HASAN SARITAŞ | ANKARA

'Kamp yapmak erkek işidir', 'Kampçılık erkeklerden sorulur' algısını yıkan, Türkiye'nin birinci bayan kamp kümesi 'Kafilem' ismiyle Ankara'da kuruldu.

Karar.com’a konuşan Kafilem'in kurucusu olan ODTÜ Mimarlık Fakültesi Kent Planlama Kısmı mezunu Menar Balkan, işi gereği Türkiye’nin pek çok yanını gezme fırsatı bulduğunu, kampçılığa ilgisinin de hayata bakışının bir sonucu olarak ortaya çıktığını söyledi.

Kafilem'in de kadınların konutlarından çıkarak tabiat ile buluşmalarını için çalışmalar yürüttüğünü, bayanların bu sayede özgüvenlerinin daha da artacağını söyleyen Menar Balkan şöyle devam ediyor: 

“Doğasever bayanları Ankara ile sonlandırmak istemiyoruz. Görsünler, gezsinler, her bölgeye girsinler istiyoruz. Bayanların profesyonel kamçılar olması için çalışıyoruz. Bayanların kendilerine özgüvenleri artmalı, böylelikle istedikleri her şeyi başarabilirler.” 

“KADINLAR BİR KONUMA GİTMEK İÇİN MÜSDE ALMAK ZORUNDA DEĞİL”  

Gezginliğe ve kampçılığa ilgisinin genç yaşlarda başladığını söyleyen Menar Balkan, geçmiş yıllarda Kızılay ve Birleşmiş Milletler'de bayan ve çocuk odaklı çalışmalarda bulunduğunu söyledi. Bu çalışmalarda bayanların daha çok konutta vakit geçirdiğini, bir noktaya gitmek için eşlerinden yahut babalarından müsde almak zorunda kaldıklarını söz eden Balkan şu lafları kaydetti:

“Bu durumu kabullenemedim, Bilakis bayanları özgürleştirici teşebbüslerde bulundum. Kampçılık da bu teşebbüslerden biridir. Kampçılıkta umumide erkek odaklı kümeler kuruluyor. Kamp yapmak erkek işi görülüyor. Kurucular, liderler, ekipler çoğunlukla erkeklerden oluşuyor. Başlarken bayanlardan oluşan bir ekip kurduk ve devirle çeşitlendirdik. Bu arada kümemiz sadece bayanlardan oluşmuyor, erkek iştirakçilerimiz da var. Gelgelelim bayan odaklı programlarımızın tartıda olduğunu söyleyebilirim.”

“KADINLARIN PROFESYONEL KAMPÇILAR OLMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”  

Kafilem Kümesi Yönetici Balkan, bu çalışmayı başlatmadan evvel Türkiye’nin pek çok yanını gezerek ön saha çalışması yaptığını, salgın sürecinde de toplumsal uzaklığa dikkat ederek birinci iştirakçilerle Ankara içinde çeşitli etkinliklerle bir araya gelmeye başladıklarını aktardı.

Balkan, küme aktiflikleri arasında tabiat yürüyüşleri, meditasyon ve yoga stleri, müzik aktiflikleri üzere pek çok aktivitelerinin olduğunu kaydetti. Seyahat yasaklarının kalkmasıyla birlikte birinci kent dışı kamplarını yaptıklarını söyleyen Balkan, ”Doğasever bayanları Ankara ile sonlandırmak istemiyoruz. Görsünler, gezsinler, her alana girsinler istiyoruz. Bayanların profesyonel kamçılar olması için çalışıyoruz. Bayanların kendilerine özgüvenleri artmalı böylelikle istedikleri her şeyi başarabilirler.” dedi.

“ALANLAR ÇOCUKLARLA DOLU”

Balkan, salgınla birlikte tatil yapmak isteyen kişilerin otellere gitmeyi sağlıklı bulmadığını, birebir yatakların, çarşafların, birebir gereçlerin çok fazla insan tarafından kullanılmasının sıhhat tasası olan bireyleri korkuttuğunu söz ederek, “Kamp yapanların sayısındaki artışı kamp materyali temin etmekte yaşadığımız zorluktan anlıyoruz. Kampla ilgili bir gereç almak istediğimizde çoklukla stoklar tükenmiş oluyor. Başkaca kamp meydanları önemli manada dolup taşıyor diyebilirim. Evvelce kampçılar arasında çocukları ile gelenleri görmezdik, şimdilerde meydanlar çocuklarla dolu, bayanların da daha çok kampa katıldığını görüyoruz. Bunlar bizim için çok memnunluk verici” dedi.

“KAMP İÇİN FIYATSIZ, DOĞAL YERLERI TERCİH EDİYORUZ”

Kamp noktası seçimlerinde umumiyetle fiyatsız, doğal meydanları tercih ettiğini tabir eden Menar Balkan, kamp için fiyat ödemeyi çok yanlışsız bulmadığını belirterek fiyatlı kamp sahalarının tesisleştiğini ve doğayı evcilleştirdiğini söyledi. Balkan, laflarına şöyle devam etti:

“Bu biçim meydanlara tesisler kurulmuştur, tel örgülerle tabiattan ayrılmıştır, insan eli değmiştir. Fiyat talep edilmeyen doğal ortamlar insan eli değmemiş, hayvanların hayat sahalarını terk etmek zorunda kalmadıkları ortamlardır. Bununla birlikte doğal yerde kamp yapılmasını birinci aşamada tecrübesiz kampçılar için çok tavsiye etmiyoruz. Yeni başlayan kampçıların tartıda olduğu bir küme oluşmuşsa adaptasyon sorunu yaşanmaması için tesisli yerlere götürülmesini tercih ediyoruz.”

“EKİPMAN SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ” 

Balkan, kamp için nasıl ekipman seçilmesi gerekiğine ait de kıymetli haberler verdi: ”Ekipmanların en kıymetlisi uyku tulumu ve çadır. Korunmanız, barınmanız için en kıymetlisi bu ikisi. Velev çadırdan da evvel uyku tulumu bence. Zira kamp yerleri yaz mevsiminde dahi soğuk olabiliyor. Çadırınız olmasa bile uyku tulumu ile yatmak sizi soğuktan koruyacaktır.”

Yiyecek ve içecek seçiminin de kıymetine dikkat çeken Balkan, “Pratik kamplar için tartı oluşturacak ve zahmetli yemekler tercih edilmemeli. Konserve çeşidi hazır yemekler ve çabuk hazırlanacak yiyecekleri tavsiye ediyoruz. Kampçılık kişisel bir uğraş olduğu için ekipman seçimi kimseden bireye farklılık gösterebiliyor. Bireyler kendi eksiklerini kamplara çıktıkça tespit edecektir. Lakin dediğim üzere uyku tulumu ve çadır tercihleri çok kıymetli.” dedi.

“BÜTÇE PÜRÜZ DEĞİL”

Kampçılığın kısmen maliyetli bir uğraş olduğunu söyleyen bayan Balkan, “Kampçılık yapmak isteyenlere bütçe beis değil. 2. el ekipman satan yanlardan elverişli bütçelere çantanızı hazırlamanız mümkün. Büyük bütçeleri olmayanlar bu konumlardan temin yapabilirler. Bununla birlikte uyku tulumu ve çadır haricindeki birçok gereksinim her meskende bulunan gereçlerle de tamamlanabilir.” diyerek çadır ve uyku tulumu kiralayan mekanların de bulunduğunu tabir etti.

BAHARDA BOLU, YAZIN MUĞLA 

Balkan, Türkiye’nin her kesiminde çok hoş kamp sahaları olduğunu, dört mevsim kamp yapılabileceğini belirterek, “Özellikle bahar kampları için Bolu, Sakarya, Düzce, Kocaeli ortamını tavsiye ederim. Yaz aylarında deniz kıyısında olmak isteyenler için de Ayvalık yahut Muğla tarafları kamp meydanları açısından epeyce zengindir.” dedi.

Tabiata çıkacak kampçılara birinci tavsiyesinin doğayı kirletmemek olduğunun altını çizen Balkan laflarını şöyle sonlandırdı:

“Doğaya çıkacaklara birinci tavsiyem doğayı kirletmemek için çöpleri bir alanda ve çöp poşetinde biriktirilmeli. Ortamda çöp kutusu yoksa çöpler kesinlikle geri götürülmeli. İkincisi de orman yangınlarını engellemek için kamp ateşi direkt tabanda değil, bir mangal üzerinde yahut varil içinde yakılmalı. Varil bulunmuyorsa yağ tenekeleri kesilip içerisinde ateş yakılabilir. Ayrıyeten ateş ortamı taşlarla sonlandırılmalı ki ateş mekana düşse bile taşların ötesine geçemesin. Her durumda ateş sönmüş olsa bile kesinlikle üzerine su dökmek, soğutmak gerekiyor. Üçüncüsü bir rica bir istek olacak; lütfen hayvanlara zarar vermeyin, hayvanları avlamayın, onlara ateş etmeyin. Lütfen canlılığa zarar vermeyelim.”

Karar