MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli “Türkiye’nin gündeminde erken seçim yoktur. Erken seçim dayatması, Türkiye’nin kaosa sürüklenme maksadının gizemli ve şifreli kılıfıdır.” açıklamasını yaptı.

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli tartışmaların odağındaki Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ve erken seçim mevzularına ait yazılı bir açıklama yayınladı.

Bahçeli’nin açıklaması şöyle:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin teçhiz ve temin ettiği siyasi istikrar ve toplumsal huzurdan rahatsız olan, ülkemizin müstesna gelişme rotasından memnuniyetsizlikleri açığa çıkan malum siyasi partilerin aksiyon iştirakleriyle telaffuz birliktelikleri aleni boyutlara ulaşmıştır. Bu meyanda yaşananlar deneyimle sabit ve vakidir.

Cumhur İttifakı’yla ilgili yapılan kof ve kifayetsiz değerlendirmelerin esasen Türkiye’nin güçlü iradesine duyulan tahammülsüzlükten beslendiği ortadadır.

Siyasetlerini dedikoduyla temellendiren partilerin birebir ezberleri devamlı surette lisanlarına dolamaları bir bakıma perişan ve pişkin hallerinin itirafnamesi niteliğindedir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sahip olduğu istikrarlı, dinamik ve dirayetli özellikler sayesinde kronikleşmiş meselelere neşter vurulması siyasi krize umut bağlayanları zora sokmuş, hatta çuvallatmıştır.

Zillet ittifakının şemsiyesi altında toplanan partiler bir yanda erken seçim taleplerini, öteki yanda da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem gayelerini gündemde tutmanın arayış ve uğraşındadır.

Sorunun püf noktası ise bu gayeleriyle siyasi kaosa hizmet ettiklerini göremeyecek kadar basiretlerinin bağlanmış olmasıdır.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI

Türkiye’nin gündeminde erken seçim yoktur.

Cumhur İttifakı’nın gayesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kalıcı ve esaslı hale gelmesi için gereksinim duyulan ıslahatları, yasal düzenlemeleri, toplumsal ve ekonomik iyileştirmeleri hayata geçirmektir.

Türk milletinin huzur ve refahı için geceyi gündüze katan ulusal ve sağlam bir irade misyonunun başındadır.

Bu haliyle Cumhur İttifakı’nın oyalanacak, vakit kaybedecek, vakti boşa geçirecek ne bir siyaset tasavvuru ne de bir siyaset planlaması kelam mevzusudur.

Erken seçim dayatması Türkiye’nin kaosa sürüklenme emelinin gizemli ve şifreli kılıfıdır.

Bu kılıfın altında saklananların demokrasiyle, fikir ve söz özgürlüğüyle, dahası ulusal amaç ve hasretlerle ahlaken hiçbir bağ ve ilişkileri da kalmamıştır.

SİSTEM TARTIŞMALARI

Zillet ittifakının ana ortakları “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”den ne anladıklarını aziz milletimizle paylaşmak, kemikleşen bu muammanın içyüzünü izah etmek durumundadır.

Mevcut kaidelerde yeni bir hükümet sisteminin değişme ihtimali TBMM’deki milletvekili dağlımı baz alındığından mümkün değildir.

Bu emele kilitlenen yedi partinin milletvekili sayısı gayelerini icra ve ifa edecek sayıda olmadığı bilinen bir gerçektir.

“AYDINLATMALARI ŞARTTIR”

Şayet 2023 yılında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçiminden alınacak kendileri açısından makul bir sonuçla Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sağlamayı düşünüyorlarsa o vakit da kamuoyunu tutarlılıkla aydınlatmaları kaidedir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi amaçlayan yedi siyasi partinin ortak görüşlerini, resmileşmiş işbirliği kararlarını, bu ittifak anlayışıyla nasıl bir koalisyon hükümeti kuracaklarını paylaşmaları milletimizin en halisane beklentisidir.

“HEDEFLER NELER?”

İçinde CHP’nin, HDP’nin, YETERLİ Parti’nin ve öbür güdümlü partilerin yer alacağı koalisyon çatısı nasıl tezahür edecek, hükümet protokolü nasıl hazırlanacak, amaçlar nelerden ibaret olacaktır?

Tartışılması gereken asıl bahis başlıkları bunlardır.

Hiç kimse karnından konuşmamalı, suya yazı yazmamalıdır.

Türk milleti şeffaf ve yanlışsız bilgilendirmeyi arzulamaktadır.

Cumhur İttifakı’nın ne yapacağı, nasıl bir Türkiye’ye ulaşacağı belirli ve ortada iken, zillet ittifakının mutabakat yeri nasıl teşekkül edecek, bundan mülhem vaat olarak neleri açıklayacaklardır?

57’inci Cumhuriyet Hükümeti’nin başarısızlığı ve bozulması için adeta çırpınan ekonomik, toplumsal ve sivil toplum kuruluşları erken seçimden yana mı, yoksa karşısında mıdır? Bu sorunun da netlik kazanması lazımdır.

Türkiye’yi sonu meçhul bir karanlığa sürüklemek isteyenler inanıyorum ki muvaffak olamayacaklardır.

Kimin kiminle yol yürüdüğünü, nasıl bir zımnî planın içinde buluştuğunu, birbiriyle benzemez yedi partiyi bir ortaya getiren ve ortak bir paydada buluşmalarını sağlayan asıl faktörlerin neler olduğunu her insanımız, ulusal ve manevi hasletlerle bezenmiş her vatandaşımız merak etmektedir.

Cumhur İttifakı’nın ruhu ve duruşu aşikardır, Türkiye’yi parlak ufuklara taşıma azmi bilinmektedir.

Lakin bilinmeyen, gerçek gayelerini gizleyen, Türkiye’ye hasımlık duyanlarla fiili paydaşlık yapan zillet ittifakıdır, bunun yanında oyun içinde oyun olan bu ittifakın maskesi vaktinde yapılacak seçimle düşürülecektir.

Türk askerine satılmış ve militan diyenler; çiftçiye, esnafa, memura hakaretler yağdıranlar demokratik bedeli kesinlikle ödeyeceklerdir.

Türkiye’nin istikbali Cumhur İttifakı’yla taçlanacaktır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi istiklalimizin, güvenliğimizin, ulusal birlik ve dayanışma kararlılığımızın hem garantisi hem de güç kaynağıdır.

Türk milletinin karşısında kördüğüm haline gelen CHP, HDP, İP ve öbür marjinal oluşumların tutunacak ne bir kolları ne de kaçacak bir yerleri olacaktır.”

Karar