Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, masasında toplumsal medya düzenlemesi ile ilgili iki formül gündemde.
Fransa modelinde İçişleri Bakanlığı'nın her türlü önlemi alma salahiyeti bulunurken, ABD modelinde toplumsal medya platformları üçüncü bireyler tarafından yapılan paylaşımlardan hukuken sorumlu tutuluyor.
Milliyet'ten Kıvanç El'in haberine nazaran, toplumsal medya düzenlemesi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı, Muhabere Başkanlığı ve AK Parti'de çalışmalar sürüyor.
Cumhurbaşkanlığı Muhabere Başkanlığı da geçen günlerde Fransa'daki toplumsal medya tasarrufu ile ilgili bir çalışma yaptı. Habere nazaran 'İnternet ve toplumsal medya tasarrufuna ait türel düzenlemelere dair Fransa'daki pratik örnekleri' başlıklı çalışmada, bu ayın başında yürürlüğe giren yasa ele alındı.
FRANSA MODELİNDE ERİŞİM ENGELLEME
Çalışmada, şu değerlendirmeler yapıldı: “Kasım 2015'te Fransa İçişleri Bakanlığı'na 'terör aksiyonların yücelten web sitelerinin çevrimiçi olarak kesintiye uğramasını sağlamak emeliyle her türlü önlemi alarak toplumsal medya ve web sitelerine erişimi engelleme' salahiyeti verilmiştir. Fransa Ulusal Meclisi, 'İnternette Nefreti Tedbire Yasası'nı 13 Mayıs 2020'de kabul etmiş ve yasa 1 Temmuz'da yürürlüğe girdi.
Yasa zararlı içeriklerin kullanıcılar tarafından tespit edilmesinin akabinde 24 st içerisinde silinmesini; terör ve çocuk istismarı üzere içeriklerin ise tespit edildikten sonra 1 st içerisinde kaldırılmasını; kanunlara uymayan bireylere 250 bin, hükmî bireylere ise 1.2 milyon Euro'ya kadar para cezası verilmesini öngörüyor.
Yeni yasa dijital platformlarda küfür, ırkçılık, nefret hatası, terör ve çocuk istismarı, diyanet, lisan ve cinsiyet odaklı hakaretleri zararlı içerik olarak belirledi.”
TOPLUMSAL MEDYA PLATFORMLARI PAYLAŞIMLARDAN SORUMLU
Cumhurbaşkanlığı Muhabere Başkanlığı'nın, ABD modelini incelediği çalışmasında şu sözlere ve örneklere taraf verdiği belirtildi:
“ABD, 1996 yılında internet içeriklerinin düzenlenmesine ait 'İletişime Elverişlilik Yasası' çıkarmıştır. Emel 18 yaşından küçükleri uygunsuz ve müstehcen içeriklerden korumaktır. 28 Mayıs 2020 tarihinde “Çevrimiçi Sansürü Önlemeye Ait Kararname” isimli ABD Başkanlık kararnamesi imzalanmıştır. Düzenleme ile toplumsal medya platformlarının üçüncü şahıslar tarafından yapılan paylaşımlardan hukuken sorumlu tutulması hedeflenmektedir.”
NE OLMUŞTU?
Gençlerle online buluşmasında toplumsal medya ile ilgili tüzel düzenlemeler yapılacağının sinyalini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç gün sonra bu açıklamasını şu laflarla somutlaştırdı ve toplumsal medyadan büyük reaksiyon çekti:
“Niçin YouTube, niye Twitter, niye Netflix, niye şu, bu üzere toplumsal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz? İşte bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırabilmek için. Sevgili vatandaşlarım, bunlar ahlak sahibi değil. Akif diyor ya, 'Ahlakın izmihlali ne korkunç izmihlal, ne millet kurtulur çünkü, ne milliyet, ne istiklal'. Evet, biz ahlakı refî, medeniyet bedelleri refî bir milletin torunlarıyız, evlatlarıyız.
Bu millete layık olmayan bu gelişmeleri yaşamak istemiyoruz, görmek istemiyoruz. Burada üzerinde durmamız gereken asıl husus, medya ve mahsusen toplumsal medya mecralarının nasıl olup da bu türlü bir kokuşmuşluğun aracı haline dönüştükleridir. Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına akının, itibar suikastlerinin alıp başını gittiği bu mecraların bir tertibe sokulması kuraldır.
Bu millete, memlekete bu cins mecralar yakışmıyor. Bu tıp toplumsal medya mecralarının büsbütün kaldırılmasını, denetim edilmesini istiyoruz. İnternet ve toplumsal medya mecralarının memleketimizde bir an evvel hukuksal ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Tüzel düzenleme tamamlandığında erişim mahzuru ile isimli ve mali yaptırımlar dahil her türlü tekniği devreye sokacağız.”
Karar
