SALİHA SULTAN | KARAR

Günümüz Türk hikayeciliğinin önde gelen isimlerinden müellif Mustafa Kutlu, yol arkadaşlığı yaptığı İsmail Kara, Mustafa Kara, Beşir Ayvazoğlu, D. Mehmet Doğan, Nusret Özcan, İsmail Gürcan, Abdulkadir Aral ve Nurettin Topçu üzere isimlerle anılarını kaleme aldığı deneme kitabıyla okurlarının karşısında.

Kutlu, Dergah Yayınları tarafından bu hafta okura sunulan kitapta, dostlarından bahsediyor, dolu dolu yaşanmış yıllarına fotoğraflar eşliğinde değiniyor. Türk edebiyatının ve fikir dünyasındaki bir dostluk öyküsünün yanı sıra değerli bir devrine de ışık tutan kitap, bir dostluğun nasıl kurulacağını ve vakitle nerelere gelebileceğini okura aktarıyor.

Kitapta ayrıyeten Kutlu’nun, Türk edebiyatının usta kalemlerinden D. Mehmet Doğan’a 2018’de yazdığı şiir de birinci sefer gün yüzüne çıkıyor.

Dergâh Kitabevi’nin açılışında Nurettin Topçu ve Mustafa Kutlu.

AYVAZOĞLU ‘TİTİZLİK TİMSALİ’, TATLI ‘TEK BAŞINA BİR ORDU’

Mustafa Kutlu, ismini kitabın birinci sayfasında yer verdiği Yunus Emre’nin ‘Biz dünyadan sarfiyat olduk/Kalanlara selâm olsun’ şiirinden alan kitabında, Türk fikir tarihinin kıymetli isimlerinden, muharrir, akademisyen ve fikir adamı Nurettin Topçu’ya, 1974’te Dergâh Kitapçılığın açıldığı gün birlikte göründükleri bir fotoğraf eşliğinde ‘Suya Hasret’ başlıklı yazısıyla yer veriyor.

Çocuk Vakfı’nın kurucusu Mustafa Ruhi Tatlı ise ‘Tek Başına Bir Ordu’ başlıklı yazısında “Yürüdüğü yolda kendisine yardımcı olacak pek kimse olmadığı için ‘tek başına bir ordu’ üzere çalıştığını söylersek, abartmış olmayız’ sözleriyle anıyor. Kutlu, çağdaş İslam kanısının değerli isimlerinden Prof. Dr. İsmail Kara’dan bahsettiği yazısında ise muharriri “İsmail Kara’yı görünce aklıma şöyle bir imaj geliyor: Bir adam koca bir ağaca sarılmış, kökünden sökmüş, omuzlamış gidiyor” cümlesiyle tanım ediyor.

Türkiye’nin önde gelen muharrirlerinden Beşir Ayvazoğlu hakkında kaleme aldığı satırlarda ise “Beşir Ayvazoğlu kılık kıyafetinden yazısına kadar titizlik timsalidir. Ağırbaşlı, vakur ve ciddidir” görüşünü aktarıyor.

Kutlu’nun dostlarına bir vefa ve veda niteliğinde yazılarından oluşan ve bu hafta okurla buluşacak kitabının içindekiler kısmındaki başlıklar ise sırasıyla şöyle: Nurettin Albayrak, Kadir Ağa (Abdulkadir Aral), Bir Tebessüm, Beşir Ayvazoğlu, D. Mehmet Doğan, Kendini Yazan Müzik, Dayı (Muammer Ekti), Gizli Bahçe, Mahçup Başkan, El-Muzaffer Ebediyen, Bu Adam Kim? (İsmail Gürcan), İsmail Kara, Kendisi Bir Tekke (Mustafa Kara), Seyfettin’i Severdik, Gümüş Sakal Öldü mü? (Nusret Özcan), Tek Başına Bir Ordu, Suya Hasret.

Mustafa Kutlu, İsmail Kara ile. (1988-Dergah Yayınları)

D. MEHMET DOĞAN

Birden kendime rasladım duvar tabanında

Bu tenhalık neyin nesi, ben kime bakıyorum

Galiba bir tuhaf çanta taşıyorum, tuhaf

Oburunun olmalı, sıkıca tutuyorum yoksa

Yoksa kaçacak, emanet işte, ne var ki bunda!

Nasıl yakaladım seni, diyor D. Mehmet, gülümsüyor

Hayır bu yalnızlık, bu kadro elbise, bu bükük boyun

Yaşım yirmi ancak herkes beni daha yaşlı biliyor

Beton çatlağında dipdiri parlayan sarı çiçek

Hayat mektebinde dirsek çürüten o yetim işte

Bu yüzden sıkılarak yumru olmuş sağ elim.

Anladın sen onu, gördün işte serapa masumiyet

Kimselere açılmayan o yürek ebedî melâl

Anladın işte, yüzümde donakalmış ve bil ki

Sade sana seslenen ızdırabın beslediği tebessüm

Ömrümce terketmedi beni, sade sen bil, orada

O denli ayaküstü bir an durup ben de baktımdı sana

Duvarın önünde fotoğrafım aldılar

Al kâğıt üstünde tanıyın beni.

M.K

(Şiirin yazım tarihi 10 Aralık 2018, birinci kere kitapta yayımlanıyor.)

Karar