasın. O kurum liyakat ile olsun. Bir bakın bakalım Tayyip Erdoğan’ın atadığında liyakat var mı? Her biri pahalı arkadaşlardır lakin standardı sağlamıyorsa orada olmazsın.”
“BİR DEFA PARTİZANLIK YAPMAYIN”
Özgür Özel kelamlarına şöyle devam etti: “21. unsur görüşülecek. Beyefendiler, ‘bırakalım cumhurbaşkanımız atasın.’ Kavgamız bu. Bugün bu yüzden buradayız. Hepimizin torununu birileri öldürmesin diye uğraşıyoruz. Soma faciasından evvel verdiğimiz araştırma kuruluna araştırılmasın diye elini kaldıranlardan hangi birisi o parmağı savunabildi sonra. Ne yapalım? Bugün hala burada olanların isimlerini mi okuyayım? O gün AK Parti yerine konuşan arkadaşın, o zamanki Güç Bakanı’ndan alıntılayarak ‘o maden en inançlı madenlerinden biri’ dediğini mi hatırlatayım? Size mi inanacağız? İnançlı maden diye iftar sofrasına gittiği yerden 301 tane cenaze çıkardık biz. Bu işlerin latifesi yok. Seneye iktidar değişecek. Biz ‘iktidarla konsey değişmesin ‘diyoruz. Bir defa partizanlık yapmayın. On binlerce kişiyi siz atadınız. Bir adedini bırakın liyakat ile bu parlamento belirlesin. Tekrar çoğunluk sizde.”
“HANGİ DİKTATÖRÜN NE TALİMAT VERECEĞİNİ NEREDEN BİLECEKSİNİZ?”
Özel son olarak şunları kaydetti: “Siz bir nükleer santrali ciğerinize koyarsanız, bir savaş anında içinizde nükleer bomba vardır. Hangi ülkenin başındaki hangi diktatör hangi talimat vereceğini nereden bileceksiniz? Putin bugün nükleer ile tehdit ediyor. Cahit Özkan dün diyor ki ‘AB nükleer santrali yeşil güç ilan edecek.’ Külliyen palavra. Avrupa Komisyonu’nda birisi bir makale yayınlamış. İngilizce olunca kendisine söyleyene inanmış. Sonra okuduk kendisine de anlattık. Bu işler latife değil.”
Karar
