Temel Karamollaoğlu'nun haftalık basın toplantısından öne çıkanlar şöyle:

“Bildiğiniz üzere son olarak toplumsal medya düzenlemesi Meclis'ten geçti. Uzun vakittir tartışılan bir mevzuydu. Bu husustaki ihtar ve tavsiyelerimize ne yazık ki prestij edilmedi. 'Türkiye'de bir toplumsal medya düzenlemesine gereksinim var mı?' derseniz, elbette vardı. Yani, hükümetin dediği üzere toplumsal medyayı temel sahipleri, kuranlar, kurucuları, buralarda yapılan reklamlardan ötürü bir çok gelir sağlıyorlar lakin Türkiye'ye bir şey vermiyorlar. Türkiye birtakım yanlışları düzeltebilmek için onlara gitiğinde karşılarında bir muhatap bulamıyor. Bunların hepsi yanlışsız, geçerli lakin siz toplumsal medyada telaffuzları denetim etme havasına girerseniz işte o vakit tekelci bir zihniyet ortaya çıkar. Elbette toplumsal medyada, iftira, hakaret, ahlaksızlık ve troll yapıların önüne geçilmesi gerekir buna hiçbir vakit itirazımız olmadı. Bunları önlemek için yasal alt yapı da çok değerli lakin iktidarın evvelki uygulamarı ve hali bizi ister istemez tasaya sevk ediyor. Kişi hak ve hürriyetlerini düşünme, söz ve özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik adımları bundan ötürü kabullenmemiz mümkün değil.

Ne yazık ki Türkiye bugün basın özgürlüğü sıralamasında dünyada en geride kalan ülkelerden birisi Bu arkadaşlar iktidara gelirken bunları çözeceklerdi. Bir kadro adımlar attılar. Bir kadro aralıklar katettiler lakin yoruldular. Yorulunca yanılgıları arttı artık kusurlarının gündeme getirilmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Bunu da kusurlarını gündeme getiren mecraların önünü kesmekte buluyorlar. Bunu katiyetle yanlışsız bulmuyoruz. Ne yazık ki bu düzenleme ile Türkiye'nin dünyadaki imajı daha da sarsılacak ve prestij kaybedeceğiz. Umuyoruz ki en kısa vakitte yapılan kusurlar fark edilir ve dersler alınır. Bir vakitler biz bir söz kullanmıştık; 'Medya padişahınsa toplumsal medya bizimdir' demiştik. Anlaşılan o ki padişah toplumsal medyaya da göz dikti.”

Karar