TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan GÜZEL Parti TBMM Küme Lideri İsmail Tatlıoğlu, “Dün patatesçi soğancı teröristti, ondan evvel muhalif partilere oy verenler teröristti. Daha sonra marketçiler terörist artık de tabir hürriyetini kullanan öğrencilerin tamamı için kullanılan bir kavram.” sözlerini kullandı.
DÜZGÜN Partili Tatlıoğlu, Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasıyla başlayan protestolar ve sonrasında yaşanan gelişmeleri kıymetlendirdi.
DÜN PATATESÇİ SOĞANCI TERÖRİSTTİ, ARTIK DE ÖĞRENCİLER
Tabir hürriyetini kullanan öğrencilerin ‘terörist’ ilan edildiğini belirten Tatlıoğlu, “Türkiye’nin hem söz hürriyetini sağlayan hem de manipülasyonu önleyen bir devlet sahip olmalıdır, devlet kendisine yakışır işler yapmalıdır. Fakat ne yazık ki baktığımızda şahsen devletin yakışır işler yapmakla sorumlularının yalnızca kitlelerin tamamını terörist tanımlamasıyla olayı kapattırmaya Türkiye’yi de susturmaya çalışmaktadır. Teröristin yeri sokakta değil ceza konutudur. Bunu da yapması gereken şahsen devlettir. Dün patatesçi soğancı teröristti, ondan evvel muhalif partilere oy verenler teröristti. Daha sonra marketçiler terörist artık de tabir hürriyetini kullanan öğrencilerin tamamı için kullanılan bir kavram.” tabirlerini kullandı.
BU LİSAN YÖNETEMEMENİN LİSANIDIR
İktidar yöneticileri tarafından kullanılan lisanın toplumsal bütünlüğü bozduğunu belirten Tatlıoğlu şu açıklamaları kaydetti:
“Toplumsal bütünlük ve huzurlu bir ülke hele yöneticiler için hiç de şık hakikat ve nezaket içeren kavramlar değiller. Bu lisan yönetememenin lisanıdır. Bu lisan Türkiye’ye hakim olamamanın, geçerli siyasetler üretememenin ve ülkenin geldiği noktada toplumsal karşılığı kaybetmenin getirdiği bir tepki olarak yazıyoruz. Bunu daha evvel Sayın Erdoğan’dan görüyorduk. Bunu Meclis’te bütçe görüşmelerinde bakanlarda gördük artık bakan yardımcılarında görüyoruz bürokratlarda görüyoruz. Türkiye’de üniformasız paşalar 28 Şubat sürecini andırır halde seçilmişlere ve topluma atarlık yapmakta, seçilmişlere taraf vermeye akıl öğretmeye çalışmaktadır. Bu yeni bir vesayet biçimidir ve sarayı bu oligarşik yapısı çerçevesinde Türkiye’yi getirdiği yer maalesef ne hukukunda, ne iktisadında, ne eğitiminde, ne liyakatında hiçbir katkı sağlamadığı bir yerdir”
LİYAKATSIZ TAKIMLARIN MALİYETİNİ ORTA VE DAR GELİRLİ KISIMLAR ÇEKİYOR
Emekli ve memurun satın alama gücünün düştüğünü lisana getiren İsmail Tatlıoğlu, “Liyakatsız takımların ve hesapsız siyasetlerin maliyetini aziz milletimiz özellikle orta ve dar gelirli bölümler çekmektedir. Nasıl çekmektedir? Yüksek faizi ödeyerek. Bu faiz maliyeti girdilere ve enflasyona yansımaktadır. Emekli ve memurlar kendi gelir kümelerine ilişkin enflasyon yüzde 36’dır ve satın alma güçleri düşmüştür, önemli manada yoksullaşma vardır. Esnafımız Anadolu Ajansı’nı Ankara’da Sitelere davet ediyor. Küçük sanayi sitelerine davet ediyor, İstanbul’daki esnaf davet ediyor. Tekrar yandaş medya çok değişiktir çöpten nasıl sağlıklı besin çıkarılır çok acıdır. Bir öbür gazetemizin marketlerden almayın, yemeyin ve içmeyin kampanyası başlatmış. Milyonlarca lira alarak televizyonlarda dini vaazlar veren hocanın fakirlik övgüleri de bir öbür taban not olarak bugünkü konjonktürün acı kırılma noktası ve tarihe düşen not olarak karşımıza çıkmaktadır.” diye konuştu.
TÜRKİYE YÖNETİLEMİYOR
Türkiye’nin yönetilemediğini söyleyen Tatlıoğlu, “Döviz kurunu tutamıyoruz Merkez Bankası rezervlerini eritelim, enflasyon tutamıyoruz faiz oranlarını yükseltelim, bütçeyi finanse edemiyoruz muhtaçlık akçesini hazineye devredelim, kaynak aktaramıyoruz Türkiye Varlık Fonunun kuralım ve istediğimiz üzere kullanalım. Bu Türkiye’nin yanlış yönetildiğini göstermiyor Türkiye’nin yönetilemediğini gösteriyor. Türkiye’nin süratle kendini toparlayabileceğine ve iktisadını, hukukunu eğitimini çok çabuk güncelleyebileceğini ve kısa müddette bir coşkuya kavuşacağına inanıyoruz bunun için tek şey siyasal iklimin değişmesi ve partilisi cumhurbaşkanlığı sisteminin değişmesidir.” dedi
AŞI SAYILARI DA TAKVİM DE TUTMADI
İktidarın aşı siyasetini da eleştiren İsmail Tatlıoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Koronavirüs aşılama sürecine yönelik Sıhhat Bakanı’nın plan bütçe kurulundaki görüşmelerde 2021 aşı programı için verdiği sayı ve takvimin tutmadığını söyledi.”
Tatlıoğlu, şu an prestiji ile Sinovac dışında rastgele bir aşı çalışmasının da olmadığını bununla ilgili süratli bir programın ilerlemesini beklediklerini işaret etti.
Karar
