Tekrar görülmeye başlanan Seyahat Parkı hareketleri ile ilgili ortalarında Osman Kavala, Can Dündar ile CIA eski danışmanı Henry Barkey’in de bulunduğu 17 sanıklı dava ile Çarşı taraftar kümesinden 35 sanığın bulunduğu davaların birleştirilmesi sonrasındaki duruşmada, sanık Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanık avukatlarının davaların birleştirilmesine itirazda bulunmasının akabinde kısa bir orta verdi. Mahkeme Lideri, müzakkere ortası verdiği esnada konuşan bir Çarşı kümesi sanığı, “Biz tribüncüyüz, bizi kimseyle birleştirmeyin, ayırın belgemizi. Bu davadan ötürü işimiz gücümüz kalıyor, konutta ailemiz bekliyor” dedi.

DAVALARIN AYRILMASI TALEBİ REDDEDİLDİ

Ortanın akabinde mahkeme heyeti, Yargıtay ve İstinaf mahkemelerinin bozma ilamlarının içeriği, bozma ilamına uyulmuş olması, celse ortasında birleştirmeye muvafakat verilmesi nedeniyle davaların ayrılması taleplerini reddetti.

ÇARŞI KÜMESİ AVUKATLARI DURUŞMA SALONUNDAN AYRILDI

Bunun üzerine Çarşı kümesinden sanık Ayhan Güner’in avukatı Ali İstek Dizdar, “Ben de çarşılıyım. Size saygısızlık değil lakin bu ret kararının akabinde bu celse duruşmayı takip etmeyeceğiz” dedi. Daha sonra Çarşı taraftar avukat ve sanıklarının birden fazla, duruşma salonundan ayrıldı. Salondaki kimi izleyiciler de salondan ayrılanları alkışladılar.

“KEMAL SUNAL’IN DAVACI SİNEMASI ÜZERE OLDU”

Daha sonra mahkeme lideri, sanıkların savunmasına geçti. Çarşı kümesinden bir sanık, “Kemal Sunal’ın davacı sineması üzere oldu. Daha kaç sefer gelmemiz gerekiyor” dedi. Sanık Ayşe Mücella Yapan ise “Ben birebir iddianameyle iki defa yargılandım. Bert ettim, biri katılaştı. Birebir iddianameyle yeniden buradayım. Bu haldeyken bu davayı hukuken, vicdanen, ahlaken asla kabul etmiyorum. Gezi’yi kriminalize edemezsiniz” diye konuştu.

“CIMBIZLA ARADINIZ CIMBIZLA BULACAKSINIZ”

Sanık Can Atalay da, “Biz yokmuşuz üzere yargılama yapılıyor. Seyahat direnişi bu memleketin yaşayan bir organizma olduğunun kanıtıdır” diyerek tekrar sorgulanmaları gerektiğini belirtti. Sanık Tayfun Kahraman ise Seyahat olaylarının üzerinden 7-8 yıl geçtiğini ve bir kabahat çıkartılmaya çalışıldığını belirterek “Toplum vicdanında bert almış olan davada, sizlerin de bert vermesini istiyoruz” dedi. Sanık Hakan Tezel de “Bir şey söyleyecek hal bırakmadınız, cımbızla aradınız, cımbızla bulacaksınız” dedi. Çarşı kümesi sanıklarından biri, olaylar sırasında düğünü olduğunu belirterek “Bu dava için gelip gidiyorum daima. Bu insanları tanımıyorum. Tabirimi verdim artık davaya gelmek istemiyorum” dedi.

KAVALA: HİÇBİR KİTLESEL AKSİYONU ORGANİZE ETMEDİM

Sanık Osman Kavala ise dava süreci hakkında bilgi verdikten sonra kanıta ve anlaşılır bir münasebete dayandırılmadan davasının, Çarşı davası ile birleştirildiğini söyledi. Kavala, “Benim idaremde bir örgüt üzere fliyet gösteren bâtın bir yapı olduğu hiçbir olgusal temele, münasebetiyle kanıta dayanmayan, akıl ve mantık sonlarını zorlayan bir kurgudur. Seyahat protestolarının hiçbir kişi ya da örgüt tarafından yöneltilmemiş olduğu yaşanmış bir gerçekliktir, birçok önemli araştırmada da netlikle ortaya konmuştur. Çarşı kümesinden insanların da eklenmiş olması kurguyu daha da gerçek üstü bir hale getirmiştir. Gezi’den evvel de Seyahat sırasında da, Çarşı davasında suçlananlarla tanışıklığım, irtibatım olmadı” diye konuştu. Kavala’nın Çarşı taraftar kümesinden bir sanığa, evvelki celse “Osman Kavala’yı tanıyor musun?” diye sorulduğu, sanığın da “Hangi grupta oynuyor?” halinde karşılık verdiğini söylemesi de salonda gülüşmelere neden oldu. Osman Kavala, “MASAK raporunda, benim Seyahat ile ilgi rastgele bir fon transferim olmadığı ortaya çıktı. Bugüne kadar hiçbir kitlesel aksiyonu organize etmedim, hiçbir kitlesel aksiyon için de benden maddi takviye talep edilmedi. Bana yöneltilmiş olan 15 Temmuz darbe teşebbüsüne katılmak suçlaması da daha sonra kurgulanmış olan casusluk suçlaması üzere kanıttan büsbütün mahrum, yakışıksız bir iftiradır, haysiyetime yönelik bir suikasttır. AİHM’in tutuklanmamın hak ihlali olduğuna dair kararından sonra üzerime atılan casusluk kabahati, AİHM’in tutuklanmamda siyasi faktörlerin rol oynadığı formundaki tespitini doğrular niteliktedir” formunda konuştu. Kavala’nın avukatları da müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

DURUŞMA 26 KASIM’A ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla sanık Osman Kavala’nın kabahatin vasıf ve mahiyeti, son incelemeden itibaren hukuksal durumunda bir değişiklik olmaması ve yargılamanın geldiği kademe göz önünde bulundurarak tutukluluğunun devamına karar verdi. Bir üye hakim, Kavala’nın tahliye edilmesi tarafında şerh düştü. Olay tarihinde Beşiktaş’taki Başbakanlık ofisi etrafındaki kamera kayıtlarının İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve haber ajanslarından temin edilmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Manzaraların mahkeme ulaşması durumunda eksper incelemesi yaptırılarak sanıkların imajlarda olup olmadığının tespit edilmesini de karara bağlayan heyet, savunmaları alınmayan sanıkların savunmalarının alınabilmesi ve eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 26 Kasım’a erteledi.

Karar