Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın 31 Temmuz 2020 tarihinde El Cezire televizyonunda yayımlanan mülakatta sorulan sorulara verdiği karşılığa ait Bahreyn Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın gerçekleri yansıtmadığı bildirildi.

Açıklamada, “Abu Dabi idaresinin Suriye, Libya, Yemen ve Afrika Boynuzu üzere bölgelerde Birleşmiş Milletler Kontratı başta olmak üzere kozmik kuralları ve ahlaki bedelleri çiğneyerek yürüttüğü istikrarsızlaştırıcı fliyetleri yapan olarak nitelemek ve bunlara verdiğimiz haklı tepkiyi Arap kardeşlerimize yapılmış üzere göstermek şanssız ve beyhude bir çabadır. Arap halkı bizim dostumuzdur, kardeşimizdir. Abu Dabi idaresini ve bu idaresi destekleyen hükümetleri aklıselime davet ediyoruz. Bahreynli yöneticilere bugün yanında durdukları devlet ve milletlerin yakın tarihte bu bölgede yaptıklarını hatırlatmaktan hicap duyarız. Bölgesel barış, istikrar ve güvenlik darbecilerin değil, hukuk ve meşruiyetin yanında yer alınarak savunulabilir” denildi.

“AMACIMIZ, BAĞIMSIZ HÜKÜMRAN VE MÜREFFEH BİR LİBYA'DIR”

Türkiye'nin Libya ile 500 yıla varan ortak tarihi, kültürü, anlayış ve inançları bulunduğuna dikkat çekilerek, şu sözlere yer verildi: “Türkiye, 'Libya Libyalılarındır' prensibiyle hareket etmektedir. Hedefimiz, Ulusal Mutabakat Hükümetinin öncülüğünde, tüm Libyalıları kapsayan toprak bütünlüğü ve ulusal birliği sağlanmış, bağımsız hâkim ve müreffeh bir Libya'dır. Türkiye, darbecilerin değil, BM tarafından tanınan legal Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin daveti ve Memleketler arası Hukuk'a uygun olarak imzalanmış ikili mutabakatlar çerçevesinde Libya’da bulunmaktadır. Türkiye bugüne kadar verdiği askeri eğitim, yardım ve danışmanlık takviyesini sağlamaya kararlılıkla devam edecektir.”

Karar