Saadet Partisi Umumî Lideri Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın içtimasında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Avukatların savunma yürüyüşü esnasında Ankara girişinde engellenmelerine değinen Karamollaoğlu, “Bugün iktidarda bulunanlar avukatlara bir devranlar yeşil pasaport vermeyi gündeme getirmişlerdi tıpkı avukatların bugün Ankara'ya girmesine ket oluyorlar. Yeşil pasaportlu avukatlar Ankara'ya giremiyorlar pasaport Ankara'da beğenilen değil” dedi.
“KİMSE UNUTMAMALI Kİ ADALET HERKESE LAZIM”
Avukatların savunma yürüyüşü sırasında Ankara girişinde engellenmesini kıymetlendiren Karamollaoğlu şöyle konuştu:
Avukatların savunma yürüyüşleri esnasında avukatların yürüyüş hakkı ne yazık ki polis zoru ile engellendi akabinde bu avukatların Ankara'ya girmelerine müsaade verildi.
Bir taraftan engelliyorsunuz gerisinden müsaade veriyorsunuz. Kimse unutmamalı ki adalet herkese lazım yürüyüş hakkı anayasal bir haktır yarın bu haktan bugün iktidarda bulunanlar da muhalefete düştüğünde yararlanmak isteyebilirler.
Gelgelelim akıllarından muhalefet konusu hiç geçmiyor olabilir bu seferde iktidarda kalabilmek için her yolu deneyebilirler. Ne yaparlarsa yapsınlar bunun zararı kendilerine döner ve kendilerine dokunur.
Bu engellemeleri bu sebeple sahih bulmadığımızı söz etmek istiyorum. Bugün iktidarda bulunanlar avukatlara bir vakitler yeşil pasaport vermeyi gündeme getirmişlerdi tıpkı avukatların bugün Ankara'ya girmesine handikap oluyorlar. Yeşil Pasaportlu avukatlar Ankara'ya giremiyorlar pasaport Ankara'da makbul değil.
“İKTİDAR ARTIK YÜRÜYÜŞLERE BİLE TAHAMMÜL EDEMİYOR”
Yürüyüş yapanların dinlenmesi gerektiğini söyleyen Karamollaoğlu, şu tabirleri kullandı:
İktidar o denli bir noktaya geldi ki artık yürüyüşlere bile tahammül edemiyor. Biz çoklu baro tartışmalarını akıllıca bulmuyoruz yani burada da bir kamplaşma meydana gelecekse farklı barolar farklı türküler söylemeye başlayacaklarsa, yandaş baro aykırı baro üzere durumlar ortaya çıkacaksa bizim bugüne kadar üzerinde durduğumuz kutuplaşma burada da meydana gelebilir.
Ancak birtakım kanuni düzenlemelere gereksinim var mı onun da var olduğu kanaatindeyiz. Baronun içinde bulunan farklı kanaat ve görüşte bulunan kesitlerin temsilcilerinin de bulunabileceği bir düzenleme yapılmalı.
Bunun için yürüyüş yapanları da bunun aksini savunanları da kesinlikle dinlemeli ve ortak bir noktada buluşulmalı kanaatindeyim.
CANAN KAFTANCIOĞLU'NA VERİLEN CEZA
CHP İstanbul Bölge Yöneticisi Canan Kaftancıoğlu’na yıllar evvel yaptığı paylaşımlar nedeniyle verilen 9 yıl 8 ay 20 gün mahpus cezasını yöntem ve yasaya münasebetli bulunmasını kıymetlendiren Temel Karamollaoğlu şunları söyledi:
Canan Kaftancıoğlu'nun 7-8 yıl önce attığı tweetlerden ötürü verilen ceza ilan edildi. Garip durumlar var burada bir numara gariplik tarih tam 23 Haziran'a denk geldi, özelliği ne mahalli seçimlerde İstanbul'u iktidar partisinin büyük bir rakamla kaybetmiş olması. Güya bunun rövanşı alınıyor üzere.
Lakin daha da garip olanı şu 7-8 yıl önce atılan bu tweetleri cezai müeyyide için kullanırsanız, şu an da iktidar partisinin ne milletvekilleri ne vilayet liderleri arasında ceza almayacak bir kişi kalmaz.
Çıkarsınlar bütün tweetleri. Övgüler yağdırdılar, iktidar bankaları övgüler yağdırdılar “hasret kaldık ne devir geleceksin” dediler. Bunlar hata değil ancak CHP'li birisinin attığı tweet onun ağır bir ceza almasına vesile oluyor.
Birazcık gerçeklerle yüzleşin. Mahsusen yargıçlara savcılara sesleniyorum. İktidar partisinin mensuplarının attığı tweetler ne olacak? Onlar saf zira zemzem suyu ile yıkanmışlar.
“BİZ SÖYLÜYORUZ BİZ DİNLİYORUZ”
YKS'ye girecek talebelere muvaffakiyetler dileyen Karamollaoğlu, test tarihinde yapılan değişimlerin mekteplileri ruhsal olarak etkilediğini söyledi.
Karamollaoğlu, laflarını şöyle sürdürdü:
Corona virüsü süreci hepimizi etkiledi. Münhasıran atılan yanlış adımlar sebebiyle üniversite imtihanlarına girecek talebelerimiz var.
Bu hafta sonu 2,5 milyon mekteplimiz üniversite imtihanlarına girecekler onlara muvaffakiyetler diliyorum ama test tarihlerini talebelerin ruhsal durumlarını dikkate almadan değiştirmesi iktidarın evvel ileri bir tarihe ertelemesi sonra geçmişe çekmesi ne yazık ki talebelerimizin psikolojini etkiledi.
Burada acelecilikten kaynaklanan bir kusur var bundan ötürü da iktidarı alıp alandan alana vurmak her vakit bu türlü yapıyorlar demek üzere bir duruma da sıkıntıyı götürmek istemiyorum fakat iktidarın bundan sonra alacağı kararlarda da bunu dikkate almalı. Tez kararlar pişmanlık doğurur lakin biz söylüyoruz biz dinliyoruz.
“HAFTER VE YANDAŞLARI BİRAN EVVEL BU SAVAŞTAN ÇEKİLMELİ”
Corona virüsü salgını ile dünyada birçok açıdan değişimlerin yaşanacağına dikkat çeken Karamollaoğlu şöyle konuştu:
Bilhassa son devirlerde Libya'da yaşanan gelişmelere temas etmeyi gerekli görüyorum. Şuanda iktidarın Libya'da takındığı vaziyet, isabetli bir haldir.
Libya'yı bölünmeye götürme tehlikesi arz eden ve Birleşmiş Milletler nezdinde yasal olmayan Hafter ve yandaşlarının biran evvel bu savaştan çekilmesinin, Libya'nın geleceği açısından büyük değer arz ettiği kanaatindeyiz.
Libya Kuzey Avrupa'da, nüfusu fazla olmayan ancak petrol zengini bir memlekettir. Batılıların Libya'ya ehemmiyet vermelerinin tek sebebi Libya'nın petrol kaynaklarıdır.
Münhasıran burada Fransa'nın küstahça ortaya çıkıp bir kadro açıklamalarda ve kışkırtmalarda bulunmalarının telin ediyorum. Fransa sömürgeci mantığı her vakit önde bulunduran bir devlet olmuştur. Evvel kendi geçmişi ile yüzleşmelidir Fransa.”
“18 YILLIK BİR GEÇMİŞİNİZ VAR AMA…”
Atamaları eleştiren Karamollaoğlu şunları kaydetti:
İktidar hadiseleri tersten okuyan kimseleri vakit zaman iş başına getirerek, fotoğrafı farklı türlü göstermeye çalışıyor.
TÜİK 10 tane kesim yöneticisi birden değişti. Vatandaş işsizlikten kırılıyor, bu mübarekler diyor ki işsizlik azalmaya başladı. Vatandaşın iktidara olan itimadı ortadan kalktı bunlar diyor ki tam aksisi yüzde 5 arttı.
Gerçekleri gizleyerek devletin sorunlarını çözüyoruz kanaatini, vatandaşta uzun vadede oluşturamazsınız. 18 yıllık bir geçmişiniz var lakin şuanda gelinen noktada şikayetler var. Vatandaşın iktisada itimadı kalmadı.
Adalete itimat kalmadı ve en değerlisi iktidara itimat kalmadı. Artık bu inancı kaybettikleri için seçimi de kaybedeceğiz tasası ile iktidarda nasıl kalırız sevdasına düştüler.
“İKTİDAR ÖNEMLI MANADA BAŞ KARIŞIKLIĞI YAŞIYOR”
İktidarın önemli önlemler alması gerektiğine dikkat çeken Karamollaoğlu şöyle konuştu:
Bu işin sonuna gelindi artık önemli önlemler almazlarsa yahut önlem almalarına karşın artık meseleleri çözemedikleri için gitmeye gönülden razı olmazlarsa hem kendilerine hem de bu memlekete çok fakat çok büyük zarar verirler.
İktidar önemli mealde baş karışıklığı yaşıyor. Bir devranlar ‘faiz dünya gerçeğidir' diyenler artık ‘İslam iktisadına geçmemiz gerekiyor' diyorlar.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu son devirlerde iktidar trajikomik bir manzara veriyor bu sebeple lakin yaşadığımız bu salgın süreciyle bu milleti getirili kredilere kim mahkum etti elbette bunun karşılığını istiyoruz.”
Karar
