Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, Bloomberg’e verdiği röportajda birinci faiz kararının verileceği Nisan ayında yahut sonraki aylarda gerçekleştirilecek Para Siyaseti Heyeti (PPK) toplantılarında “hemen faiz indirileceği önyargısını” yanlışsız bulmadığını belirtti.

Bloomberg’in sorularını yazılı olarak yanıtlayan Kavcıoğlu, “Nisan yahut sonrasındaki aylarda PPK kararıyla ilgili çabucak faiz indirilecek formunda önyargılı bir yaklaşımı hakikat bulmuyorum” değerlendirmesini yaptı.

“Yeni periyotta de kararlarımızı kurumsal bir para siyaseti anlayışıyla enflasyondaki düşüşün kalıcılığını sağlayacak biçimde almaya devam edeceğiz” tabirlerini kullanan Kavcıoğlu, “Bu çerçevede şu ana kadar atılmış olan siyaset adımlarının tesirlerini de gözlemleyeceğiz” diye konuştu.

“MERKEZ BANKASI ENFLASYON AMACINA SIKI SIKIYA BAĞLI”

Misyona geldikten sonra birinci kere bir söyleşi veren Kavcıoğlu, Merkez Bankası’nın yüzde 5 enflasyon maksadına sıkı sıkıya bağlı olduğunu lisana getirdi.

Kavcıoğlu’nun TCMB Başkanlığına atanmasından çabucak evvel Naci Ağbal başkanlığındaki Para Siyaseti Şurası siyaset faizini beklentilerin üzerinde artırmış, Ağbal’ın vazifeden alınmasıyla para siyasetinde da ani bir değişiklik olacağı beklentileri ortaya çıkmıştı. Bu durum, Türk Lirasında sert satışlara yol açarken, yatırımcılarda ortodoks olmayan siyasetlere dönüleceği tasaları gündeme gelmişti.

“BAĞIMSIZ BİÇİMDE ÇALIŞACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sıklıkla dünyadaki birçok merkez bankacısının tersine yüksek enflasyonun sebebi olarak yüksek faizi gördüğünü lisana getiriyor. Erdoğan iki yıl üzere kısa bir mühlet içinde üç TCMB liderini vazifeden aldı.

Bu misyondan almalar sonrasında piyasaları TCMB’nin araç bağımsızlığının olduğuna nasıl ikna edeceği sorusuna Kavcıoğlu, “Merkez Bankasına enflasyonu kalıcı bir formda düşürmek için elindeki araçları kullanmak konusunda kanunla araç bağımsızlığı verilmiştir. Merkez Bankamız da değişen dünya şartları altında ve başta enflasyon görünümü olmak üzere yurtiçi makro ekonomik gelişmeler ışığında para siyaseti araçlarını günün kaidelerine nazaran bağımsız formda kullanmaya devam edecektir” cevabını verdi.

“DAHA EVVELKİ KARARLAR HAKKINDA YORUM YAPMAYACAĞIM”

Ağbal misyona geldiği Kasım ayında agresif sıkılaşma döngüsünün startını verene kadar yatırımcılar, TCMB’ye sıkılaştırmaya son vermek için çabuk davrandığı ve risklere karşı adım atmakta çok yavaş kaldığı tenkitlerini yöneltiyorlardı.

Kavcıoğlu prensip olarak da etik olarak da daha evvelki kararlar hakkında yorum yapmayı yanlışsız bulmadığını belirtti.

Kavcıoğlu, “Hükümet ile belirlenen orta vadeli yüzde 5 enflasyon gayesine sıkı sıkı bağlıyız ve bunun sürdürülebilir büyüme için de ne kadar değerli olduğunun farkındayım. Para siyaseti duruşunu belirlerken gerçekleşen ve beklenen enflasyonla birlikte global sermaye akımları, emsal ülkelerin gerçek getirileri ve yerleşiklerin portföy tercihlerini de dikkate alacağız” kelamlarını kullandı.

“TALEP ARZ İSTİKRARINA DİKKAT EDECEĞİZ”

Türk Lirası’nı desteklemek için rezervlerin kullanımına ait soruyu yanıtlayan Kavcıoğlu, “Gelecek devirde Merkez Bankası, Para ve Kur siyaseti metninde belirtildiği üzere dalgalı kur rejimine bağlı kalacak, kurlar özgür piyasa şartlarında arz ve talep istikrarına nazaran oluşacaktır” değerlendirmesini yaptı.

Goldman Sachs Group Inc.’in bir raporuna nazaran geçen yıl Türk bankaları Döviz rezervlerinin 100 milyar dolarından fazla bir kısmını lirayı desteklemek için kullandı. Bu durum, muhalefet partilerinin milletvekilleri tarafından “soruşturma çağrılarına” yol açmış, iktidar tarafı ise cari açığın finansmanı için rezervlerin kullanıldığını belirtmişti.

Türkiye’nin altın dahil toplam brüt rezervleri geçen yıl Ağbal’ın TCMB Başkanlığı’na atanmasından çabucak öncesine kadar yüzde 20 düşerek 85,2 milyar dolara gerilerken, net rezervler ise yüzde 50’den fazla düşüşle 19,6 milyar dolara inmişti.

TOPLANTIDAN ÇIKAN KAİZ KARARLARI

Dünyanın her yerinde değişen şartlar merkez bankalarını kuvvetli kararlar almaya itiyor. Para Siyaseti Heyeti da her devir o şartlara has bilgi setini kıymetlendirerek bir karar alır. Ben prensip olarak da etik olarak da daha evvelki kararlar hakkında yorum yapmayı hakikat bulmuyorum. Biz de Nisan toplantısında, öteki tüm toplantılarda olduğu üzere, enflasyon gelişmelerini ve mevcut tüm bilgileri kıymetlendirerek Konsey olarak kararlarımızı alacağız.

FAİZ İNDİRİMİ SEÇENEKLER ORTASINDA MI?

Nisan yahut sonrasındaki aylarda PPK kararıyla ilgili çabucak faiz indirilecek formunda önyargılı bir yaklaşımı gerçek bulmuyorum. Sonuçta para siyaseti kararları, Para Siyaseti Kurulunca, makro ekonomik gelişmelere yönelik mevcut bilgi ve data seti dikkate alınarak verilmektedir. Hükûmet ile belirlenen orta vadeli yüzde 5 enflasyon gayesine sıkı sıkı bağlıyız ve bunun da sürdürülebilir büyüme için ne kadar kıymetli olduğunun farkındayım. Para siyaseti duruşunu belirlerken gerçekleşen ve beklenen enflasyonla birlikte global sermaye akımları, misal ülkelerin gerçek getirileri ve yerleşiklerin portföy tercihlerini de dikkate alacağız. Yeni devirde de kararlarımızı kurumsal bir para siyaseti anlayışıyla enflasyondaki düşüşün kalıcılığını sağlayacak halde almaya devam edeceğiz. Bu çerçevede şu ana kadar atılmış olan siyaset adımlarının tesirlerini de gözlemleyeceğiz.

Karar