Başrollerinde Hülya Avşar, Mehmet Aslantuğ, Deniz Çakır, İlayda Alişan’ın yer aldığı dizisinin, Cem Garipoğlu tarafından canavarca öldürülen Münevver Karabulut’un dramatik öyküsünden yola çıkılarak yazıldığı konuşuluyor.
TV100’den Birsen Altuntaş’ın haberine nazaran, Gold Sinema’nın Fox TV için çektiği Masumiyet dizisi hem ekranda, hem de dijital dünyada büyük ilgi gördü. Hülya Avşar, Mehmet Aslantuğ ve Deniz Çakır’ı buluşturan dizi Youtube’da 4 günde 4 milyon kere izlendi.
MASUMİYET DİZİSİ MÜNEVVER KARABULUT’UN ÖYKÜSÜ Mİ?
İkinci kısmı merakla beklenen diziyle ilgili kulislerde bir de çarpıcı tez dolaşıyor. Masumiyet’te sevgilisi Ela’yı () canavarca hislerle darp edip öldü sanarak çöpe atan varlıklı ailenin oğlu İlker karakterinin () Cem Garipoğlu’nun öyküsünden yola çıkılarak yazıldığı öne sürüldü.
MÜNEVVER KARABULUT NE VAKİT VE NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?
Epey varlıklı bir ailenin oğlu olan Cem Garipoğlu 2009 yılında 17 yaşındaki kız arkadaşı Münevver Karabulut’u öldürmüş. Başını gövdesinden ayırdığı cesedi bir çöp konteynırına atmıştı. Türkiye’yi ayağa kaldıran cinayetin akabinde tutuklanıp cezaevine gönderilen Cem Garipoğlu 2014 yılında kendisini asarak intihar etmişti. Ünlü senarist Sırma Yanık’ın birinci kod isimleri ‘Defne’nin Son Günü’ ve ‘Yaşı 19’ olan diziyi yazarken hafızalardan silinmeyen bu fecî cinayetten esinlendiği konuşuluyor.
CEM GARİPOĞLU KİMDİR?
1991 yılında dünyaya geldi. İş insanı Hayyam Gariboğlu’nun yeğenidir.
Cem Garipoğlu eğitim için 8 yaşında Fransa’ya gönderildi. Daha sonra İngiltere, Almanya, Portekiz, İspanya, Rusya, Çin’e gitti.
2007’de Bahçeşehir Yıldızlar Koleji ve Bebek Yeni Yıldız Koleji’nde eğitimini sürdürdü. Arkadaşları, okul dışında berbat bir etraf edindiğini, çalıntı otomobil kullanan gençlerle dostluk kurduğunu söz ediyor.
2009 yılında 17 yaşındaki kız arkadaşı Münevver Karabulut’u canice öldürdü. Yargılandığı davada 2011 yılında karar çıktı ve 24 yıl mahpus cezasına çarptırıldı.
10 Ekim 2014 tarihinde Silivri’de kaldığı 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 23 yaşında kendini asarak intihar etti.
MÜNEVVER KARABULUT KİMDİR?
7 Mart 1991 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Münevver Karabulut aslen Bolu Mengenlidir. Babası Süreyya Karabulut aşçı, annesi Nagihan Karabulut mesken hanımıydı.
Münevver Karabulut, Beşiktaş Bingül Fazilet Lisesi’nde son sınıf öğrencisiyken üniversite imtihanlarına hazırlanmak için gittiği dershanede Cem Garipoğlu ile tanıştı.
3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından 17 yaşında vahşice katledildi.
Baba Süreyya Karabulut, ‘Körebe Kelebeğim Münevverin Ardından’ isminde bir kitap çıkardı. 2017 imali ‘Çalınmış Hayatlar’ isimli belgeselde Münevver Karabulut’u ‘Cansu Diktaş’ oynadı.
CEM GARİPOĞLU MÜNEVVER KARABULUT OLAYI NEDİR?
3 Mart 2009 akşamı Münevver Karabulut’un cansız vücudu çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış halde bulundu. Yapılan isimli tıp incelemesi sonucunda başı gövdesinden ayrılmadan evvel bıçak darbeleriyle yaralandığı daha sonra öldüğü tespit edildi.
Cinayetin bir numaralı katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun olay sonrasındaki firari durumu ve yaklaşık altı ay boyunca yakalanamayışı kamuoyu tarafından da yakından takip edildi. Katil zanlısının yakalanması için İstanbul’da birçok yerde protesto şovları düzenlendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde katil zanlısının yakalanması için özel bir takım kuruldu. Türkiye dışında da İnterpol tarafından kırmızı bültenle arandı.
Devrin içişleri bakanı Beşir Atalay katil zanlısının yakalanması için İstanbul Polisi’ne talimat verdi. “Kızlarına sahip çıksalarmış” açıklamasını yaptığı için kamuoyunda reaksiyon gören İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın akabinde vazifeye gelen yeni emniyet müdürü Hüseyin Çapkın da katil zanlısının en yakın vakitte bulunacağına dair açıklamalar yaptı. Cinayetle ilgili soruşturma devam ederken İsimli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporunun yanlışlı olduğu ortaya çıktı. Otopsi sırasında öbür cenazelerin DNA örneklerinin karıştırıldığı anlaşıldı ve ikinci defa otopsi raporu hazırlandı.
Katil zanlısının Türkiye dışına kaçtığına dair basında haberler yer alsa da içişleri bakanı Beşir Atalay tarafından bu bilgi yalanlandı. 12 Eylül 2009 günü Türkiye’deki kimi gazetelerin birinci sayfasında “Garipoğlu Ermenistan’da yakalandı iddiası” haberi yer aldı lakin bu haberin temelsiz olduğu ortaya çıktı. Soruşturma sürecini “TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu” da izledi. Kurula sunulan rapora nazaran zanlının yakalanması için polis tarafından 16 vilayette 106 adrese operasyon düzenlendi. 17 Eylül 2009 tarihinde, cinayet gününden 197 gün sonra katil zanlısı Cem Garipoğlu İstanbul’da teslim oldu.
Kasım 2009’da tamamlanan soruşturma sonrası Cem Garipoğlu’nun, babasının yargılandığı davada yargılanmasına karar verildi ve birleştirilen iki davanın görüşülmesine 26 Şubat 2010’da başlandı. Münevver Karabulut’un annesi, babası ve kardeşinin şikayetçi olarak yer aldığı davada; cinayeti işlediği argümanıyla Cem Garipoğlu, ‘suç kanıtlarını yok etmek’ savıyla annesi Makbule Garipoğlu ve babası Nida Garipoğlu, Cem Garipoğlu’nu sakladığı teziyle amcası Hayyam Garipoğlu, ‘suçluyu kayırmak’ argümanıyla Habib Kurt, Mehmet Karakayalı, Ahmet Batur sanık olarak yargılandı.
Olay sonrası Garipoğlu’nun babası Nida Garipoğlu cinayete yardım etmek teziyle tutuklandı fakat “ikametgahı muhakkak bir yerde” olması gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere özgür bırakıldı. Daha sonra 27 Nisan 2009 günü Cem Garipoğlu’nun anne ve babası gözaltına alındı ve baba Garipoğlu çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.2 gün sonra davanın ikinci duruşmasında hür bırakıldı.
Münevver Karabulut’un annesi, babası ve kardeşi tarafından katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun ailesi aleyhine 2 milyon TL’lik manevi tazminat davası açıldı.
16 Nisan 2011 tarihinde Karabulut ailesi mahkeme heyeti liderinin sanık Hayyam Gariboğlu’nun 16 yıl evvel yargılandığı hileli iflas davasında beraat kararı verdiği gerekçisiyle reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti lideri Mevlüt Bayraktaroğlu’nun davadan çekilmesi talebi, üst mahkemece kabul edildi.
Dava sonucunda Cem Garipoglu 24 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Annesi ve amcasına da 3’er yıl mahpus cezası verildi. Babası ise beraat etti. İsimli tıp kurumunda yaşanan ihmal nedeniyle açılan dava kapsamında; ikisi tabip, biri otopsi teknisyeni olmak üzere üç isimli tıp vazifelisi yargılandı ve yargılama sonucu tabipler beraat ederken ‘görevi ihmal’ gerekçesiyle otopsi teknisyeni 5 ay mahpus cezasına çarptırıldı.
Davanın sonuçlanmasının akabinde Karabulut ailesinin Cem Garipoğlu’nun ailesine karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davası 8 Ekim 2013 tarihinde sonuçlandı. Dava sonunda Garipoğlu ailesinin Karabulut ailesine 37.500 lira maddi, 1 milyon 250 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verildi.
Cem Garipoğlu’nun Silivri’de 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 10 Ekim 2014’te kendini asarak hayatına son verdi. Cem Garipoğlu’nun başına poşet geçirdikten sonra ranza demirine kendini çamaşır ipiyle astığı öğrenildi.
Karar
