Fox TV ekranlarında yayınlanan dizisi, tarafından yazılan Konstantiniyye Oteli kitaptan uyarlanırken, Livaneli, yapıtında İstanbul’un çok sesliliğini ve tarihini okuyucunun huzuruna sunuyor…
KEFARET HANGİ KİTAPTAN UYARLANDI?
Başrollerinde Nurgül Yeşilçay (Zeynep Öğretmen) ve Mert Fırat’ın (Sinan Komiser) yer aldığı Kefaret dizisi, son vakitlerin en dikkat çeken üretimleri ortasında yer alıyor. Dizinin direktör koltuğunda Mesude Erarslan otururken, senaryosu ise Mahinur Ergün’e ilişkin. Bununla birlikte Kefaret dizisi ile ilgili dikkat çeken en enteresan ayrıntı, hususun gerçek bir kıssanın kaleme alındığı Konstantiniyye Oteli isimli kitaptan uyarlanması. Kitabın müellifi ise, muharrir, direktör, siyasetçi üzere pek çok alana imza atmış, çok istikametli bir isim olan Zülfü Livaneli.
KONSTANTİNİYYE OTELİ KİTABININ İÇERİĞİ
Kardeşimin Kıssası, Ada ve Serenad üzere çok satanlar listesinde pek çok kitabı bulunan Zülfü Livaneli, Konstantiniyye Oteli isimli kitabı ile, İstanbul’a, İstanbul’da yaşayanlara konut İstanbul’un ölülerine kitabında kelam hakkı veriyor.
Geçmişten günümüze pek çok tarihî olayın yer aldığı kitap, küçük küçük öykülerden oluşuyor ve bu kıssaların pek birden fazla birbirinden bağımsız. Livaneli’nin akıcı üslubu ile kitabın küçük kısımlardan oluşması 500 sayfalık bir kitabın kısa müddette bitmesine neden oluyor.
Konusu İstanbul’da geçen kitap, bir otelin açılışıyla başlıyor. Eski bir Bizans sarayının kalıntıları üzerine inşa edilen lüks otelin açılışında 300 davetli bulunuyor. Açılış ayrıyeten 2014 yılı Aralık ayının son günlerine denk geldiği için erken bir yılbaşı kutlaması da sayılıyor. Kutlamada, Fener Rum Patriği, Amerikan Büyükelçisi, gazete işverenleri, ünlü gazeteciler, eski ve yeni zenginlerle, televizyon yıldızları var. Açılışın davetlilerinin birebir sıra onlara hizmet eden, güvenlik vazifelileri, servis yapan garsonlar ve komiler de yer alıyor…
KONSTANTİNİYYE OTELİ KİTABINDAN ALINTILAR
Ankara Üniversitesi’nde ders vermiş olan Ernst Reuter ne demişti bilmiyor musunuz? “Türkiye’de değerli beşerler bedelsizdir, kıymetliler ise önemsiz”
Allah namusuyla çalışanın yanındadır.
Gönlünü çalan ha! Şu eski klişelerdeki naifliğe gel de bayılma…
Bazen yalnızca cinsellik diye başlayan bir bağlantı vakitle aşka evrilir, bazen de aşk sanılan şeyin yalnızca cinsel dürtüler olduğu ortaya çıkar.
Unutma ki ölüler için vakit sonsuzdur, yer ise hudutlu.
İstemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı.
Herkese nazaran ” mükemmel” di lakin içi cam kırıklarıyla doluydu.
Gerçek her vakit iyi midir? Daha doğrusu gerçeği açığa çıkarmak her vakit iyi sonuç verir mi, yoksa yasayabilmeleri icin, insanların uydurma dünyalarına göz yummak daha mı yanlışsız?
Dünya tek ülke olsaydı başşehri Konstantiniyye olurdu.
Sözcükler bize, asıl söylemek istediklerimizi gizlemek için verilmiştir
“Kadın aşktan ölmez ancak ondan mahrum kalınca solar.”
Yargılanmak istemiyorsan yargılama, öfkelenme, makûs muamele etme, aşağılanmak istemiyorsan aşağılama, herkese hizmet et ve bu hizmetten zevk al.”
Karar
