50’den çokça göç temalı sineması 21 Haziran’a kadar online izleme fırsatı sunan yerkürenin birinci Memleketler arası Göç Sinemaları Şenliği, uzun metraj 8 sinemanın nokta aldığı ‘Yeni Yurtlar’ hususî seçkisini izleyiciyle buluşturuyor. Uzun metraj 8 sinemanın bölge aldığı seçkide doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan mültecilerin ‘Yeni Yurtları’na uzanan yolculukları, hayat uğraşları, eski alışkanlıkları ve hasretlerini anlatan sinemalar nokta alıyor. Bu sinemalar arasında katıldıkları değerli şenliklerde mükafata layık görülen 5 yerli-yabancı prodüksiyonu KARAR okuyucularımız için derledik. Sinemaları fiyatsız izlemek için ‘festivalscope.com’ sitesine üye olarak, rezervasyon yaptırabilirsiniz. Rezerve ettiğiniz sinemaları 24 saat içerisinde izlemeniz gerekiyor. Bu sebeple, hafta sonu konuttaki film programını dikkatli planlamanız değerli.
PATLAMA
Maria Lafi’nin yönettiği ve birçok şenlikte armağan alan ‘Patlama’, tıpkı mahallede yaşayan dört yabancının hayatlarının, Filipinli genç Ige’nin Paskalya Bayramı’ndan evvelki pazar günü mahalledeki posta kutusunu yalnızca gırgır olsun diye patlatmasının akabinde değişimini anlatıyor. Çünkü patlamada bu dört yabancı için hayati ehemmiyete sahip evraklar de tahrip olmuştur.
ILAH GÖÇMEN EVLATLARI SEVER Mİ ANA?
Rena Lusin Bitmez’in birçok şenlikte armağan alan ‘Tanrı Göçmen Evlatları Sever Mi Ana?’ sineması İstanbul’a göç eden Ermeni bir ailenin tüm zorluklara karşın evlatlarına eğitim vermek istemesi üzerine şekilleniyor. Sinema sırasında, yabancı bir memlekette yaşayan evlatların savaşı, hayatları, eski alışkanlıkları ve hasretleri onların gözünden seyirciye aktarılıyor.
YAMYAMLIK GÜNLERİ
Belgesel yapımcısı Teboho Edkins’in birinci uzun metrajı ‘Yamyamlık Günleri’ asimilasyon sıkıntısını İnekleri kutsal kabul eden Basotho halkı ve hırslı bir tüccar arasında yaşanan anlaşmazlıklar üzerinden aktaran sinema, Güney Afrika’nın kırsal bir yerine gelen yeni Çinli girişimcilerinin nahiyenin güç istikrarlarının bozulmasına neden oluşunu irdeliyor.
ENSTANTANE
Hakan Aytekin’in yönettiği ‘Enstantane’, yaklaşık 40 yıl evvel Mardin-İdil’de 18 Süryani’nin konum aldığı bir fotoğraf karesi, bir enstantaneden yola çıkarak Süryaniler arasındaki milletlerarası göçü ‘gidenler’ ve ‘kalanlar’ bağlamında ele alıyor. Günümüzde, sinemada hikayesi anlatılan 18 insandan dokuzunun Almanya’da, yedisinin İsviçre’de, ikisinin hala Türkiye’de yaşadığı biliniyor.
DÖNÜŞ YOLU
Dimitri Petrovic/Maxime Jennes’in direktörlüğünü üstlendiği ‘Dönüş Yolu’nda unutulan binlerce göçmenin yaşadıklarını Iraklı Hüseyin’in Brüksel’den Atina’ya uzanan kuvvetli yolculuğunda gözler önüne seriyor. Seyahat ettiği devletlerle şekillenen Hüseyin’in hikayesi Avrupa’daki bencil topluluğu da izleyiciye çarpıcı bir halde aktarıyor.
Karar
