Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile telefonda görüştü. Görüşmede, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler başta olmak üzere bölgesel problemler ele alındı.
Erdoğan, Merkel ile görüşmesinde Doğu Akdeniz'deki meselelerin memleketler arası hukuk ve diyalog temelinde çözülmesinden yana olduklarını belirtti.
ERDOĞAN NE SÖYLEMİŞTİ?
Sabah stlerinde AK Partililere seslenen Erdoğan, gün içinde Merkel ile bir görüşme gerçekleştireceğini de duyurmuştu.
Erdoğan şunları kaydetmişti: “Bu devirde Merkel'den Trump'a, Putin'den Aliyev'e kadar pek çok önderle telefon diplomasisi yürüttük. Nitekim bugün Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Kurulu Lideri Charles Michel ile görüşmem olacak.”
Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş Vilayet Liderleri Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Doğu Akdeniz'de gelişmeler ile ilgili de bildiri vermişti:
“Doğu Akdeniz'de Türkiye, bugüne kadar ne yaptıysa meşruiyet temelinde ve Libya ile olan mutabakat muhtıralarına nazaran yapmıştır. Akdeniz'de gerginliği artıran Türkiye değil, Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok saymaya çalışan Rum-Yunan zihniyetidir. Rum kısmı, 2003 yılından beri Ada'yı adeta tapulu malı üzere görüyor, hiçbir hakkı olmadığı Ada'nın deniz yetki alanlarında petrol/doğal gaz arama fliyetlerinde bulunmaya yönelik imtiyaz ruhsatları veriyor.
Rum bölümünün kelamda ruhsat alanlarından kimileri ise Türkiye'nin kıta sahanlığıyla açıkça çakışıyor. Yunanistan ve Rum idaresi, Kıbrıs Türklerinin bu coğrafyadaki hidrokarbon kaynakları üzerindeki haklarını gasp etmeye çalışıyor. Hukuksuz adımların bir öteki maksadı da Akdeniz'e en uzun kıyı şeridi olan ülkemizi Antalya Körfezi'ne hapsetmektir. Tüm bunlar, Türkiye'yi denizden çevrelemeye dönük atılımlardır.
Biz, daha evvel tekraren, bu türlü bir oyuna asla gelmeyeceğimizi duyuru ettik. Hiçbir yabancı ülke, şirket yahut geminin deniz yetki alanlarımızda müsdesiz olarak arama/çıkarma fliyetinde bulunamayacağını lisana getirdik. Lakin son periyotta, Doğu Akdeniz'e sahildar olmayan bir ülkenin de kışkırtmalarıyla, Yunanistan ve Rum idaresinin yanlış adımlar attığını görüyoruz. Kimse kendini dev aynasında görmemeli, çok açık, net konuşuyorum, gösteri peşinde de koşmamalıdır.”
Karar
