Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye’deki son durum tartışıldı. Toplantıya 15 üye ülkenin temsilcisi dışında Suriye, Türkiye ve İran’ın da daimi temsilcileri katıldı.

Güvenlik Kurulu Daimi Üyesi Çin’in BM (Birleşmiş Milletler) Daimi Temsilci yardımcısı Geng Shuang, Türkiye’yi Suriye’de işgalci olmakla suçladı. Shuang, Suriye’nin yabancı ülkelerin işgali yüzünden güç durumda olduğunu, Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’yi yasadışı bir biçimde işgal ettiğini öne sürerek “Türkiye, yasadışı işgal ettiği Suriye’nin kuzeydoğu bölgesindeki Alouk barajından, bölgeye sağlanan suyu tekraren kesti. Yüzbinlerce sivilin susuz kalmasına neden oldu. Bu durum, BM’nin bölgedeki insani yardım çalışmalarını aksatarak büyük zorluklara neden oldu. Çin, Türkiye’yi memleketler arası insani hukuk da dahil olmak üzere milletlerarası hukuka uymaya, sivilleri müdafya, altyapı operasyonlarını sürdürmeye ve BM’nin insani yardım erişimini garanti etmeye çağırıyor” diye konuştu.

Çin’in BM (Birleşmiş Milletler) Daimi Temsilci yardımcısı Geng Shuang

‘İŞGALCİLER DERHAL ÜLKEYİ TERK ETMELİ’

VOA Türkiye’den Can Kamiloğlu’nun aktardığına nazaran; Türkiye’nin Güvenlik Konseyi’nde kelam alan İran’ın BM Daimi Temsilcisi Majid Takht Ravanch’ın da gayesinde Suriye’deki yabancı askerler vardı, isim vermeden Suriye’deki Türkiye ve ABD’nin askeri varlığından duyduğu rahatsızlığı belirterek BM Güvenlik Konseyi’ni, Suriye’deki yabancı askeri ögelerin işgalini sonlandırmak için vazifeye çağırdı.

İran Temsilcisi, “Öncelikle Suriye’nin kimi bölgelerinin yabancı güçler tarafından işgaline derhal son verilmelidir. İşgalci ve davetsiz tüm yabancı güçler, rastgele bir ön şart yahut daha fazla gecikme olmaksızın ülkeyi terk etmelidir. Bu bağlamda, Güvenlik Kurulu sorumluluğunu yerine getirmeli ve İsrail rejimini Suriye’deki Golan işgalini sona erdirmeye ve ayrıyeten Suriye’ye yönelik ataklarını derhal durdurmaya zorlamalıdır. İsrail rejiminin saldırganlıkları ve istikrarsızlaştırıcı hareketleri, memleketler arası hukukun açıkça ihlalini teşkil etmekte ve bölgesel ve milletlerarası barış ve güvenliği tehdit etmeye devam etmektedir” formunda konuştu.

‘TÜRK İŞGALCİLER VE KULLANDIKLARI TERÖRİSTLER, İNSANİ YARDIMI ENGELLİYOR’

Güvenlik Kurulu toplantısında konuşan Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Bassam Sabbagh, Suriye’de ABD ve Türk askerlerinin yasadışı bir formda bulunduğunu belirterek 20 Ekim’de, Şam’daki terör saldırısının, Anayasa Kurulu toplantısıyla birebir vakte denk geldiğine dikkat çekti.

Sabbagh, “Terör ataklarını yapanlar, dış güçler tarafından Suriye Hükümeti’nin eforlarını baltalamaya yönelik açık bir teşebbüste bulunuyor” dedi. Sabbagh, Türkiye’nin askeri varlığının, bulunduğu bölgelerde desteklediği kümelerin ülkesine yapılan yardımları engellediğini belirterek “Türk işgal güçleri ve ülkemizde kullandığı terörist kümeler Suriye’ye gönderilen insani yardım ulaşımını engelliyor” dedi.

‘ULUSLARARASI İNSANİ HUKUKU İHLAL EDENLERDEN DERS ALMAYA GEREKSİNİMİMİZ YOK’

Güvenlik Konseyi’nin Suriye oturumuna katılan Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, güvenlik kurulu üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye’ye yönelik suçlamalara cevap verdi. Sinirlioğlu, ayrıyeten Suriye temsilcisinin konuşmasına yanıt vermeyeceğini, bunun Suriye hükümetinin halkına yönelik gerçekleştirdiği hareketler nedeniyle acı çeken milyonlarca Suriyeli’ye hakaret olduğunu tabir etti.

Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, Çin’in Türkiye’ye yönelik işgalci suçlaması ve Türkiye’nin memleketler arası hukuka uyması için yaptığı davete ise “Yaklaşık 9 milyon Suriyeli mülteci Türkiye’nin muhafazası altında. Bizim memleketler arası insani hukuku ihlal edenlerden ders almaya gereksinimimiz yok” cevabını verdi.

‘SU KONUSUNU ÇIKAR UĞRUNA BERBATA KULLANIYORLAR’

Sinirlioğlu, tez edildiği üzere Alouk su tesisleri konusunun da PKK, YPG/PYD ve kelamda Suriye Demokratik güçleri tarafından kendi akılsız gündemleri için istismar edildiğini belirterek, “Terör örgütü PKK/YPG’yle Suriye rejimi bu mevzuyu kendi çıkarları için berbata kullanıyor” diye konuştu.

Sinirlioğlu, PKK/YPG’nin Suriye’de istikrarı bozan büyük bir faktör olduğunu, terör örgütü güçlerinin sivillere ve Türkiye’ye saldırdığını belirterek iki hafta evvel Afrin’de bir bombalı trruz sonucu 6 sivilin öldüğünü hatırlattı. Sinirlioğlu ayrıyeten PKK/YPG terör örgütünün, Irak’taki Suriyeli Ezidiler’in ve Suriyeli Kürtler’in konutlarına dönmesini de engellediğini tabir etti.

‘SINIR ÖTESİ YARDIM GENİŞLETİLMELİ’

Sinirloğlu, Suriye’de hastanelerin yüzde 93 oranında dolu olduğunu, ayrıyeten BM’nin aşı eşitliği davetine karşın, kuzeybatıdaki Suriyeliler’in sadece yüzde 1,8’ine bir doz aşı yapıldığını belirterek kış mevsimi yaklaşırken, aşıların ve insani yardımın uygulanmasını kolaylaştırmak için hudut ötesi yardımın genişletilmesi davetinde bulundu.

Sinirloğlu, Suriye Anayasa Kurulu’nun altıncı toplantısına dönerek Suriye hükümetinin hayal kırıklığı yarattığını, Suriye Hükümeti’nin uzlaşmazlığı nedeniyle bir sonraki oturumun tarihinde muahedeye varılmadığını da kelamlarına ekledi.

‘SURİYE HÜKÜMETİ SAMİMİ DEĞİL’

ABD’nin BM Daimi Temsilci Vekili Richard Millls, BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen’in, Viyana’da gerçekleşen 6. Suriye Anayasa Kurulu toplantısıyla ilgili hayal kırıklığını paylaştığını, Suriye Hükümeti’nin ülkede bir siyasi tahlile ulaşma konusunda samimiyet göstermediğini tabir etti. Mills, tüm tarafları siyasi sürece iyi niyetle katılmaya çağırdı ve ülke çapında ateşkes davetlerini tekrar etti.

Mills, Suriye’de aşılama oranının dünyadaki en düşük oran olduğunu belirterek, ABD Milletlerarası Kalkınma Dairesi’nin Suriye’ye 108 milyon dolarlık sıhhat yardımı sağlayacağını söyledi. Mills, Memleketler arası Af Örgütü’nün, ülkelerine geri dönen mültecilerin Esat rejimine bağlı milislerin suistimal, şiddet, azap ve zorla kaybedilmesine maruz kalmasına ait raporlarından duyduğu tasayı lisana getirdi.

‘SURİYE SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRİYOR’

Rusya’nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanskiy, Suriye Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına dışarıdan müdahale ve dayatmaların olmaması gerektiğini belirterek, Suriyeliler’in kendileri tarafından yönetilmesinin sağlanmasının değerli olduğunu söyledi. Rusya’nın anayasa çalışmalarında ilerlemek için tüm ilgili taraflarla çalışmaya devam edeceğini belirten Polyansky, Suriye’deki askeri ve siyasi durumun genel olarak istikrar kazanmasına karşın, bilhassa hükümet denetimi altında olmayan bölgelerde tansiyonun tırmanma riskinin devam etiğini belirterek, “Şam her bahiste yükümlülüklerini yerine getiriyor. Suriye’nin birliğini, toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını yine tesis etmek emeliyle Suriye içi diyaloğu teşvik etmek çok önemli” sözlerini kullandı.

Karar