GÜLCAN ASLAN

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, KARAR TV’de yayınlanan Gündem Özel’de Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtladı.

SOROS ARAŞTIRMASI BEŞTEPE’YE KADAR UZANIR

(Kavala’ya ‘Sorosçu’ suçlaması) Soros’la ilgide bulunmak hataysa Beştepe’de onunla alakası olan kaç danışman var? Soruşturmayı genişletsinler.

ERKEN ADAY MUHALEFEET ZİYAN VERİR

Cumhurbaşkanı adayı üzerinden yapılan her tartışma muhalefeti zayıflatır. Biz işimizi yapalım. Parlamenter Sistem, pak siyaset üzerinde anlaşalım.

TEZKERENİN HEDEFİ İNANILMAZ KAİDEDE SEÇİM

Bu kaidelerde tezkere kaide ancak iki yıllık olmaz. Ya Meclis’te çoğunluk kaygın var ya da seçime inanılmaz kurallarla girme düşüncen.

BÜYÜKELÇİ KRİZİNİN YERİNİ İKTİDAR HAZIRLADI

Bu olay, Brunson ve Deniz Yücel rezaleti yüzünden yaşandı. Krizin birinci sebebi 10 büyükelçiyse o sorumluluğun yerini hazırlayan da iktidar.

İKİ KÜREK MAHKUMU BAHTINI BİRBİRİNE BAĞLADI

İki kürek mahkumu yazgısını bağladı. İktisat o denli bir hal alır ki suçlanacak 5 market de kalmayınca AK Parti ve MHP birbirini suçlayacak.

Davutoğlu, Cumhur İttifakı’ndaki kırılganlığın artacağını belirterek “İki kürek mahkumu mukadderatlarını birbirine bağladılar” dedi. Gelecek Partisi başkanı, muhafazakar-milliyetçi kitlenin AK Parti-MHP’den huzursuz olduğunu söyledi “Muhafazakar kitle huzursuz olmaya başlamışsa dönüşüm yakın” tabirini kullandı.

MUHAFAZAKARLAR ŞAYET HUZURSUZSA DÖNÜŞÜM YAKINDIR

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Karar TV’de yayınlanan Gündem Özel programında gazeteciler Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtladı.

10 büyükelçinin Osman Kavala açıklaması sonrası yaşanan kriz, Erdoğan’ın partisini Atatürk Kültür Merkezi açılışına davet etmesi, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, ittifaklar ve müddeti ile kapsamı üzerinden ağır tartışmalar yapılan iki yıllık Irak ve Suriye tezkereleri hakkında konuşan Davutoğlu, ittifak konusunun şu an konuşulmasının gerçek olmadığını tabir ederek “Gelecek devrin iktidarında biz de olacağız. Yolunu vakit gösterecek, ya tek başına olacağız ya da ittifakla” dedi. Davutoğlu ‘Millet İttifakı’nın adayı’ tartışmaları hakkında ise bunun ittifak içerisindeki çatlağı büyüteceğini tabir etti.

DAVET BİR LÜTUF DEĞİL

Davutoğlu, Anıtkabir’de yapılan anma merasimine kimi medya kuruluşlarının alınmamasını kınadığını belirterek “Belirli yayın kuruluşların Anıtkabir’e alınmamasında kim kaybetti?

Cumhuriyetin her kısmı her ögesi orada olmalı. Burada almayanlar kaybeder. Belli yayın organlarının merasime alınmamasını şiddetle kınıyorum” diye konuştu. Davutoğlu, Erdoğan’ın katıldığı Atatürk Kültür Merkezi (AKM) açılışına Gelecek Partisi’nin davet edilmesi konusunda “Bir lütuf değildi” diyerek “Atatürk Kültür Merkezi açılışına davet etmek bir lütuf değil. Bu türlü bir beklentimiz yoktu. Davet edilmemiş olanların da davet edilmesi gerektiğini düşünüyorum. HDP de dahil. Meclis’te bir arada oturuyorsunuz, merasimde neden birlikte olmayacaksınız” tabirlerini kullandı.

KRİZE YERİ İKTİDAR HAZIRLADI

Tarihte görülmemiş memleketler arası diplomatik krizin eşiğinden dönülen elçiler problemi hakkında konuşan Davutoğlu, bildiri için “Büyükelçiler hadsizlik yaptı” görüşünü savundu. Davutoğlu “Bu bizim devirde olmazdı. İdaremiz altında Rahip Brunson ve Deniz Yücel davasında yargı süreci devam ederken onları hain ilan edip Trump’un bir telefonuyla salıvermezdik” dedi.

Büyükelçiler krizinin nedenini Rahip Brunson ve Deniz Yücel üzerinden pahalandıran Davutoğlu, yaşanılan krizin bunların sonucu olduğunu söz etti. Gelecek Partisi önderi “10 büyükelçi rezaleti, Brunson rezaleti ve Deniz Yücel rezaleti yüzünden yaşanmıştır. Onlar yaşanmasaydı bu yaşanmazdı. Bu krizin birinci sebebi 10 büyükelçi ise o sorumluluğun yerini hazırlayan da bu iktidardır” diye tabir etti.

Yabancı ülkelerin Erdoğan’ın üslubunu çözdüğünü söyleyen Davutoğlu “Türkiye, siyasi iradenin yargının üstünde olduğu bir ülke olarak görülüyor. Herkes Erdoğan’ı çözdü. Baskı yaparsın ve istediğini alırsın. Yapmazsan alamazsın. Yaptığın vakit da yargı bağımsızlığı kalmaz, Erdoğan talimat verir yargı bırakır” dedi.

‘SOROSÇULUK’ BEŞTEPE’YE SARFİYAT

Davutoğlu, iş İnsanı Osman Kavala hakkındaki ‘Sorosçu’ ithamına ait “Soros, araştırılsın ucu Beştepe’ye kadar gider” diyerek “Soros ile alaka kabahat ise Beştepe’de Soros’la bağlantısı olan kaç danışman var? Soruşturmayı genişletsinler. Soros, Pelikan çetesinin ögelerine kadar masraf. Soros ile kimin irtibatı varsa hepsini alın kanıtlarıyla ortaya koyun. Lakin görecekler ki bunun ucu Beştepe’ye kadar gidecek. Zira Soros ile direkt irtibatlı ve onunla birlikte çalışmış danışmanlar var. Soros ile direkt irtibatlı isimlerin yer aldığı meşhur yalı var” değerlendirmesinde bulundu.

İTTİFAK ŞU AN KONUŞULMAMALI

Millet İttifakı’nın aday tartışmaları hakkında “Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı üzerinden yaptığı her tartışma, muhalefeti zayıflatır, ortalarındaki çatlağı büyütür” diyen Davutoğlu “Bu durum iktidarın gücünü konsolide etmeye taşır. Biz artık işimizi yapalım. Parlamenter Sistem, Pak Siyaset üzerinde anlaşalım. Yeri hazırlayalım” yorumunu yaptı. Davutoğlu kelamlarına şöyle devam etti: “İki şey artık önümüzde kesin; birincisi, bu iktidar artık gidecek. İkinci olarak da gelecek iktidarın periyodunda kesinlikle biz olacağız. Bunun metodunu, ne olacağını vakit gösterecek. Tek başına da olabiliriz, bir ittifakla da olabilir. İttifaka karşı değilim, şu an konuşulmasına karşıyım. Şu an bize bir ittifak biçilemez. Partiler ortasında her bağlantı düzgündür. Erdoğan ile Bahçeli’nin çay sohbetleri hariç.”

Cumhur İttifakı’nın Millet İttifakı’ndan daha kırılgan olduğunu söyleyen Davutoğlu, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için altı partinin bir ortaya gelmesinin ittifak olmadığını belirtti. Davutoğlu “Memleket yararına ayrım yapmadan herkesle görüşürüz. Fakat bu görüşmedir, diyalogdur, insani bir şeydir. İş birliği konusu ilkeseldir. Parlamenter sistem bizim için ilkesel bir bahistir. Tıpkı düşünen partilerle oturup konuşuruz. Ancak bu ittifak değildir” dedi.

ANADOLU’DA KİTLELER HUZURSUZ

Anadolu’ya yaptığı ziyaretlerinde halkın tavrını kıymetlendiren Davutoğlu, muhafazakar ve milliyetçi kitlenin AK Parti ve MHP’den huzursuz olduğunu söyledi. Davutoğlu “Şu an Anadolu’daki geniş muhafazakar milliyetçi kitle AK Parti ve MHP’den son derece huzursuz olduğu kantindeyim. Son 1 ay içerisinde iki ziyaretim kıymetlidir. Sivas ve Kayseri. Gördüm, o kitleler huzursuz. Muhafazakar kitle huzursuz olmaya başlamışsa, bir dönüşüm yakındır” tabirlerini kullandı.

TEZKERENİN İKİ NEDENİ VAR

Irak ve Suriye’ye asker gönderilmesine müsde veren Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin mühletinin, 2 yıl daha uzatılmasının iki nedeni olduğunu belirten Davutoğlu “Bu koşullarda tezkere doğrudur ve kaçınılmazdır. Tezkere kuraldır lakin bu tezkere yanlıştır. 2 yıllık bir tezkere olmaz. Bunun iki neden var. Ya Meclis’te çoğunluğun olmayacağı korkusunu taşıyorsun ya da 2023 seçimine harikulâde kurallarla girme düşüncen var” değerlendirmesinde bulundu.

İKİ KÜREK MAHKUMUNUN BAHTI BİRBİRİNE BAĞLI

“Millet İttifakı’ndan daha çok Cumhur İttifakı kırılgan ve bu kırılganlık artacak. İki tane kürek mahkumu mukadderatlarını birbirine bağladılar, denize düşmemek için şimdilik duruyorlar orada. Lakin bu iktisat göstergeleri bize şunu söylüyor, bu kış çok sıkıntı geçecek. Bu enflasyon-faiz-kur denklemi devam ederse ki edeceği anlaşılıyor, ben enflasyonun birkaç ay içinde yüzde 30’lara tırmanacağını, üretici enflasyonunun da yüzde 100’lere yanlışsız tırmanabileceğini düşünüyorum.

O denli bir hal alır ki bu iktisat ‘Suçlu kim’ sorusu sorulduğunda suçlayacak 5 tane market de kalmayınca ‘MHP mi AK Parti mi?’ diyecekler. Natürel ki MHP ‘Ben iktidarda değilim, sorumlu onlar’ diyecek. AK Partililer de ‘öyleyse niçin onların kelamı geçiyor’ diyecek. Bahçeli’nin en büyük bahtı sokağa çıkmamasıdır.

Sokağa çıkmadığı için o feryadı duymuyor, o baskıyı görmüyor. Lakin MHP idaresi hissediyor bunu. Halk feryat edip ‘Siz berabersiniz’ dediğinde ne diyecekler? Türkiye’de yüzde 5’lik kesim yılda 5 bin liraya geçiniyor. 4 milyon 250 bin kişi yılda 5 bin liraya geçiniyor. 9-10 milyon civarında insan da yılda 8 bin lira ile geçiniyor. Bunu oya vurun bakalım. Burada bir hatalı arama başlayacak.”

DAVUTOĞLU 30 KASIM’I İŞARET ETTİ

Türkiye Avrupa’nın yıldızıydı şu anda utanç duyuyorum

“30 Kasım’da Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi toplantısı yapılacak. 2010 yılında o komitenin lideriydim. Mevlüt Çavuşoğlu da Avrupa Kurulu Parlamenter Meclis Lideri idi. Türkiye Avrupa Konseyi’nin yıldızıydı. Artık utanç duyuyorum, açık ve net söz ediyorum. Oraya 30 Kasım’da Türkiye’nin belgesi gidecek. Bundan daha büyük bir utanç olabilir mi? Sebebi Kavala belgesi.

17 Aralık 2019’da verilen Avrupa Kurulu kararı var. Özgür bırakın diyor. Pekala neden? 18 Ekim 2017’de Kavala tutuklandı. Hatalı mu, hatasız mu buna yargı karar verir. Lakin tutuklama 18 Ekim 2017. 24 Haziran 2019’da Kavala hür bırakıldı. Bert etti. Ve tekrar tutuklandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Avrupa Konseyi’nin unsurları var. Diyorlar ki isnat edilen kabahatle tutuklama ortasında izah edilemez bir aralık varsa burada tüzel irtibat kurulamaz. Neden? Seyahat olayında suçlanmış. Olabilir. Seyahat olayları 2013. Tutuklama 2017 Ekim.

Bu kadar müddet içinde neden tutuklamadın da artık tutukladın diyor. Bu adil yargılamaya ters diyorlar. Sonra tutukladın, uzun müddet tutuklu yargılıyorsun, karar vermiyorsun diyor. Sonra karar veriyorsun bert ettiriyorsun tekrar tutukluyorsun. Benim adil yargılama kurallarıma nazaran bu durum uygun değil diyorlar. Yanılmıyorsam Aralık 2019’da Türkiye kusur yaptı diyorlar. Bunu diyen kurulun biz üyesiyiz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bizim dışımızda bir mahkeme değil. Bizim yargıcımız var orada. Temel hak ve hürriyetler konusunda milletler ortası mukaveleleri ulusal kanunların üzerinde kabul ettik. Bu ne yanlış ne de egemenliğe muhalif. Bunu biz kabul ettik. Türkiye Kavala konusunda adım atmayınca evrak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden bakanlar komitesine gönderilir. Buna nazaran de Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmediği üzere bir suçlamayla artık Türkiye yargılanacak. Allah aşkına paha mi? Suçsuzlarsa bırakın. Hatalılarsa ispat edin, verin kararını. Ve deyin ki biz yargıladık ve kanıtı de şu. Bunu da İnsan Hakları Mahkemesi’ne sunun.”

KAVALA’YI BIRAKMAYACAĞIN NE MALUM

“Madem kriz aşıldı, niçin resepsiyona bugün büyükelçileri çağırmadınız? Madem kahramanlıkla muvaffakiyet elde ettiniz, niçin? Zira onlar da biliyor ki büyükelçilerden geri adım üzere bir şey yok. Daha mahkeme sürerken Erdoğan hem Rahip Brunson’u, hem Deniz Yücel’i hatalı ilan etti. Pekala evvelki iki örnekte hatalı ilan ettiğin bireyleri neden hür bıraktın? Yarın Kavala’yı bırakmayacağın ne malum?”

PERES BENİM TELEFONUMDAN ÖZÜR DİLEDİ

Devrin Başbakanı olan Erdoğan’ın Davos tepesinde İsrail eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile yaşadığı tansiyon hakkında çarpıcı bir açıklama yapan Davutoğlu, Peres’in Erdoğan’dan özür dilemesini sağlayan kişinin kendisi olduğunu söyledi. Davutoğlu “Herkes Davos gecesini hatırlasın. Şimon Peres, Erdoğan’ı aradı özür diledi. O özür benim telefonumdan dilendi. Bizim, Peres’in danışmanı üzerinden yaptığımız diplomasi ile 1 st sonra özür dilendi” sözlerini kullandı.

Karar