Ulusal Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitimi Genel Müdürü Ahmet Emre Bilgili, TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar alt komitesinde, Suudi Arabistan’da 5 kentte Türkçe eğitim veren okullar olduğunu lakin kimi meşakkatler yaşandığını belirterek, “Suudi Arabistan hükümeti bilhassa Mekke ve Medine’deki okullarımızı tüm teşebbüslere karşın 2020 sonunda fiilen kapatmıştır” dedi.

“YALNIZLAŞMA SİYASETİ DEĞİŞMELİ”

TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar alt komitesi üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Suudi Arabistan’ın kararının kabul edilemez olduğunu, iki ülke ilgilerindeki problemlerin oradaki Türk vatandaşlarının mağduriyetine neden olmaması gerektiğini lisana getirdi.

Çakırözer, Suudi Arabistan’daki okulların kapatılmış olmasının “fevkalade üzücü” olduğunu belirterek AjansBizim’den Ayla Ganioğlu’na şu değerlendirmeyi yaptı:

“Orada yaşayan çok sayıda yurttaşımızın evlatlarının Türkçe öğretimini noktasında çok büyük mağduriyet var. Bu tavrı kabul edilemez. Suudi Arabistan’ın, Türk eserlerine boykot ve yaptırımları da var, bu da kabul edilemez. Ülkeler ortalarında meseleler yaşanabilir ancak bu sıkıntıların bedelini vatandaşlarımızın ödememesi gerekir. Biran evvel bu yanlıştan dönülmesi gerekir.”

Çakırözer, bunun tıpkı vakitte Türkiye’nin dış siyasette içine girdiği “yalnızlaşmanın” da bir sonucu olduğuna belirtti. Çakırözer, şöyle devam etti:

“Geçmişte iyi bağlarımız olan komşularımız, müttefiklerimiz ve bölge ülkelerinin neredeyse tümüyle bağlantılar makûs durumda. Biran evvel Türkiye’nin yalnızlaşma siyaseti yerine komşularıyla, bölge ülkeleriyle iyi münasebetler kurduğu bir noktaya girmesi gerekir. Bunun yolu da, ideolojik bir dış siyaset izlemekten vaçgeçmekten geçer. Komşularımız ve bölge ülkeleriyle ulusal çıkarlarımızı koruyacak sağlıklı ilgiler geliştirilmeli. Suudi Arabistan’ın tavrıyla ilgili de gerekli adımlar atılmalı ve ülkeler ortasındaki sıkıntılar vatandaşlarımızı mağdur etmemeli.”

“SİYASİ BİR KARAR”

Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, okulların kapatılmasının “tamamen siyasi bir karar” olduğunu söyledi.

Selvi, AjansBizim’e yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’daki okulların, Ulusal Eğitim Bakanlığına bağlı, öğretmenlerin oradaki Türk öğrencilere eğitim vermek için Türkiye’den giderek vazife yaptığı, uluslar ortası mukavelelere uygun olarak mütekabiliyet unsuruna uygun olarak kurulan okullar olduğunu bildirdi.

Selvi, bu okulların kapatılmasını gerektirecek rastgele bir olumsuzluğun olmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Suudi Arabistan teamüllere uymayacak bir formda, Türkiye’nin oradaki eğitim öğretim faaliyetlerine son verdi. Keyfi bir uygulama kelam konusu. Bu büsbütün siyasi bir karar, devlet ciddiyetiyle de uyuşmaz. Ülkeler karşılıklı siyasi sorunlar yaşayabilirler lakin bu tıp uygulamalar kabul edilemez. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye aksisi siyasetlere yönelmeleriyle negatif hal sergiledikleri bir devir oldu. Bu da onun sonucu ortaya çıktı. Fakat bunun çocukların eğitimini engellemeye yönelik bir duruma gelmesi kabul edilemez. Türkiye hiçbir vakit eğitimi engelleyici bir hal içinde olmadı, kolaylaştırıcı oldu hatta. Eğitim hakkı, temel haktır.”

Selvi, bir an evvel oradaki Türk çocuklarının mağduriyetine son verilmesi gerektiğini söyledi. Selvi, “Aslında çözülemeyecek bir sorun yok. Rastgele bir ülkenin öbür ülke vatandaşlarının kendi okullarında kendi lisanlarında eğitim görmelerini engellemeleri kabul edilebilir bir şey değil. Üstelik eğitim öğretimle ilgili iki ülke ortasında rastgele tartışılan bir bahis da yok. Okullarla ilgili bir sorun çıkmış da kapatılmış da değil.” dedi.

Karar