Saadet Partisi eski Genel Lideri Mustafa Kamalak, Halk TV’de AK Parti de dahil 9 partinin temsilcilerinin katıldığı lakin MHP’nin iştirak sağlamadığı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı anma merasimiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

“ORADAKİLER VATAN EVLATLARININ KURMUŞ OLDUKLARI PARTİLERDİR”

Necmettin Erbakan’ın “Asla unutmayınız ki hepimiz bu milletin evlatlarıyız” kelamlarını hatırlatan Kamalak, şu sözleri kullandı:

Orada milletin evlatlarının oluşturduğu siyasi partilerin genel liderleri, 9 partinin genel lideri orada idi. Ben MHP’nin de orada olmasını isterdim.

Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Her bir siyasi parti de bu vatan evlatlarının kurmuş oldukları partilerdir.

O münasebetle o partinin, bu partinin orada olmasından ötürü memnuniyet duyduk. Keşke MHP de orada olsaydı. Davet edilmiş olması lazım.

KIBRIS BARIŞ HAREKATI’NI ÖRNEK GÖSTERDİ

“Bizim söylemimizde, yolumuzda, programımızda bir değişiklik yoktur” diyen Kamalak, Ulusal Görüş’ün 70’li yıllardaki ittifakını örneklendirerek şunları söyledi:

70’li yılları düşündüğümüzde merhum Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ortanın solunda olduğunu tabir etmişti.

O günkü makul bir muhalefet anlayışına nazaran bu aşağı üst komünizmayı temsil ediyordu. Ulusal Selamet Partisi sağda idi. Birilerinin sözüne nazaran şeriatı temsil ediyordu.

Merhum Demirel’in şu benzetmesi vardı: ‘Bakmayın bunların şeriatçı-komünist olduğuna, -özellikle Ulusal Selamet’i eleştiriyordu- bunların dışı yeşil, içi kırmızı’ diyordu.

Dışları şeriatı gösteriyor üzere ancak içleri komünisttir manasına gelecek şekilde… O ‘dışı yeşil, içi kırmızı’ olan koalisyon kanaatimizce Cumhuriyet periyodunun en ulu zaferini, Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdi.

Demek istediğimiz şey şu ki bu ülkeyi ayrıştırmanın, bölmenin hiç kimseye yararı yoktur. Farklı kanıların sahipleri bile bir ortaya geldiğinde ülke için ne büyük güzel hizmetlere imza attıklarını Kıbrıs Barış Harekatı aziz milletimize göstermektedir.

AK PARTİ’NİN 94 RUHUNA DÖNMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Erdoğan’ın ’94 ruhu’ göndermesine değinen Kamalak, şöyle konuştu:

Orada AK Parti ile ittifak veya koalisyon konuşulmadı. Kanaatimce sayın genel liderimiz Temel beyefendi, en manalı konuşmayı yaptı orada.

94 ruhu, ulusal görüş ruhudur. O ruh, yoksulu fukarayı kucaklayan bir ruhtur. Ben o ruha dönmek istiyorum demekle o ruha dönülmez. O ruh farklı bir ruh.

Ulusal görüş grupları gecekonduları ziyaret ediyordu sessiz sedasız. Oralara erzaklar taşıyordu.

Kahvehanelere, kafetaryalara hatta genelevlere oradaki insanların acısını, ıstırabını görmek için gidiyordu. Refah Partisi en güçlü olduğu periyoda erişemedi.

Tabiri caizse dağın eteklerinde yolu kesildi. Tepeye tırmanmasına müsaade edilmedi.

AK Parti’nin 94 ruhuna dönmesi kanaatimce mümkün değildir. Ne yaparsa yapsın mümkün değildir.

“TÖVBE Mİ ETTİK DİYECEKLER?”

AK Parti’ye yönelik tenkitlerini sürdüren Kamalak, şunları söyledi:

AK Parti gecekondulara yönelip 94 öncesinde olduğu üzere sizleri kucaklamaya geldik diyebilir mi?

İsmi birtakım yolsuzluğa bulaşmış olan bireyleri o sokaklara gönderebilir mi?

94’te Refah Partisi bir ekip belediyeleri kazanınca, belediyelerin kapısına ‘rüşvet alan da veren de lanetlenmiştir’ tabelaları asmıştır. O tabelaları kim indirdi?

Artık tekrar asacağız, tövbe ettik mi diyecekler? Keşke dönebilseler. Ben oraya dönebileceklerini, o ruhu tekrar yakalayabileceklerini sanmıyorum.

“BİNLERCE PARTİLİ ARAYIP TEŞEKKÜR ETTİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Oğuzhan Asiltürk ile görüşmesi sonrası Saadet Partisi içinde Cumhur İttifak’ına yönelen bir kesim olmadığını net bir lisanla söz eden Kamalak, şu tabirleri kullandı:

Tam bilakis tahminen de binlerce parti mensubu beni aradı. ‘Vebali büyük olan ile ittifak yapılamaz’ kelamları için ‘yüreğimize su serptiniz’ dediler. Bu kelamları derken bugün de tıpkı kanaatteyim.

Şayet Saadet Partisi AK Parti ile ittifak yapacak olursa kanaatimce ülke daha bir gerilir. Ülke iki kampa ayrılmış olur.

Fiilen bir tarafta Cumhur İttifakı yanı mütedeyyin insanların toplandığı kamp. Buna karşılık ikinci kamp solcular, komünistler, bölücülerle iş birliği içinde olan kamp.

Buna kanaatimce hiçbirimizin hakkı yoktur. Bu ülkenin çatışmaya, bölünmeye tahammülü yoktur. Bu türlü bir kamplaşma ülkeyi bölünmeye, çatışmaya götürür. Hepimiz bu milletin evlatlarıyız.

“AK PARTİ’NİN BÜYÜK VEBALİ VARDIR”

“Vebali büyük olan ile ittifak yapılamaz” kelamlarını daha da ayrıntılandıran Kamalak, şöyle konuştu:

Suriye’nin bu hale düşürülmesinde kanaatimce AK Parti’nin büyük vebali vardır. Irak’ın bu hale gelmesinde AK Parti’nin büyük vebalinin olduğunu düşünüyorum.

1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’nı yaptığımız vakit bize dayanak veren tek kardeş ülke Libya ve onun lidderi Kaddafi idi.

Libya’nın bölünüp parçalanmasında, Kaddafi’nin linç edilmesinde AK Parti’nin büyük vebalinin olduğunu düşünüyorum.

Tahlil sürecinde ulusal görüşün tek temsilcisi olan Saadet Partisi uyardı. Siz bir bölümü hem terörist olarak suçluyorsunuz hem de bunlarla oturup müzakerede bulunuyorsunuz.

Teröristle müzakere değil çaba edilir dedik. Müzakerenin yeri Oslo, İmralı hele hele Kandil hiç değil, TBMM’dir dedik.

Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin ana muhalefet partisidir. CHP ile müzakere etmeyeceksek bir ulusal düşünceyi, terör olayını kiminle müzakere edeceğiz?

“O VİLAYETLER TAHMİNEN DE SİYONİZME VERİLECEKTİR”

“Fay sınırını oluşturan Sivas’ın doğusu ile Mersin’in doğusundaki kısım bir vakitler bu ülkenin en inançlı bölgesiydi” diye devam eden Kamalak, şöyle konuştu:

O bölgeler Ulusal Görüş’ün kalesiydi. Diyarbakır ve öbür vilayetler Refah Partisi’nin belediye başkanlıklarını kazandığı vilayetlerimizin başında geliyordu. Bizden koparıldı, AK Parti’ye verildi.

AK Parti’den koparılıp şu an şeytanlaştırılmış diye tabir edilen öteki bir partiye verildi.

Emin olun yarın oradan da koparılacak, tahminen de İsrail’e, siyonizme verilecektir. Biz onun için diyoruz vebali büyük olanla ittifak yapılamaz diye.

Karar