İngiltere’nin başşehri Londra’da 4 -7 Haziran’da birinci duruşması gerçekleşecek Uygur Mahkemesi’nde Doğu Türkistan’daki Çin zulmünün ayrıntıları raporlar ve soykırım mağdur tanıklıklarının beyanları incelenecek.
Uygur Soykırımı Mahkemesi’nin soykırım ve insan hakları ile uğraş açısından kıymetli bir dönüm noktası olduğunu duyurdu. Açıklamada yer alan bilgilere nazaran Uygur Soykırımı’nın şahitleri kıssalarını ve seslerini, bugüne kadar ortaya çıkmış ispatlarla birlikte inceleme imkanına sahip olacak.
Yıllardır, yurt dışında yaşarken ailelerinin Çin Komünist Partisi’nin baskısı ve zulmüne karşı elleri kolları bağlı beklemek zorunda kalan bu mağdurlar birinci kere milletlerarası bir mahkeme ile Çin’in Uygur Soykırımı’nı dünyaya anlatacak.
Uygur Mahkemesi, bağımsız bir yargı olmanın gereği olarak Çin Komünist Partisi yetkililerini tezlere karşılık vermek üzere mahkemeye davet etti. Lakin Çin tarafı, temsilcilerini mahkemeye göndermek yerine Uygur Mahkemesi’nin meşruiyetine leke düşürmeye çalıştı ve bu süreci ‘kendi iç işlerine müdahale’ olarak tanımladı.
Pekin hükümeti bununla da yetinmeyerek her vakit ki üzere Uygur davasının savunucularını zora sokmak için onların temiz yakınlarını misilleme olarak maksat aldı. Dünya Uygur Kurultayı Lideri Dolkun İsa’nın kardeşi Hushtar İsa’yı ömür uzunluğu mahpusa mahkum etti.
Soykırım Mahkemesi’nde tanıklık yapacak isimlerden Dolkun İsa, Çin’in attığı bu insanlık dışı hareketine ait olarak şu açıklamayı yaptı: “Bir halkın yok edilmesine müsaade vermeyeceğimizi açık bir biçimde beyan etmek hem benim hem de bütün insanlığın sorumluluğudur. Amaca konulsak ta, taciz edilsek de aileremize hatalı muamelesi yapılsa da boyun eğmemeliyiz.
Misilleme yapılıyorsa bu Uygur davasına sahip çıkanların cürmü değil, insan hayatına ve onuruna hürmet göstermeyen, bizi yok edilmesi gereken bir mani olarak gören rejimin kabahatidir. Biliyoruz ki konuşmazsak tutuklamalar, kayıplar ve acılar dinmez.
Ne vakit ki bütün dünya bunu talep edecek o vakit bu ıstırap sona erecek. Bu mahkemede tanıklık yaparak tüm dünyaya Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü ve Çin’in gerçek yüzünü göstereceğiz.”
Doğu Türkistan’daki soykırıma tanıklık edecekler de mahkeme öncesinde Çin’in ‘uzun kolları’ tarafından tehdit edilirken, Pekin hükümeti onların aleyhine ağır bir propaganda başlattı. Çin’in şahitleri yıpratmaya yönelik bu eforu, Uygur Soykırım mahkemesinin değerini bir defa daha ortaya koydu. Bu tanıklıklara sahip çıkan Uygur Hareketi onları bu yiğit davranışlarından ötürü tebrik etti.
Uygur Hareketi’nin İcra Yöneticisi Rushan Abbas da hem kız kardeşi Dr. Gulshan Abbas hem de eşi Abdulhakim İdris’in tüm aile fertlerinin Çin tarafından kaçırılmasına ait tanıklık yapacak. Rushan Abbas, mevzu hakkında şu açıklamayı yaptı, “Uygur halkının haklarının duyurulması için tarihi fırsattır ve hakikatlerin ortaya çıkacağı kapılar açılacaktır. Bu kapıları sonuna kadar açarak bütün ayrıntılı incelemelerle yaşadıklarımızı anlatacağız.
Dünyanın her yerindeki beşerler Çin rejimini işlediği Uygur soykırım kabahatine dair tanıklıkları duyabilecek. Umarız memleketler arası toplum bu soykırımı sona erdirebilmek için neler yapabileceğini bir defa daha düşünür.”
2020 yılının Haziran ayında Dünya Uygur Kurultayı’nın Lideri Dolkun İsa’nın Sir Geoffrey Birçok QC’ye Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımı araştırması için bağımsız bir mahkeme kurulması talebinde bulunmuştu. Bu talep üzerine Soykırıma Müdahale Koalisyonu’nun yardımıyla 3 Eyül 2020’de mahkeme kuruldu.
Londra’da 4-7 Haziran tarihleri ortasında yapılacak Uygur Soykırımı’nın birinci duruşmaları Westminister’de Church House Konferans Merkezi’nde yapılacak. Duruşmalar Youtube ve Twitter üzerinden canlı olarak yayınlanacak. İkinci duruşma ise 10-13 Eylül tarihlerinde yapılacak.
Karar
