Borç’ bahanesi ile el konulup Marmara Üniversitesi’ne devredilen Kent Üniversitesi’nin faaliyet müsaadesi gece yarısı yayınlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasını taşıyan kararla iptal edildi. Resmi Gazete’de yayınlanan kararla, Bilim ve Sanat Vakfı’nın kurduğu İstanbul Kent Üniversitesi’nin kapısına resmen kilit vurulmuş oldu. Kent Üniversitesi’nin eğitime devam etmesi cephesinde tüm davetler ise sonuçsuz kaldı. Üniversitelerine kilit vurulan 8 bin öğrebci ile aylardır maaşları ödenmeyen yüzlerce akademisyenin mağduruyetlerinin nasıl giderileceği ise bilinmiyor. 

NOKTA ATIŞI DÜZENLEME

Mevcut maddede bir vakıf üniversitesinin denetlenmesi ve hangi koşullarda garantör üniversiteye devredileceği üzere bahislerde ehliyetli düzenleme olmasına karşın ‘kapatma’nın önünü açmak için kanun hususuna nokta atışı eklemeler yapılması dikkat çekmişti. Şehir Üniversitesi’ni külliyen kapatmaya yasal dayanak hazırlayan düzenleme şu formda: “Vakıf üniversite kurumunun faaliyet izinin kaldırılması, kurucu vakfın hukukî kişiliğini etkilemez. Faaliyet müsaadesi kaldırılan vakıf üniversite kurum ismine mülkiyeti Kaynağa ilişkin yahut Devletin karar ve tasarrufu altında olan taşınmazlara ait tesis edilen irtifak hakları ile verilen kullanma müsaadeleri iptal edilir ve bu taşınmazlar ile fiilen kullanılan taşınmazlar birebir hedefle kullanılmak üzere garantör üniversiteye tahsis edilir. Eğitim talim faaliyetleri için mülkiyetinde ehliyetli taşınmazı bulunmadığının yahut mevcut malvarlığıyla eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüremeyeceğinin garantör üniversite tarafından tespiti ve üniversite kurulunca onaylanması halinde faaliyet müsaadesi kaldırılır.”

KAPANMAYACAĞI AÇIKLANMIŞTI

Kent Üniversitesi’ne evvel Halkbank, kredi borcu nedeniyle hesaplarına önlem kararı koymuş daha sonra ise üniversite garantörü olan Marmara Üniversitesi’ne devredilerek kurucusu Bilim ve Sanat Vakfı’na da kayyım atanmıştı. Bu süreçte akademik takımı ve ilmî çalışmaları ile öne çıkan Kent Üniversitesi’nin akademik faaliyetlerine devam edeceği ve kapatılmayacağı açıklanmıştı.
AK Parti Sözcüsü Çelik, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada “Bizi üniversite kapatmakla itham ediyorlar. Üniversiteyi yok etmek değil, biz yalnızca ihya ederiz ve yaşatırız” demişti. 

YÖK YETKİLİYKEN CUMHURBAŞKANI İMZALADI

Yeni Yüksek Tedrisat Kanunu’na (YÖK) nazaran YÖK’ün üniversiteyi kapatma salahiyeti omasına karşın Cumhurbaşkanı’nın imzasını taşıyan kararla yapılması da dikkat çekti. İstanbul Kent Üniversitesi’nin kapatılmasıyla ilgili YÖK’ten yazılı açıklama geldi. Garantör üniversite konumunda olan Marmara Üniversitesi’nin, Kent Üniversitesi’ne ait ‘gelir açığını karşılama kabiliyetinin bulunmadığı, işçi maaşlarının ödenemediği, faaliyetin süreksiz olarak durdurulması sürecinin uzamasının öğrenci, akademik, idari işçi ile kamu ve kişisel hizmet sağlayıcılarının mağduriyetini arttıracağına ve eğitim talim faaliyetlerini sürdüremeyeceğine’ dair tespitte bulunduğu aktarılan açıklamada, şu sözlere taraf verildi: “Tespitler Cumhurbaşkanlığı Makamına arz edilmiş ve laf konusu üniversitenin faaliyet müsaadesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kaldırılmıştır.” Ayrıyeten YÖK, faaliyet müsaadesi kaldırılan Kent Üniversitesi’ndeki talebelerin garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi’ne aktarılmasına karar verdi.

SİYASİ CEZALANDIRMA

Karaa muhalefetten sert reaksiyon geldi. CHP, Gelecek Partisi, Deva Partisi sert açıklamalar yaparken, toplumsal medyada da gazeteci ve akademisyenler reaksiyon yağdı. 

TALEBELERDEN POROTESTO

Şehir’in Cumhurbaşkanı kararıyla kapanmasına yansılar çığ üzere büyüyor. Kararının akabinde açıkta kalan talebeler, yaşanan durumu protesto etmek için toplandı. Davetlerinde “Biz Şehir’i yalnız bırakmayacağız, siz de bizi yalnız bırakmayın. Maskenizi, dezenfektanınızı ve KENT sevginizi unutmayın” dedi. 

“ÜNİVERSİTE KAPATAN BAŞKAN OLARAK TARİHE GEÇTİ”

Kent Üniversitesi’nin kapatılmasıyla ilgi basın içtiması düzenleyen Gelecek Partisi Umumî Yöneticisi Ahmet Davutoğlu “Cumhurbaşkanı Erdoğan bu attığı imzayla tarihe ‘üniversite kapatan siyasetçi ve devlet adamı’ olarak geçmiştir” diyerek kelamlarına şöyle devam etti: “Aynen hususla ilgili nisan ayında TBMM’den geçen maddede olduğu üzere bu kararı da bir gece yarısı yayınladılar. Bir gece yarısı kararıyla Türkiye’nin en kaliteli eğitim kurumlarından birine darbe yaptılar. Türkiye’nin eğitimine darbe yaptılar. Erdoğan bu attığı imza ile nasıl bir Türkiye görmek istediğini de açıklamıştır. Bugün benim üzere birçok insanın içi yanıyor. Hiçbiri Erdoğan’ı üniversite kapatsın, talebeleri ortada bıraksın diye seçmedi. Binlercesinin evlatlarının okuduğu üniversitenin kapatılmasını Cumhurbaşkanı en başta onlara açıklayamaz. Artık Cumhurbaşkanı ve 28 Şubatçı ortakları üniversiteyi nasıl kapattıklarını gururla anlatabilir.

Cumhurbaşkanı kararını adil şahitler olarak yola çıkacağız diye yola çıkıp her türkü haksızlığa karşı gözlerini yumanlar duvarlarına asabilirler. Fakat unutmasınlar biz de saklayacağız o kararı sonraki nesillere bugünlerde neler olduğunu bir bir anlatmak için saklayacağız. Diyeceğiz ki; 28 Şubat’ta mahallerde sürüklenenlerin mahpuslara girenlerin kurduğu bir üniversite Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kapatıldı. Bu üniversitenin varlığı bir yere ya da mekana bağlı değildi. Evvel eğitim sahasını inhisarına almak isteyen FETÖ ögeleri rahatsız oldu. Bu karara giden süreçte faal rol alan aktörlerin geçmişine bakıldığında ülkeyi karanlığa boğan güçlerin tesiri görülecektir. 

Sorun hakikaten yalnızca mali koşullar olsaydı rant yiyenlere aktarılan kaynaklar üniversite için yine yapılandırmada da kullanılabilirdi. Sıkıntı Kent Ünivesitesi üzerinden öbür tüm sivil kuruluşlara ‘bana kayıtsız şartısz itaat etmeseniz sonunuz bu olur’ iletisini vermekti. Bugün bu kararda behresi olanlar kibirle dolaşabilirler fakat bu cürmün hesabını adalaet terazisinde verecekler. Karar önünde kazanımlarımızı kaybetmeyelim isteğiyle sessiz kalanlar da bilsinler ki onlar da hesap verecekleri bir ateş üzerinde oturuyorlar. Bu kararla bütün kıymetlerimiz tarumar edilmiştir. Evet Kent hepimizin ve biz nefes aldıkça o ruh yaşayacaktır. Şehir’in vicdanı yaşadıkça bu onur takımı var nispeten Kent Üniversitesi tekrar ayağa kalkacaktır. 

Üniversite kapatarak fikirlrin ortadan kalkmayacağını öğrenemeynlere karşı savaşımız devam edecektir.
Hiçbir şey bitmedi her şey bugün bu saatte yine başlıyor. Kaderde dün gece yarısı başarısı için her türlü fedakarlıkta bulunduğum Cumhurbaşkanı’nın kararı ile kapatılan Kent Üniversitesi mekteplisi küçük kızımı teselli etmek de varmış. 

KARAR İKTİDARIN HASMANE TUTUMUDUR 

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi önderi Ali Babacan da İstanbul Kent Üniversitesi’ne kilit vurulmasına sert reaksiyon gösterdi. “Yaşanan süreç büsbütün hukuk dışı ve iktidarın hasmane tavrından ibarettir” dedi. Ali Babacan Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda şu sözlere konum verdi: “Şehir Üniversitesi’nin Cumhurbaşkanı Kararı ile kapatıldığını öğrenmenin büyük üzüntüsünü yaşıyorum. Yaşanan süreç büsbütün hukuk dışı ve iktidarın hasmane tavrından ibarettir. Kentli tüm arkadaşlarımın mekteplerini yaşatmak için gösterdikleri çabayı hürmetle selamlıyorum.”

NE AKLA NE MANTIĞA NE VİCDANA SIĞAR

Saadet Partisi Umum Yöneticisi Temel Karamollaoğlu da Şehir’in kapatılmasına reaksiyon gösterdi. Karamollaoğlu “Fuat Sezgin, İslam Bilim Tarihine verdiği değer ve yaptığı eklerle hatırlanan nadir bir bilim adamımızdır. Yaptığı çalışmalarla ilme ek yapan bir şahsiyetin mevt yıl dönümünde, Kent Üniversitesi’nin kapatılması üzücü bir tevafuk olmuştur” diyerek şöyle devam etti: “Bir üniversitenin siyasi ihtirasla kapatılması ve talebelerin geleceği ile oynanması ne akla ne mantığa ne vicdana sığar.

MÜLK KÜFÜR İLE PAYİDAR OLUR LAKIN ZÜLÜMLE OLMAZ 

Kent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Yöneticisi Ömer Dinçer “Mülk küfür ile payidar olur lakin zulüm ile olmaz” dedi. Eski bakanlardan, kayyum atanmadan evvelki İstanbul Kent Üniversitesi Mütevelli Heyet Lideri Ömer Dinçer, Independent Türkçe’ye “Başlangıçtan bu yana yaptığımız tespitler kendini ortaya koydu” dedi. Dinçer değerlendirmesinin tek cümle olacağını söyledi: Mülk küfür ile payidar olur lakin zulüm ile payidar olmaz.

28 ŞUBAT ÇEYREK ASIR SONRA GÜNCELLENDİ

Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Yöneticisi Ayhan Sefer Üstün: Artık yüreğinde zerre kadar vicdan kırıntısı kalmış muhafazakarlara soruyorum. 28 Şubatcılar bunu yapabilir miydi? 28 Şubat bin yıl devam edecek diyenler haklıymış. Mankurtlaşmış ve istekli esir olmuş bir takım eliyle 28 Şubatcıların eksik bıraktıkları tamamlanıyor.

Saadet Partisi Umumi Lider Yardımcısı Bülent Kaya: Şehir Üniversitesi kapatıldı. Eleştirdiklerinize benzeme yolunda kıymetli bir eşiği daha aştınız. Tebrikler. 

Gelecek Partisi Umum Yönetici Yardımcısı Sema Silkin Ün: 28 Şubat bin yıl sürer mi bilemem fakat çeyrek asır sonra güncellendiği ortada.

Gazeteci Yavuz Oğhan: Bu nasıl bir kin ki binlerce talebesi, yani genç hayali barındıran bir kurumun, hiç tereddüt edilmeden kapısına kilit vuruluyor? Kent üniversitesi kapatıldı. Halbuki istenilseydi, kurucusunun Ak Parti ile derdi olmasaydı, bin türlü formül bulunur, yoluna devam edebilirdi, yazık.

Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci: 2708 Sayılı CB Kararnamesiyle devletin en bedelli vakıf üniversitelerinden biri olan Kent Üniversitesi kapatıldı. 28 Şubat Kararlarını unutmayan bizler, bu Karar’ı da asla unutmayacağız. Bu Karar; kibrin, siyasi nefretin ve öç almanın kapkara bir vesikasıdır. #sehirhepimizin.

Anadolu Gençlik Derneği Umumî Yöneticisi Salih Turhan: Dün gece İstanbul Kent Üniversitesi’nin kapatıldığını üzüntüyle öğrendim. Gençlerimizin geleceği, günlük siyasi çekişmelere kurban edilmemelidir. Bir gencimizin geleceği, bütün siyasi gündemlerden kiymetlidir. Bu usul adımlar öteki üniversitelerdeki gençlerimizi de umutsuzluğa sevk etmesi kaçınılmazdır.

Gazeteci Çağlar Cilara: Kent Üniversitesi kapatıldı. 8 bin öğrenci mektepsiz kaldı. Evet artık gayrı mekteplerde okuyacaklar ancak birebir arkadaşlarla, alıştıkları öğretmenlerle değil. Ahmet Davutoğlu parti kurmasaydı bunlar yaşanır mıydı?

Gelecek Partisi İstanbul Vilayet Yöneticisi İsa Mesih Şahin: “Bu ayıp size bin sene kâfi.” Devletin kıymetini yıkana da, yıkılırken reaksiyonsuz kalana da yazıklar olsun!

Özgür-Der’e bağlı üniversite gençliği: İstanbul Kent Üniversitesi resmen kapatıldı. Devlet tarihi açısından yüz kızartıcı olan süreç, utanç verici bir kararname ile son buldu. Bu kararı kınadığımızı belirtiyoruz! Sessizliğe bürünen camiaları da başkaca kınıyoruz!

KAPATMAK TÜRKİYE’NİN İTİBARINA DARBE OLUR

Dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerde vazife yapan 65 saygın akademisyen daha üç gün evvel, ‘borç’ bahanesi ile el konulup Marmara Üniversitesi’ne devredilen Kent Üniversitesi’nin talebelerinin davetine ortak olmuş ve akademisyenler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderilen açık mektuba imza atarak “Üniversitenin kapatılması, akademik kurumların özgürlüğü ve özerkliği açısından Türkiye’nin itibarına kıymetli bir darbe olacaktır” uyarısı yapmıştı.  

Karar