Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Selçuk Özdağ, toplumsal medya hesabından MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’ye Doğu Türkistan, HDP’nin kapatılması, 17-25 Aralık üzere mevzular üzerinden sorular yöneltti.

Devlet Bahçeli’nin vakte ve yere nazaran konuştuğunu söyleyen Özdağ, “Sn. Bahçeli, taşıdığı tumturaklı sıfatların yükü ve temsil ettiği mümtaz tabanı sayesinde ne söylediği ilgi çekenlerden biridir. Kendisine karşı muhataplık bu vech ile olup, kelamlarının ne mana içerdiğinin vakit ve yere nazaran değişmesi ise de başka bir muammadır. Zat-ı Alileri, ‘2013 yılı Haziran ayında tırmanan Seyahat Parkı şiddeti, 2014 yılında gerçekleşen 6-8 Ekim olayları, 2015 yılının ikinci yarısından itibaren yeşeren hendek terörü, 15 Temmuz 2016’da vuku bulan FETÖ işgal denemesi ülkemizin mahvı için kurgulanan iç ve dış düşman saldırılarıdır’ diyerek tarihi gerçeklere bir atıf yapmış.

“ODASINDAKİ SAATİ 17.25’E SABİTLEMİŞTİ”

Merakımızı mucip kılan ise mesela, 17-25 Aralık olayları hakkında niye tek bir kelam dahi sarf etmediğidir. Çünkü o günlerde çalışma odasındaki saati “17-25” e sabitleyip o haftayı yolsuzluk haftası bile ilan etmişti. Hatta hesap sormaya yeminler etmiş, bugün hain ilan ettiği Can Dündar ile tıpkı saatin önünde röportaj bile yapmıştı. Uygun gördüklerini(!) terör destekçisi ilan ederken, dün ağza alınmayacak sözlerle itham edip suçladığı AK Parti ve Genel Liderinin koltuğuna sığınınca söylenenler unutuluyor mu?” dedi.

Bahçeli’nin ÂLÂ Parti için daha evvel FETÖ’cü telaffuzunda bulunduğunu daha sonra ise Akşener’e yönelik ‘evine dön’ daveti yaptığını hatırlatan Özdağ, şunları kaydetti:

“DÜN SÖYLEDİKLERİNİZ Mİ GERÇEK DEĞİLDİ BUGÜN SÖYLEDİKLERİNİZ Mİ?”

“Mesela bundan ötürü mı ki daha düne kadar FETÖ’cü ve gayri ulusal itham ettikleri ÂLÂ Parti’ye konuta dönün daveti yapmaktadırlar. Sn Bahçeli o gün söylediklerini mi unuttu yoksa? Ya da dün söyledikleriniz mi yanlışsız değildi bugün söyledikleriniz mi?”

MHP başkanının sık sık HDP’nin kapatılmasına ait yaptığı davetlere da değinen Selçuk Özdağ, paylaşımında “2014 yılında gerçekleşen 6-8 Ekim olayları, 2015 yılının ikinci yarısından itibaren yeşeren hendek terörü…” diye sıraladığı olaylar esnasında Sn. A. Davutoğlu hükümet kurma teklifi götürdüğünde Sn Davutoğlu’na “HDP ile kurun, CHP ile kurun” diyerek güya harikulâde bir devlet adamı profili çizmişti Zat-ı Alileri! Bugün de HDP kapatılsın diyerek ne yapmak nereye varmak istemektedir! Madem HDP’nin bir an evvel kapatılmasını istiyorsunuz, Siyasi Partiler Kanunu’na nazaran bu başvuruyu tek başınıza yapmanızda bir beis yok. Elinizi tutan mı var?” tabirlerini kullandı.

Özdağ, kelamlarına şöyle devam etti:

“‘HDP KAPATILSIN’ DEMEK KAPATILMASINDAN DAHA MI ÇOK GETİRİ SAĞLIYOR?”

“Yoksa sıkıntı mi öbür? Ya da HDP’nin kapatılmasını istemek, hakikaten kapatılmış olmasından daha mı çok siyasi getiri sağlıyor? Memleket sorunu olduğunda mangalda kül bırakmayan Sn. Bahçeli esasen taşın altına elini koymaktan fazla taşın altına elini koyan insanların gölgesinde, sorumluluk almadan yetkili olmaya çalışan, güç devşiren bir siyasetçidir. Tıpkı başbakan yardımcısı olduğu periyotta Öcalan’ı kurtarmak için idam cezasını kaldıran yasal düzenlemeye sessiz kalarak zımmi dayanak verdiği üzere. Ardından 57. Hükümet iştirakinde Öcalan ile İmralı’da devam eden müzakerelerde sessiz kaldığı üzere. FETÖ neyse Selahattin Demirtaş da odur diyen Sayın Bahçeli, seçimlerde Abdullah-Osman Öcalan kardeşlerden takviye istenmesini legal mu görmektedir?“

Özdağ, Uygur Türkleri’ne yapılan soykırım karşısında Bahçeli ve MHP’nin sessiz kalmasını da eleştirerek şunları söyledi:

“Çin zulmü altında soykırıma uğrayan Uygur Türkleri için çıkıp yeri göğü inleten o gür sesi ile bu kardeşlerimizin yanında durduğuna, sahip çıktığına da bir türlü şahit olamadık. Türk milliyetçisi olduğunu tez eden bir siyasetçi, Uygur Türklerine uygulanan zulüm ve soykırım karşısında, Rus sevdalısı Çin aşığı Aydınlıkçı Perinçekgillerden azade nasıl bir siyasi argümanının olduğunu bu millete izah etmek zorundadır…”

“SAHİ 17-25 ARALIK SİZCE NEDİR?”

“ABD’deki Kongre işgali ile Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olayların tıpkı periyoda denk gelmesinin dikkat cazibeli olduğunu ve tek kaynaktan beslendiğini tez eden Sn. Bahçeli’ye bahse husus ilgili şahsı o tarihte rektör atayanın “iri ortağı” olduğunu hatırlatırım. Son olarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ABD deki kongre baskınından ilham aldıklarını söyleyen Sn. Bahçeli’ye,bu baskını ve Trump’ı destekleyenlerin kahir ekseriyetle AK Parti yöneticileri ile yandaşlarının olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Sahi 17-25 Aralık Sizce nedir?”

Karar