Halk Bankası tarafından tüm gelirlerine el konulan, akabinde da kurucu vakfı Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyım atanan ve bir mühlet sonra YÖK kararıyla kapatılan İstanbul Kent Üniversitesi’nin öğrecileri, yaşanan hukusuzluklara reaksiyon gösterdi.

YÖK’ün Kent Üniversitesi’nin faaliyet müsaadesini kaldırması, 7 bin öğrenci ile akademik ve idari çalışanın akıbetinin ne olacağı sorusunu gündeme taşıdı.

Euronews, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının yeni periyodunda kapatılan Kent Üniversitesi öğrencileriyle görüştü.

“BİR HIRS YÜZÜNDEN ÖĞRENCİLER MAĞDUR EDİLDİ”

Kent Üniversitesi’ni verdiği eğitim ve akademik takımından ötürü şuurlu bir formda tercih ettiklerini söyleyen öğrenciler, bu tercihlerinin yok sayılmasından şikayetçi.

‘Bir hırs yüzünden öğrencilerin bu halde mağdur edilmesine şaşkınız’ diyen öğrenciler yılın başından beri eğitim alamama telaşı yüzünden yıprandıklarına dikkat çekiyor.

“YÖK KELAMINDA DURMADI”

Kapatılan Kent Üniversitesi’nin Psikoloji kısmı burslu öğrencilerinden A.L, Marmara Üniversitesi’nde kendi kısmının yeni açıldığını ve bu nedenle de eğitimine burada devam etmek istemediğini söylüyor:

“30 Haziran’da Marmara Üniversitesi’ne geçiş yaptığımızda olmayan kısımların açılacağı söylendi. Baştan bir kısım kuruldu. Yeni bir kısım kurmak başlı başına sıkıntı bir şey. Okulların açılmasına çok az bir müddet kalmışken, hangi hocaların bize eğitim vereceği, nasıl eğitim alacağımız, İngilizce eğitimin ne seviyede olacağı ya da transkriptlerimizin nasıl işleneceği aşikâr değil. En son iki yıl evvel üniversite imtihanına girmiştim, artık güya tekrar imtihana girmişim üzere üniversite heyecanı, merakı ve korkusu yaşıyorum. İki yıl evvel üniversite imtihanına girdiğimde YÖK bana bir kelam verdi. Dedi ki; Sen artık burada eğitimine devam edeceksin, sana bu hak verildi. Ama artık elimde olmayan sebeplerden ötürü kısmım olmayan bir üniversiteye geçiş yaptırılıyorum”

“KAYIT SÜRECİNDE SORUN YAŞIYORUZ”

Bilhassa kayıt sürecinde bilgi edinme konusunda pek çok meseleyle karşılaştığını söyleyen öğrenciler, sorumluluğun Marmara Üniversitesi’nin yanı sıra YÖK’te de olduğunu tabir ediyor:

”Yılın başından beri süreci takip etmeye çalışıyoruz. Kayyım atandı, düzelecek denildi. Lakin olmadı. Daha sonra okul kapatılma sürecine gidildi ve kapatılmasını olağanlaştıran maddeyi gecenin bir vakti çıkarttılar. Ve biz sabah uyandığımızda üniversitesiz bir formda uyanmış olduk. Süreç içinde bize bir bilgi vermedikleri üzere, şu anda da yalnızca Marmara’dan kaynaklanmayan YÖK’ün de sorumluluk alması gereken bir süreçteyiz. Ancak YÖK sorumluluk almadığı için Marmara da onlardan haber beklediği için ya da maddeyi gece vakti çıkarıp daha yönetmeliğini bile yazmadıkları için bizim de akıbetimiz aşikâr değil. Ancak sorularımız olduğunda Marmara’ya mail atıp öğrenebiliyoruz”

“ÇİFT ANADAL YAPIYORUM, BİR FAKÜLTE ANA YERLEŞKEDE, BAŞKASI ÖBÜR BİR YERDE”

Bununla birlikte, kapatılan Kent Üniversitesi’nin burslu ve çift ana kol yapan öğrencilerinden olan Z.H de yeni periyodu bir dizi sıkıntıyla karşılayanlardan. Zira eğitim aldığı iki kısım Marmara’nın başka yerleşkelerinde. Şimdiden derslere nasıl yetişeceğini düşünüyor:

“Çift anadal yapıyorum. Okuduğum bir alan Marmara’nın bir yerleşkesinde, oburu de farklı bir yerleşkesinde. Yani ikisinin ortasında koşmam gerekecek ve programımı neye nazaran yapacağım, bunları bilmiyorum. Şimdi bir duyuru da yapılmış değiller. Öğrenci işlerinden de sağlıklı bilgi alamıyoruz. Rastgele bir doküman istediğimizde ya da soru sorduğumuzda ‘Bilmiyoruz, şimdi datalarınız gelmedi’ deniliyor. İki aydır uğraşıyorum.”

“BURSLARIMIZIN AKIBETİ BELİRSİZ”

Burs ödemelerinin de yakın bir vakitte verileceğini öğrendiklerini söyleyen öğrenciler lakin hangi bursların verileceğinin hala açıklanmadığını lisana getiriyor.

“Daha evvel hak ettiğimiz bursların verileceği söylendi. Lakin hala hangileri verilecek bilmiyoruz. Marmara Üniversitesi öğrencisi kabul ediliyoruz lakin pek çok süreçten uzağız, hala konuk öğrenci üzere bir şey var. Mesela ben bu yıl Erasmus’a başvuramadım, Marmara Üniversitesi öğrencileri başvurdu, müracaat tarihleri sona erdi. Bir belirsizlik var ve münasebetiyle bize bir imkan sunulmuş değil”

Süreçte mağdur olduğunu düşünen öğrenciler ortasında memleketler arası öğrenci statüsünde olan öğrencilerden burslu B.F de var.

Suriye’den Türkiye’ye eğitim için gelen B.F, bu süreçte bilhassa lisan kaynaklı problemler yaşıyor. Çok az Türkçe ile yeni bir üniversiteye kayıt olmaya çalıştığını söyleyen B.F; ”Ben biraz bildiğim Türkçe ile kayıt süreçlerini takip etmeye çalışıyorum lakin Türkçe bilmeyen arkadaşlarım çok zorlanıyor. Onlara çeviri yaparak süreçlerini kolaylaştırmaya çalışıyorum lakin yeniden de çok zorlanıyoruz” dedi.

“YAŞANANLARDAN BİZ SORUMLU DEĞİLİZ”

Kendilerine vasıfsız öğrenci muamelesi yapıldığını belirten Hukuk Fakültesi öğrencisi, H.S ise bu durumu kendilerinin yaratmadığına bilhassa vurgu yapıyor:

”Marmara Üniversitesi öğrencilerinin bize değil, bu işi yapanlara reaksiyon göstermeli. Esasen fiziki olarak şartlarının iyi olmadığını düşünüyorum ve biz gidince yük daha da artacak. Fakat tekrar hatalı yerine mağduru suçluyorlar. Hak etmediğimiz diplomayı alacağımıza dair tenkitler var biz de bu durumdan keyifli değiliz. Şuna hak veriyorum, onlar 10 bin ile biz 180 bin ile girmiş olabiliriz lakin kendi isteğimiz ile okulu kapatmadık”

MARMARA ÜNİVERSİTESİ TEZLER KARŞISINDA SESSİZ KALDI

Öğrencilerin argümanları ile ilgili söyleşi talebinde bulunan Euronews’e Marmara Üniversitesi’nden olumlu ya da olumsuz bir dönüş olmadı.

Karar