Böceklerin ziraî, ekolojik ve tıbbi tesirleri konusunda araştırmalar yapan Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden (MCBÜ) bir küme akademisyenin çalışmaları heyecanlandırdı.

MCBÜ Alaşehir Meslek Yüksekokulu Bitki Müdaf Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Anlaş, 20 yıldır böcekler üzerine çalışmalar yürütüyor. Prof. Dr. Anlaş ve beraberindeki akademisyenlerin topladıkları farklı böcek çeşitlerine ilişkin örnekler, Alaşehir’de bulunan MCBÜ Entomoloji Müzesi’nde sergileniyor.

Prof. Dr. Anlaş, 8 yıl evvel TÜBİTAK takviyesiyle başlatılan proje kapsamında kınkanatlılar kadrosundaki yeni böcek tipleri üzerine araştırmalar yaptıklarını söyledi.

Kınkanatlıların ‘elytra’ denilen bir kanat yapısı olduğunu, bu yapı sayesinde kanatlarını kabuklarının üzerine örttüğünü, 1 milimetre ile 15 santimetre ortasında çeşitli renk ve ebatlarda cinslerinin görüldüğünü belirten Anlaş, kınkanatlıların böcek kadroları içinde en geniş çeşidi barındırdığını aktardı.

Yeni cinslerle ilgili çalışmanın sonuçlarını peyderpey açıkladıklarını anlatan Anlaş, şunları kaydetti: “Geçen yıldan bu yana Akdeniz, Marmara ve Karadeniz bölgesinde çalışıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımız 2022’de sona erecek. 3 yıl evvel 20 yeni tipi açıklamıştık. Bunların üzerine 44 yeni cins daha ekledik. Böylelikle şu ana kadar proje ile Türkiye’de 64 tane bilinmeyen yeni böcek çeşidini keşfettik.”

Araştırmaların yabancı bilim insanlarının da ilgisini çektiğini lisana getiren Anlaş, şunları söyledi:

“Örneğin Toroslarda gözleri büsbütün körleşmiş bir böcek çeşidi bulduk. Bu tıp olağanda düşük rakımlarda ve mağaralarda yaşaması gerekirken 2 bin 500 metre yükseklikte Toros Dağları’nda, Geyik Dağları’nda ve Reze Beli Geçidi’nde bu tipi tespit ettik. Bu çeşit bilhassa Avrupalı bilim adamlarının çok ilgisini çekti. Bu tıbbın örneklerini İtalyan bilim adamı meslektaşlarımız istedi.”

Anlaş, keşfettikleri yeni cinslerin değerli kısmının avcı ve tarım faydalısı olduğuna işaret ederek, yeni tiplerin insan sıhhati üzerindeki tesirinin araştırıldığını söz etti.

Keşfettikleri böcek cinslerine ekseriyetle örnekleri toplandıkları yörenin ismini verdiklerine dikkati çeken Anlaş, şöyle konuştu:

“Bugüne kadar Türkiye’de bu alanda genelde daima yabancı bilim adamları çalışmış, ülkemizden böcek örneklerini toplamışlar ve onlar isimlendirmişler. Biz Türk bilim adamları olarak, isimlendirme yaparken ülkemize ilişkin olduğunu gösteren isimler vermeye ihtimam gösteriyoruz. Bu çerçevede Türk bilim insanlarının, bu çalışmalara katkı sağlamış arkadaşlarımızın ismini veriyoruz. Ayrıyeten o böceği hangi yörede bulduysak, o yörenin de ismini verebiliyoruz.”