‘Borç’ bahanesi ile el konulan ve Marmara Üniversitesi'ne devredilen Bilim ve Sanat Vakfı'na bağlı İstanbul Kent Üniversitesi talebelerinin oluşturduğu #ŞehirHepimizin teşebbüsünün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektuba, birçok memleketten farklı üniversitelerde hizmet yapan 65 akademisyenden destek geldi.
Usaama al-Azami’den Ingrid Mattson’a, Syed Farid Alatas’dan Mohamed Fadel’in de aralarında bulunduğu memleketler arası ortamda tanınan akademisyenler üniversitenin kapatılmasının demokrasiye ve Türkiye'nin itibarına zarar vereceğini belirterek Cumhurbaşkanı'ndan devreye girmesini talep etti.
HÜRMETLE SÜRECİ BILAKIS ÇEVİRMENİZİ İSTİYORUZ
Üniversite'nin kapatılacağına dair haberlerin rahatsızlık vereci olduğu belirtilen mektupta “Akademik kurumların özgürlüğü ve özerkliği açısından Türkiye'nin itibarına bir darbe olacaktır. AK Parti tarafından 20 yıl evvel omuzlanan demokratikleşme misyonunun farkındayız, hürmetle, bu süreci bilakis çevirmenizi istiyoruz. Zira akademik özgürlüğün garantisi olmadan hiçbir demokrasi tam değildir” denildi.
Mektup, tıpkı devranda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Üniversite Konseyi (YÖK) Lideri Yekta Saraç, Ulusal Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, akademisyen ve siyasetçi Emrullah İşler, Kamil Aydın ile Orhan Erdem'e de iletildi.
Mektup şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan,
İstanbul Kent Üniversitesi'nin kapatılması ile ilgili haberler aldığımız için büyük bir tasa ve rahatsızlık duyuyoruz.
Kent Üniversitesi, 30 yıllık Bilim ve Sanat Vakfı'nın (BISAV) entelektüel yolculuğunu karakterize eden, iyilik, hakikat ve hoşluk arayışında kuruldu. Hedef, kozmik olanı ve mahsusen de evrenseli özgürce keşfetmek için bir üniversite yaratmak ve bu keşifin meyvelerini, küresel bir fikir ağında paylaşmaktı. Bir seri dünya görüşünü kucaklayan binlerce tutkulu öğrenci, heyecan verici yolculuklarında bu saygın akademisyenlere eşlik etti. #ŞehirHepimizin teşebbüsleri sayesinde bu mektepliler daima olarak seçtikleri üniversitede çalışmaya devam etme ve rastgele bir siyasi hengameye katılmama isteklerini vurguladılar.
Bu türlü bir üniversitenin kapatılma ihtimali, katiyetle yüzlerce üniversite işçisinin yanı sıra 7000'den fazla lisans ve lisansüstü talebenin mağdur olmasına yol açacaktır. Üniversitenin kapatılması, akademik kurumların özgürlüğü ve özerkliği açısından Türkiye'nin itibarına değerli bir darbe olacaktır. AK Parti tarafından 20 yıl evvel omuzlanan demokratikleşme misyonunun farkındayız. Hürmetle, bu süreci bilakis çevirmenizi istiyoruz. Zira akademik özgürlüğün garantisi olmadan hiçbir demokrasi tam değildir.
Bu bahse gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Olumlu yanıtınızı bekliyoruz.
Hürmetlerimizle, # ŞehirHepimizin teşebbüsü
Mektuba İmza atan akademisylenler:
EVVEL EL KOYMA, SONRA KANUNLA KAPATMA TEŞEBBÜSÜ
İstanbul Kent Üniversitesi’ne evvel Halkbank, kredi borcu nedeniyle hesaplarına önlem kararı koymuş daha sonra ise üniversite garantörü olan Marmara Üniversitesi’ne devredilerek kurucusu Bilim ve Sanat Vakfı’na da kayyum atanmıştı. Bu süreçte akademik takımı ve ilmî çalışmaları ile öne çıkan Kent Üniversitesi’nin akademik faaliyetlerine devam edeceği ve kapatılmayacağı açıklanmıştı.
Öte yandan Meclis’e 8 Nisan’da sunulan teklifin 13’üncü unsurunun, Kent Üniversitesi’ni kapatmaya imkan tanıyacak formda hazırlanması da dikkat çekmişti. Düzenlemeye nazaran, kayyum atanarak garantör üniversiteye devredilen bir vakıf üniversitesinin borçlarını ödeme durumu her devir sonu denetim edilecek. Garantör kurum kararı ve YÖK onayıyla mektebin faaliyet müsaadesi kaldırılabilecek. Bu durumda kurucu vakfa atanan kayyumun hizmeti sona erecek ve vakıf üniversitesinin tüm mal varlığı garantör üniversiteye devredilecek.
Karar
