Hata örgütü başkanı Sedat Peker’in “Polis müdafaamın misyonunu uzattılar” savları sonrası dikkatler İçişleri Bakanı’na döndü. Soylu ise kendinden evvelki periyodun sorumluluğuna vurgu yapıp değerlendirmelerde bulundu.

Devrin İstanbul Emniyet Müdürü ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan’ı işaret etti.

üzerinden evvelki gün servis edilen dokümanlarla birlikte ‘Koruma kararında FETÖ izine rastlandı’ cümlesi dikkatleri Soylu öncesi periyoda çevirdi.

17-25 VE 15 TEMMUZ’A KARŞI GAYRET EDEN TAKIM

Son dakika olarak geçilen ve Altınok, Çalışkan ile eski İstanbul Valisi Şahin’in imzasının bulunduğu haber bir müddet sonra kaldırıldı.

AA, haberdeki dokümanlarda imzası bulunan isimleri çıkarıp güncelleme yaptı. 17-25 Aralık kumpasının akabinde FETÖ’yle çaba için misyona getirilen isimlerin ortaya atılması ise tansiyonu yükseltti.

Açığa alma savlarıyla ilgili “Kim alacak görelim” diye konuşan Çalışkan, Soylu’nun üç haftalık süreçteki beyanatları için de “Toplum rahatsız” tabirini kullandı.

‘FETÖ İZİ’ TANSİYONU

İçişleri Bakanı, Peker’e nasıl müdafaa polisi sağlandığına dair soru karşısında kendinden evvelki devri işaret etti. Anadolu Ajansı, kararda ‘FETÖ izi’ olduğunu savunarak Peker’e muhafaza verilmesine dair resmi belgeyi paylaştı.

Evrakta Selami Altınok ve Mustafa Çalışkan’ın imzaları yer aldı, Vasip Şahin’e işaret edildi. FETÖ kalkışmasına karşı uğraşta vazife alan isimlere yönelik suçlama tartışma yarattı.

Kabahat örgütü başkanı Sedat Peker’in yayınladığı görüntülerde lisana getirdiği savlara ait tartışma çok boyutlu hal aldı. Peker’in suçlamalarına maruz kalan Soylu’ya yönelik isim vermeyen hükümet yetkililerinin İçişleri Bakanı’nı evvel yalanlaması akabinde AK Parti’deki vekillerin büyük bir kısmının soruşturma istediğine dair açıklamalar tezleri yargıdan evvel siyasetin imtihanı haline dönüştürmüştü.

Soylu’ya birinci dayanağın Bahçeli’den gelmesi, daha sonra Erdoğan’ın benzeri tabirlerle İçişleri Bakanı’na sahip çıkması dikkat çekmişti. Son tansiyon ise AK Parti lehine mitingler düzenleyen Peker’e nasıl müdafaa kararı verildiği üzerinden gerçekleşti. Soylu, katıldığı yayında “16 Ocak 2015’te DHKP-C tehdidi ile kendisine muhafaza veriliyor. Artık temel iş bundan sonra. İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, terörden sorumlu müdür de Mustafa Çalışkan. Nurettin Demir Kadıköy Emniyet Müdürü. Özgür Taşdemir emniyet müdürü ihraç edildi. En irtibatlı olduğu kişi Sedat Peker. 2015 yılında sanal bir tehditle Nurettin Demir kardeşinden kalan DHKP-C mirasıyla bir kurgu yapar ve muhafaza verilir” demişti.

Anadolu Ajansı “Sedat Peker’e verilen müdafaa kararı evraklarında FETÖ izi tespit edildi” haberinin paylaşımlarını sildi. Ajans, haberdeki dokümanlarda imzası bulunan isimleri çıkarıp güncelleme yaptı.

Emniyet Genel Müdürlüğü kaynaklarına dayandırılan haberde “FETÖ’den ihraç edilen eski Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü Nurettin Demir, organize hata örgütü elebaşı Sedat Peker’in DHKP-C tarafından tehdit edildiği ve bu nedenle Peker’e müdafaa gerektiğine yönelik olarak 16 Ocak 2015’te İstanbul Emniyet Müdürlüğünün terör ve istihbarat üniteleri ortasındaki yazışmalarına yönelik soruşturma başlatıldığı” belirtildi.

Ancak ajans haberlerin evvel paylaşımlarını sildi daha sonra da içeriğinden kimi isimleri çıkardı.

Kelam konusu dokümanlarda bugün AK Parti Erzurum Milletvekili olan periyodun Vilayet Emniyet Müdürü Selami Altınok ile Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan’ın imzası bulunuyordu. Bugün Ankara Valisi olan Vasip Şahin de o periyot İstanbul Valisi olarak misyon yapıyordu.

Ajansın “FETÖ izi var” diyerek yayımladığı evrakta imzası bulunan Altınok’un ismi ‘güncellemenin’ akabinde çıkarıldı. Cumhuriyet’e konuşan Çalışkan ise Soylu’nun argümanları için “Allah’a sığınıyorum” tabirini kullanırken, “Açığa alınmayı bekliyor musunuz?” sorusuna “Türkiye’deki en dürüst insanı neden ötürü açığa alacaklar, çok merak ediyorum. Çıksın, bir görelim bakalım. Türkiye’de beşerler var. Dürüst siyasetçiler var.

En başta Sayın Cumhurbaşkanı var. Mustafa Çalışkan üzere bir insanı açığa kim alacak, nasıl alacak bir görelim bakalım. Çok merak ettim” karşılığını verdi. Çalışkan “Soylu’nun açıklamalarından bence toplum rahatsız. Benim rahatsız olmam çok da değerli değil” dedi.

Çalışkan, daha sonra gazeteci Cüneyt Özdemir’e “Röportaj vermek için bu konuşmayı yapmadım ve de bunların yazılacağından haberdar değildim, yazılacağını bilsem hiç konuşmazdım” diye konuştu.

Çalışkan’ın kelam konusu açıklamaları yazılmaması kaydıyla yaptığı formundaki savı üzerine haberi yapan Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Seyhan Avşar “Peker’e müdafaa savları üzerine Mustafa Çalışkan’ı aradım. Kendisi bana ‘konuştuklarımız yazılmasın’ formunda bir şey söylemedi. ‘Off the record söylüyorum’ biçiminde bir ihtarda bulunsaydı elbette ki söylediklerini yazmazdım” açıklaması yaptı.

Soylu’nun işaret ettiği Çalışkan’a AK Parti’den dayanak geldi. AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Çalışkan’ın açıklamalarının akabinde “Emperyalist bir darbe teşebbüsü olduğu açık olan, 15Temmuz ihaneti akşam birinci saatlerden itibaren meydanlarda olduğuna şahidim… O geceye ilişkin birkaç resmi olsa da albüm çıkar mı bilmem…” paylaşımı yaptı.

Müdafaa kararının Peker’in gayesindeki Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olduğu 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında uzatılması dikkat çekmiş, Soylu ise kendi sorumluluğunu yok sayıp yalnızca periyodun Emniyet yetkilerini suçlamıştı.

‘TAM BİR DEVLET KRİZİ YAŞANIYOR’

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan’ın İçişleri Bakanı Soylu’ya yönelik kelamlarını kıymetlendirdi. “Erdoğan, ipin ucunu kaçırdı. Artık yönetemiyor. Kimin eli kimin cebinde belirli değil… Bürokratlar ülkedeki bu kirliliğin ve yaşananlardan toplumun son derece rahatsız olduğunun farkında. Tam bir devlet krizi yaşıyoruz.

Bu noktada bürokratların sözlerini tartışmayı gerçek bulmuyorum” diyen Öztrak, şunları söyledi: ‘‘İçişleri Bakanı’nın itirafları, AK Parti’nin nasıl hengameli bir konut olduğunu da ortaya koydu. AK Parti’de herkes, birbirine kumpas kurmuş.

Bu ülkenin seçilmiş Başbakanı’nın altından hem AK Parti Genel Başkanlığı hem de Başbakanlık koltuğu kumpasla çekilip alınmış, bugünkü İçişleri Bakanı bu kumpasta rol aldığını açıkça itiraf etti. Kumpasın öteki aktörleri kim? Damat ve Binali Yıldırım. Kumpası kuran kim? Erdoğan. Saray entrikalarıyla ulusal iradeye darbe nasıl yapılır, bunun kitabını yazmışlar. Brezilya dizilerindeki entrikalar, bunlarınkiler yanında temiz kalır.’’

AA’nın haberine de değinen Öztrak “AA, FETÖ izi ararken yolu AK Parti’ye çıkmış” dedi.

Karar