Trabzon’da, 13’üncü yüzyılda Cenevizliler devrinde inşa edilen Güzelhisar Kalesi’nin tapusunun kendilerine verilmesi için açtıkları davayı kazanan Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları, bu defa de Gümüşhane’nin Torul ilçesindeki Manastır Kalesi’nin kendilerine ilişkin olduğunu tez etti.

Üçüncüoğlu ailesi kaleyi vakıflarına kazandırmak için tüzel teşebbüslerde bulunmak üzere çalışmalara başladı. Araştırmacı-Yazar Güngör Üçüncüoğlu, ‘’Kaleyi aldıktan sonra restore ettireceğiz. Dedikodular çıkıyor, ‘alacağız, satacağız’ diye. Bizim bu türlü bir gayemiz yok” dedi.

Gümüşhane’de yaşayan Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları, kendilerine ilişkin olduğunu öne sürdükleri tarihi kaleleri sahiplenme teşebbüslerini sürdürüyor. Ailenin birinci teşebbüsü, Tarabzon’da 13’üncü yüzyılda Cenevizliler periyodunda inşa edilen limana hâkim noktadaki Güzelhisar Kalesi oldu. Kalenin de yer aldığı bin 300 dönüm arazi için dava açıldı.

4 yıl süren dava sonunda mahkeme, kalenin Üçüncüzade Ömer Paşa’nın varislerine ilişkin olduğuna karar verdi. Dava sonucuna nazaran Üçüncüoğlu sülalesine mensup, Adnan Güngör Üçüncüoğlu, Edhem Üçüncü, Gürses Üçüncü, Nabi Üçüncü ve Hayrettin Üçüncü’nün eski Trabzon valilerinden Üçüncüzade Ömer Paşa’nın varisleri olduğu katılaştı.

Bu kararla birlikte kurulacak vakfın akabinde, kalenin Üçüncüoğlu sülalesi ismine tescili için yeni dava açılacak. Davanın sonuçlanmasıyla Üçüncüoğlu ailesinin kaleyi teslim alması bekleniyor.

Üçüncüoğlu ailesi bu defa de Gümüşhane’nin Torul ilçesi Demirkapı köyündeki Manastır Kalesi’nin kendilerine ilişkin olduğunu argüman etti. Aile kaleyi vakıflarına kazandırmak için tüzel teşebbüslerde bulunmak üzere çalışmalara başladı.

Üçüncüoğlu Dernek Lideri Araştırmacı-Yazar Güngör Üçüncüoğlu, Manastır Kalesi’nin de vakıf senedinde olduğunu belirterek, burayı da kendi kuracakları vakıf üzerine almak için tüzel teşebbüslere başladıklarını söyledi.

Üçüncüoğlu, “Bu kale Cenevizliler vaktinde yapılmış. Fatih Sultan Mehmet 1461 yılında Trabzon’u fethettikten sonra 1479 yılında Torul ve Kürtün’ü Osmanlı’ya kattığında, bu bölgeleri 21 tımarlı olarak Üçüncüoğlu sülalesine vermiş. O devirlerde şimdiki Torul bölgesinde yerleşim olmadığı için daha çok bu kalenin etrafında yerleşim oluşmuş.

Şu an kalenin bulunduğu yer Manastır, bugünkü ismiyle Demirkapı köyünde. Cenevizlilerden kalan bu kale onarılarak okul yapıldı. 18’inci asra kadar bu kalede yaşadılar daha sonra hem kalabalık olma sebebiyle hem de o devir Hıristiyan Çepnilerle ortalarında süren çatışmalar nedeniyle bölgeden ayrılarak Torul’un merkezine indiler. Oranın boşalmasıyla birlikte hazine avcılarının hışmına uğradı. Talan edildi, yok edildi” dedi.

Kaleyi aldıktan sonra onarım yaptıracaklarını anlatan Üçüncüoğlu kelamlarına şöyle devam etti:

“Dedikodular çıkıyor ‘kaleyi ‘alacağız, satacağız’ diye. Bizim bu türlü bir gayemiz yok. Birileri çıkıyor biz Üçüncüoğulları’ndanız diye konuşuyor. Torul’a bir defa gelmemişlerdir. Konuşanı da susturmak mümkün değil.

Ben Üçüncüoğlu Derneği’ni 2000 yılında kurdum, lider olarak hala devam ediyorum. Benim hayatım tarihi araştırmalarla, soyumu araştırmakla geçti, merak edenler gelip bana sorabilir. Kale davası sonuçlanınca benim derneğimde yaklaşık 150 kişi vardı. Şu anda 5 bine yakın bir sayı var. Hollanda’dan, Almanya’dan, Fransa’dan hatta Amerika’dan bile beni arayan akrabalarım var.

Onlarla da görüşüyoruz. Kimisi bu duruma maddi olarak bakıyor. Biz katiyen bu mevzuya manevi emellerle bakıyoruz. Mahkemeden karar çıktığı anda, vakıf senedimizde eğitim, öğretim, çocuk ve bayan hakları ele alınacak” diye konuştu.