2000’li yılların sonunda toplumsal paylaşım sitelerinin hayatımıza girmesiyle bir arada yüz binlerce kişi tarafından takip edilen ‘sosyal medya fenomenleri’ ortaya çıktı. Evvel Twitter’da, daha sonra Instagram’da faal olan isimlerden Selcan Aydın, 2020 yılında yaşadığı kazayı ve hastalığını gözyaşları içinde anlattı. İşte, ‘Selcan Aydın’ın önemli’…

SELCAN AYDIN’IN SIHHAT DURUMU NASIL, HASTALIĞI NE?

31 Ağustos 2020 günü konutunda arkadaşlarıyla otururken, banyoya yöneldiği sırada nedensiz bir formda bayılıp yere düşen toplumsal medya fenomeni Selcan Aydın, düşme sırasında ön iki dişinin kırıldığını ve dudağının patladığını söyledi.

Diş tedavisi derhal diş tabibine giden Selcan Aydın, baygınlık geçirmesinin nedenini öğrenmek için de beyin MR’ı çektirdiğini belirtti. Beyindeki iki kılcak damarın tıkandığını öğrenen Selcan Aydın, son iki ayda yaşadıklarını anlattığı görüntüde, MS (multipl skleroz) hastalığı yahut epilepsi (sara) hastalığı başlangıcında olabileceğini aktardı.

“DÜŞTÜM, ÖN İKİ DİŞİM KIRILDI, DUDAĞIM PATLADI”

Selcan Aydın’ın toplumsal paylaşım sitesi Twitter’dan yaptığı paylaşımlar şöyle:

“Olayın şokunu yeni yeni atlatabildiğim ve hayati tehlike mühletini geçirdiğim için yazmak istedim. Pazar günü, meskende birkaç arkadaşım varken ve tuvalete gidecekken bir anda tüm zihnim kapandı. Tuvaletin kapısında domino taşı üzere dümdüz yere düşmüşüm.

Kaldırmaya geldiklerinde bir meyyit üzereymişim ve hiç hareket etmemişim. Konuttaki herkes başımı çarpıp öldüğümü düşünmüş. Şah damarıma bakmışlar, nefesimi denetim etmişler, ayağa kaldırmaya çalışmışlar. Onlar için geçen o 1 dk. kadar müddetin üzerindeki tesirlerini tahayyül edemiyorum.

Sonra birden gözlerimi açıp “düşmedim” demişim. Bunu söylerken ön iki dişim yerdeymiş. Bende hafıza ve motor maharetleri büsbütün yok olduğu için şokta olduğumu algılayamadım. Onlar o sırada ölmediğim için memnun lakin çok gergin ve korkmuşlardı. Başımı da çarpma ihtimalim yüksek olduğundan ablamı çağırıp hastaneye gittik.

Haydarpaşa Numune’de “kafanızı çarptınız mı?” dediler. Dişlerim kanarken “bilmiyorum” diyebildim yalnızca. “Dişlerim kırıldı” Onlar da tetanoz aşısı yapıp meskene yolladılar. Sonraki sabah erkenden diş doktorum bana randevu için boşluk açabildi sağolsun.

Gittiğimde röntgen çekildi ve çok şükür ki çenem kırılmamış. Ön iki dişimden biri parçalanarak kırıldığı için tüm pulpa (dişin içindeki et bölümü) açıkta ve dişlerim batıyordu. Onları tek tek temizleyip kanal tedavisi yaptılar.

Tabibim sona dokunurken “Şu an bu koltuktan zıplayacak kadar bir acı çekmen lazımdı, muhtemelen hala vakanın şokundasın. 72 saat yalnız kalma lütfen. Baş travması yaşıyor olabilirsin.” dedi. İki ön dişim için süreksiz diş yapıldı.

Çarşamba günü de yeni diş yapılabilmesi için denetime gideceğim. Şu an ikinci hayatımı yaşıyorum. Herkesin öldüğümü düşünüp “ne yapacağız?” diye birbirine baktığı, bir adım daha atsam başımın klozete çarpıp çenemin kırılacağı ya da beyin kanaması geçireceğim bir öyküden çıktım.

Hala yere basarken gerginim, lavaboya giderken içim daralıyor. Bir de kıssayı dün konutta olan arkadaşlarımdan birinden dinledim ve kendimi onun yerine koymak yaşadığım şeyden çok daha feciydi.

Diyeceğim o ki arkadaşlar, ruh hali denen şey bütün hayatınızı etkileyecek yegane durum. Hayatımda birinci sefer bu türlü bir şey yaşıyorum ve lakin iki gün sonra ağlayabildim. Şu an bu satırları yazarken de son iki haftadır yaşadıklarımı düşününce içim daralıyor. Ben ki mantıklı davranmaya uğraş gösteren, otokontrolünden orta ara şikayet eden biriyim. Yalnızlığım en sevdiğim yönümken artık içimi endişe kaplıyor.

Mevt bu türlü bir şeymiş. Çat diye gidiyorsun. Tuvalete giderken silindi tüm hayatım zihnimden. Ne kaygı, ne umut ne öteki bir şey. Sıfır. Yaşayacak vaktim varmış. Görecek günüm varmış. 35’ime girerken bir canım daha kalmış. Düzgün dileklerini sunan, yardımcı olmaya çalışan, yanımda olan herkese çok lakin çok teşekkür ederim.

Az evvel beyin MR’ı çektirdim. Çıkınca bebekler üzere ağladım. Dehşetli bir şey bu.

Ajitasyon yapmadan dümdüz haberdar edeyim. İki beyin kılcal damarım tıkanmış, muhtemelen bu yüzden düşmüşüm. Bundan sonrası nöroloji, ilaçlar falan işte. İyiyim sonuç olarak. Arayan, soran herkese teşekkür ederim.”

HASTALIĞI İLE İLGİLİ GÖRÜNTÜSÜNÜ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

SELCAN AYDIN BİYOGRAFİSİ

29 Kasım 1986 tarihinde Edirne Kaleiçi’nde dünyaya geldi. Selcan Aydın aslen Edirnelidir. İstanbul Kadıköy’de hayatını sürdürmektedir.

2012 yılında Anadolu Üniversitesi Halkla Bağlar kısmından mezun oldu. İstanbul İşletme Enstitüsü’nden diksiyon ve SEO eğitimi aldı.

Bir devir fotoğraf çekerek para kazandı ancak meslek planının bu olmadığını karar verip 2010 yılında reklam dalına girdi ve metin müellifliği yaptı. 

Rock FM ve Kent FM’de radyo programlarında uzun müddet konuşmacı olarak yer aldı. Most Production, Dayanak Yayınları, Inkilap Yayınevi, Anadolu Halk ve Barış Platformu (AHBAP), Aksi Mecmua, Kafka Okur’da metin müellifliği yaptı. Utopic Farm, 41 29, Ping Digital, Kollektif, Happygen Interactive Agency, Mynet, Mullenlowe, Fakülte İstanbul’da reklam müellifliği misyonlarında bulundu. Son olarak Ozer Commerce’de çalıştı.

Selcan Aydın 2017 yılında, Oğuzhan Uğur’un Youtube kanalı Babala TV takımına dahil oldu ve içerik üretmeye başladı. Lakin Oğuzhan Uğur ile yaşadığı uyuşmazlığın akabinde 2018’de buradan ayrıldı.

Motosiklet kullanmayı ve ekstrem sporları sevdiğini lisana getirmiştir. Yeni medya tertibi ile yakından ilgilenmektedir.

1986 doğumlu olan Selcan Aydın, 2020 yılı itibariyle 34 yaşındadır.

Toplumsal paylaşım sitesi Instagram’da @falanca kullanıcı ismiyle yer almaktadır.

Karar