Yeni seriye geçen hafta düzenlenen “Tırpanla Ot Biçme Şenliği” ile başlayan müzede hafta sonu “Kem Eğirme” aktifliği gerçekleştirildi.

Aktiflik kapsamında ziyaretçiler tarafından biçilen otlar birleştirilerek ortamdaki köylerde sıkça kullanılan ve “kem” ismi verilen halata dönüştürüldü.

Kenan Yavuz Kültür Vakfı Lideri ve Etnografya Müzesi kurucusu Kenan Yavuz, muhabirine yaptığı açıklamada, müzenin gayesinin Anadolu'nun hoşluklarını gençlerin dimağında canlı tutmak, köylerin yaşanabilir olduğunu göstererek göç olgusunun önüne geçmek olduğunu söyledi.

Devletin altyapı, sıhhat ve eğitim meydanlarının tamamında Anadolu'nun her zaviyesine ulaştığına dikkati çeken Yavuz, şöyle devam etti:

“Göç olgusunun devam etmesi artık anlamsız. Herkesin doğduğu topraklarda doyması için gereken altyapı hazır. Bizim kuşağın bu topraklardan ayrıldığı devirlerde hiçbir şey yoktu. Yol yoktu, hastane yoktu, mektep yoktu, elektrik yoktu lakin nüfus yoğunluğu çok olduğundan göç mecburiydi. Endüstrileşme ve kentleşme yaşanması gereken bir süreçti. Artık iç göçün sosyoekonomik münasebetleri ortadan kalkmıştır.” dedi.

Yavuz, köyüne inşa ettiği müzeyle iç göç meselesine dikkat çektiğini tabir ederek “Yaşayan müze kavramını hayata geçirmek suretiyle etnografik manada müzeciliğe yeni bir boyut getirmek gayesindeyiz. Ziyaretçilerimize yalnızca sergilenen ürünleri görecekleri değil, yaşanmışlıkları tekrar yaşamak suretiyle hissedecekleri bir atmosfer sunmayı amaçlıyoruz.” dedi.

Pandemi sürecinde insanlığın yaşadığı sorunun, dünyayı tekrar şekillendirmek gerektiğini hatırlattığını kaydeden Yavuz, daha sade, tabiat ile bütünleşik, özgün ve lokal hoşlukların, yaşanmışlıkların görünür olduğu bir kültür turizminin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Yavuz, bu anlayışla müzenin kapılarını “Tırpanla Ot Biçme Şenliği” ile açtıklarını, akabinde “Kem Eğirme” aktifliği gerçekleştirdiklerini belirterek farklı etkinlikler de düzenleyeceklerini, Anadolu'nun hoşluklarını gençlerin dimağında canlı tutmaya uğraş edeceklerini kaydetti.

Karar