AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik,İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme mevzularının konuşulduğu Merkez Karar ve Idare Heyeti (MKYK) gündemine ait basın toplantısı düzenledi. Çelik, “Arkadaşlarımız çalışmalarını tamamlıyor, Cumhurbaşkanımıza sunulduğunda karar verilecektir.” sözlerini kullandı.

Çelik'in açıklamaları şöyle:

“BIDEN'IN KELAMLARI TAM MANASIYLA DARBECİLİK”

Kelamlarının aslında siyaset manasında darbecilik olduğunu bildiği için “darbe ile değil seçimle yapıcam” diye bir söz kullanıyor. Biden'ın kelamları tam manasıyla darbecilik. Eski sömürge zihniyetini yansıyan bir yaklaşımla konuşmuş. Demokratlar uzun müddettir ABD'de Rusya'nın seçimlere müdahale ettiğini lisana getirmişlerdi. Artık Lider Trump'a karşı seçim siyaseti yürütüyorlardı. Rusya'nın seçimlerine müdahaleden konuşanlar çıkmış Türkiye'deki seçimlere müdahale etmekten bahsediyor.

“BUNUN DEVLET ADAMLIĞIYLA İLGİSİ YOK”

Bir ABD Lideri seçim sonuçlarını kabul etmezse diye orduyu misyona davet ediyor. Kendisi çıkıp Türkiye'deki seçim sonuçlarını kabul etmeyen bir yaklaşım ortaya koyuyor. Bunun devlet adamlığıyla ilgisi yok. Bilhassa Demokrat Parti'nmin bunu bu halde göstermesi ABD'nin politik sisteminin kıymetler açısından ne kadar büyük krizler içerisinde olduğunu gösteriyor. Çıkmış bir NATO müttefiki olan demokrasiyle yönetilen bir ülkeye müdahaleden kelam ediyor.

“TÜRKİYE NE SÖMÜRGE ÜLKESİDİR NE DE RASTGELE BİR DEVLETTİR”

Demokrasiyi korumak için nasıl bedeller ödeyeceğimizi 15 Temmuz darbe teşebbüsünde de gösterdik. Türkiye'de dış müdahale problemi çok konuşulur. Vakit zaman tam teorisi olduğu söylenir. Lakin gördüğünüz üzere dünyada bu müdahalelerin konuşmaların vakit zaman Türkiye için gündeme getirildiği görülüyor. 28 Şubat devrinde bununla ilgili planlamaları olduğu çeşitli evraklarla ortaya çıkmıştır. Unutulmasın ki Türkiye ne sömürge ülkesidir, ne de rastgele bir devlettir. Türkiye demokrasi için büyük bedeller ödemiştir.

MUHALEFETE BIDEN YANSISI

Kendi Cumhurbaşkanını eleştiriyor, bu kadar yabancılaşmış benliğinden kopmuş bir zihniyet az görülür. Söyleyeceği tek kelam vardı; Türkiye'nin yönetileceğini millet karar verir. “Ama” diye başlayan cümleler kurulmamalı. Münasebetiyle sormaları gereken soru şudur; Bütün bu açıklamalar dünyanın her yerinde ortaya koyulurken siz Erdoğan'ın seçimle ya da diğer yollarla değiştireceğiz diye ortaya koyan yetkililerinize karşı ne yaptınız? Buna bir kınama yaptınız mı? Herkes evvel kendi konutunu süpürecek. Daima olarak demokratik hal koymak yerine “ama”lı cümleler kuranlar evvel kendi konutunun önünü temizleyecek.

“BU OYUN ÇOK UZUN VAKIT EVVEL OYNANDI”

Biden'ın kelamlarında Kürt vatandaşlarımıza hakaret var. Geçmişte bunu yapmış olabilirler. Lakin net ülkemizdeki Kürt vatandaşımız ne bölgedeki tek bir Kürt çocuğu bu siyasetin lejyoneri olmaya asla ve asla iyi bakmaz. Bu oyun çok uzun vakit evvel oynandı. Kendi çocuklarını savaşa göndermeyenler bu bölgedeki çocukları, Ortadoğu'daki çocukları kendi çıkarları için çeşitli savaşlara sürdüler ve yok ettiler. Artık bunu terör örgütleri üzerinden yapıyorlar. Kim PKK-YPG'ye takviye veriyorsa Kürt çocukları için yalnızca cenaze istiyordur. Bir parti demokrasiyi amasız savunuyorsa kimden gelirse gelsin hürmet duyarız.

“DARBE MİLLETİMİZİN GÖZÜNDE VATAN HAİNLİĞİDİR”

Türk siyaseti için kazanım olarak görürüz. Ancak sadece demokrasiyi savunmak, Cumhurbaşkanımıza saldırdıkları için daima olarak amalı cümleler kuranların demokrasiyi savunmak olmadığını iyi biliyoruz. Darbe milletimizin gözünde vatan hainliğidir. Bunun öteki tahlili yoktur. Darbe peşinde koşanların kelamları ordumuza da hücum ve iftiradır. Evvelce birileri bizim elemanlar diyerek birilerine darbe yaptırıyordu. Türkiye bunları aşmıştır. Şunu herkesin bilmesi gerekir. Kahraman ordumuz demokrasiye bağlıdır. Bir darbe teşebbüsü karşısında Türk ordusunun ne yapacağını görmek isteyenler teröristlere ne yaptığına iyi baksın. Münasebetiyle kimse bu biçimde şu anda Libya'da kahramanca misyon yapan, Suriye'de terörle uğraş ederek sonda terör devleti kurulmasını sağlayan kahraman ordumuzla ilgili bu türlü iftiralara başvurmasın. Ordumuz ülkemizin hak ve menfaatleri için misyonunun başındadır.

“KRİZ DİLENCİLERİ VAR”

Bir kadro kriz dilencileri var. Biz kendi tezlerimizi milletimize anlatmaya devam edeceğiz. Bütün dünyada tedarik zincileri dağıtılırken Türkiye bu pandemi sürecini muvaffakiyetle yürüttü. Bundan sonrasında da esnafımızın çiftçimizin yanında olmaya devam ederek bu kararlılığımızı sürdüreceğiz.

“YUNANİSTAN VE FRANSA ORTASINDA YAPILAN MUAHEDE KORSAN ANLAŞMADIR”

Güney Kıbrıs Rum Idaresi rastgele bir halde Kıbrıs Türklerini temsil etmeye ilişkin bir yapı değildir. Hasebiyle bu mutabakat korsan bir mutabakattır. Bu türlü bir yetkisi yoktur. Rumlar ve Yunanlılar siz Türkiye ve KKTC ile muahededen burada fiili bir durum oluşturacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. O Fransız da bu bölgedeki istikrarı umursamaz. Onlar çıkarlarına bakarlar. Şayet burada barış istikrar istiyorsanız masada görebileceğiniz en muteber ortak Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'dir. Fiili durum yaratarak hak ve menfaatlerimizi gasp etmek isteyenlere de verecek tek damla Mavi Vatan suyumuz yoktur. Yunanistan yanlış bir oyun peşinde koşuyor. Hem Türkiye ile müzakere edelim diyor, o sırada gidip Mısır'la korsan muahede yapıyor. Fransa'nın körüklemeye çalıştığı şey sizin aleyhinize olur. Türkiye'nin haklılığını gösteren memleketler arası yargı kararları. 1977 İngiltere Fransa davası; büsbütün Türkiye'nin haklılığını gösteren bir sonuçla bağlanmıştır. 1992 KANADA-FRANSA davası, 2009 Romanya Ukrayna davası, 1985 Libya Malta davası. Bütün bu davalarda bizim kıta sahanlığı ve deniz yetki alanlarının sonlandırılması konusundaki tezlerinin haklılığı gözetilmektedir.

İSRAİL-BAE MUTABAKATI

Hiçbir halde barışa ve istikrara katkı sağlamayacak. Filistin'in içinde olmadığı tahlilin sonuç alması mümkün değil.

İSTANBUL KONTRATI TARTIŞMASI

Onunla ilgili çalışmamız devam ediyor. Biz nezih lisanla bayanların hakkını ihlal etmeden söylenenleri takip ediyoruz. Bayanı korumak ve güçlendirmekle ilgili yaklaşımla aileyi korumak ortasında bir çelişki görmüyoruz. AK Parti tıpkı vakitte Türkiye'nin en güçlü siyasi hareketidir. Cumhurbaşkanımızın yaklaşımından evvel bayanın kamusal alana çıkarılması makûs durumdaydı. Biz buradaki tenkitleri dertlerin hepsini kıymetlendirerek hedefimiz bayanı korumak ve güçlendirmek tıpkı vakitte aileyi de muhafazaya çalışmaktır. Bütün bayan örgütlerindeki arkadaşlarımızın görüşlerine açığız. Bu mühlet içerisinde Cumhurbaşkanımız partimizin yıldönümünde yeniden söyledi. Bizi üzen şey bayanlarımıza yönelik hakaret lisanı kullanılmasıdır. Bunun rastgele bir biçimde izahı olmaz. İkincisi hem sözel hem de fiziki açıdan çok sayıda üslup kullanan şahısların olduğunu görüyoruz. Bu çok üzücü bir şeydir. Toplumda bayanların verdiği uğraşta, siyasetin verdiği uğraşta çok evre kaydedilmiştir.

Karar