Para kazanmak için Almanya’ya gurbete giderek oradaki çalışma sistemine ahenk sağlamaya çalışan bir karakteri canlandıran Kemal Sunal’ın, ‘Gurbetçi Şaban sineması ne vakit çekildi?’ sorusu, günümüzde de hâlâ merak edilir. Şaban’ın başından birçok hadisenin geçtiği ve tecrübeleriyle her sorundan alının akıyla çıktığı Kemal Sunal’ın Gurbetçi Şaban sineması, izleyenlerden geçerli not alıyor…

GURBETÇİ ŞABAN SINEMASI NEREDE VE NE VAKIT ÇEKİLDİ?

Kemal Sunal’ın hayat verdiği ‘Gurbetçi Şaban’ sineması 1985’te Almanya’nın Köln kentinde çekildi.

KONUSU

Köyde işsiz bir biçimde yaşayan ve para kazanmak için Almanya’ya gurbetçi olarak göç eden Şaban, oradaki çalışma sistemine adapte olmakta zorluk çekiyor. Başından birçok hadise geçen lakin kimi vakit talihiyle kimi vakit da zekâsıyla karşı karşıya kaldığı vakalardan anlının akıyla çıkan Gurbetçi Şaban, emekçi olarak girdiği fabrikayı satın alıyor. Devletin çocuk başına yardımda bulunduğunu öğrendikten sonra köydeki çocukları nüfusuna geçiren ve adım adım servetine servet katan Gurbetçi Şaban’ın öyküsü, günümüz Türkiye’sinde bile izleyenleri güldürmeyi başarıyor…

OYUNCULARI

Kemal Sunal: Şaban Yıldız
Reha Yurdakul: Türk fabrika emekçisi
Müge Akyamaç: Bahar 
Yavuzer Çetinkaya: Fritz 
Ayten Erman: Alman işverenin eşi
Baykal Kent: Fabrika amiri

KEMAL SUNA KİMDİR?

11 Kasım 1944’te Malatya’da doğan ve ailenin üç çocuğunun en büyüğü olan Kemal Sunal’ın annesi mesken hanımı, babası Mustafa Sunal ise bir markette personel olarak çalışıyordu. Fiziki imajı olarak babasına çok benzeyen Kemal Sunal’ın, kendisinden küçük Cemil ve Cengiz isminde iki kardeşi bulunuyordu.

Çocukluk devirlerini Küçükpazar'da geçiren ve o periyotlarda utangaç biri olan Kemal Sunal, bazen dış dünya ile irtibatını kesiyordu. İlkokula başladığı vakit, okula annesi ile birlikte giden Kemal Sunal, sınıftaki tüm çocuklar ağlarken, hiçbir şey söylemeden annesinin yanında duruyordu. Ortaokul periyotlarında utangaç ve efendi bir insan olarak bilinen Kemal Sunal’ın, lisede çekingenliğinden eser kalmadı.

Okul hayatına Mimar Sinan İlkokulunda başlayıp Vefa Lisesi’nden mezun olan Kemal Sunal, dar gelirli bir ailede büyüdü. Yaramaz fakat keyifli bir çocukluk geçiren Kemal Sunal, Marmara Üniversitesi Bağlantı Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Kısmında Üniversite tahsiline başladı. 

12 Eylül periyodunda tahsilini yarım bırakmak zorunda kalan Kemal Sunal, gençlik vakitlerinde tiyatroya olan ilgisi Ideoloji öğretmeni Belkıs Bakır tarafından keşfedilmişti. Öğretmeni, onu bu yolda profesyonel bir formda çalışan isimlele tanıştıracaktı. Ancak babası Kemal Sunal’ın tiyatrocu olma isteğine karşı çıkmıştı. Öğretmeni ise bir mühlet sonra babasını da ikna etti.

Öğretmen Bakır, Kemal Sunal’ı Kenter Tiyatrosuna götürerek, Müşfik Kenter ile tanıştırdı. Sanat hayatı, “Zoraki Tabip” isminde tiyatro oyunuyla başlayan Kemal Sunal, 1 sene kadar Kenterler Tiyatrosu'nda çalışmasının akabinde Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda misyon aldı. 1973’te Ertem Eğilmez'in yönettiği Tatlı Dillim sinemasıyla sinemaya adım atan Kemal Sunal, kalabalık takımlı sinemalarda oynamaya başladı. Türk sinemasının en büyük komedyenlerinden biri hâline gelen Kemal Sunal, arka arda oynadığı sinemalarında hem maddi hem de manevi büyük bir muvaffakiyet sağladı. 

Sinemalarda birçok vakit şanslı, saf fakat iyi yürekli karakterlere hayat veren Kemal Sunal, 1976’da oynadığı Kapıcılar Hükümdarı sinemasında gösterdiği başarısıyla 1977’de Antalya Sinema Şenliğinde Altın Portakal En Güzel Erkek Oyuncu Ödülünün sahibi oldu. Akabinde aldığı rollere muvaffakiyetle hayat veren Kemal Sunal, Yeşilçam'ın güldürüde parmakla gösterilen ismi olmayı da başardı. Sinema sinemalarında Şaban tiplemesi ile isminden kelam ettiren Hababam Sınıfı serisi ile de akıllarda yer edinen Kemal Sunal, oynadığı sinemalarda halk kahramanını canlandırırken, haksızın haklıya karşı daima savunucusu oldu.

1974’te evlenen Kemal Sunal, Ezo ve Ali isimlerinde, biri kız başkası erkek iki çocuğu oldu. 1977 yılında Antalya Sinema Festivali'nde En Âlâ Erkek Oyuncu mükafatını alan Kemal Sunal, oyunculuğu ve bilhassa değişik tiplemesiyle Türk sinemasında güldürü oyunculuğuna yeni bir soluk kazandırdı. 

1990'lı yıllar prestijiyle sinemaları kesintisiz bir formda televizyonlarda yayınlanmaya başlayan Kemal Sunal, bu gösterimlerden hiç para kazanmadı. 12 Eylül periyotta yarım bıraktığı üniversiteyi, Marmara Üniversitesi Bağlantı Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümünü'nden mezun olarak 1995’te bitiren Kemal Sunal, yüksek lisans yapmaya başladı. Yüksek lisans tezi 2005’te ailesi tarafında “TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü” isminde kitap hâline getirilip yayınlanan Kemal Sunal, hayatı boyunca toplam 82 sinemada oynadı.

Kemal Sunal, 3 Temmuz 2000'de Balalayka ismindeki sinemanın çekimlerine başlamak için Trabzon'a gitmek üzere bindiği uçakta geçirdiği kalp krizinin akabinde hayatını kaybetti.

Karar