Taliban’ın ilerleyişi yeni göç dalgasını tetikleyince, Batı’dan yeniden 3.5 milyon Suriyeliye mesken sahipliği yapan Türkiye’yi işaret eden açıklamalar geldi. Avusturya Başbakanı “Afgan göçmenlerin Türkiye’de kalmaları daha doğru” dedi. Akabinde ABD, kendi isimlerine Afganların tahliyesi için komşu ülkelerle görüştüklerini ve İran üzerinden Türkiye’ye gidebileceklerini bildirdi. Washington’un planına Dışişleri’nden ‘Kime sordunuz’ reaksiyonuyla karşılık geldi.
‘ÇEKİNCEMİZ YOK, FİNANSMANI İYİ YÖNETEREK DARDA KALANA ELİMİZİ UZATIRIZ’
Akabinde ‘Biden’la görüşmede muahede yapıldı’ argümanları lisana getirildi. Tartışmaların ısındığı süreçte Cumhurbaşkanı birinci defa değerlendirmede bulundu. Erdoğan, 4 milyon Arap ve Kürt mültecinin müdafaa altına alınmasının gücü gösterdiğini söyledi. “Finansmanı iyi yönettiğimiz için bunu başarıyoruz. Bundan sonra da yeniden finansı iyi yöneterek bu cins adımları atacağız. Bundan hiçbir çekincemiz yok. Biz güçlü, darda kalana elini uzatan bir Türkiye’yiz” dedi.
TÜRKİYE’YE GELEN AFGANLAR MÜLTECİ DEĞİL ABD İÇİN ÇALIŞMIŞ ASKERLER
Kılıçdaroğlu: ‘Finansmanını iyi yönettiğimiz için mültecileri alıyoruz, daha da alacağız’ demişsin. Halkın huzurunu satmayı ‘yatırım’ olarak görüyorsun. Gel, mahallesini satmak istediğin halktan onay alıp seçime gidelim. Erdoğan, Afganlarla ilgili sorulara cevap vermekten kaçıyor. Zira yakalandı. Türkiye’ye gelen Afgan erkek kümeler mülteci değil, ABD’ye hizmet etmiş askerler. ‘İyi finansmanla yenilerini alacağız’ söylemi bunlar için de geçerli mi?
Washington’un Afganlar için üçüncü ülke üzerinden tahliye formülünün ortaya çıkmasıyla mülteci gündemi tekrar ısındı. Erdoğan “Güçlüyüz, finansmanı iyi yönetiyoruz” dedi, yeni göçmenlerin kabul edileceğinin sinyalini verdi. CHP başkanı “Afgan erkek kümeleri mülteci değil, onlar ABD’ye hizmet etmiş askerler” sözlerini kullandı.
ABD’nin 20 yıl sonra Afganistan’dan çekilmesinin akabinde ülkedeki Taliban hakimiyeti pekişti. Örgütün ilerlemesinin akabinde etraf ülkelere akın edenlerden birden fazla İran üzerinden 3 bin km yol kat ederek Türkiye’ye ulaştı. Van’da yaşayan bir vatandaşın, konutunun önünde çektiği görüntüdeki Afganlar toplumsal medyada gündem oldu. Tamamı genç erkeklerden oluşan kafile dikkat çekti.
Resmi bilgilere nazaran 3.6 milyon Suriyeliye mesken sahipliği yapan Türkiye, karşı karşıya olduğu Afgan göçünü tartışırken beka sorunu olarak bedellendirilen bahis hakkında başkentlerden gelen açıklamalar rahatsızlık yarattı. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, Afganlar için ‘Türkiye’nin hakikat yer olduğunu’ ileri sürdü. Belçika İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Sami Mehdi, Türkiye ile Avrupa Birliği ortasındaki mutabakatın Afganları da kapsayacak formda genişletilmesi davetinde bulundu.
Son olarak Washington’un planı ortaya çıktı. ABD’ye yerleşmek isteyen Afganların ülkelerinden kendi imkanlarıyla çıkarak üçüncü bir ülkeye gitmelerinin öngörülmesi dikkat çekti. Buna nazaran Afgan mültecilerin ABD’ye müracaat sürecinin tamamlanması için üçüncü ülkelerde 12 ila 14 ay beklemeleri gerekecek. Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin açıklamasına reaksiyon göstererek “Türkiye olarak, ABD’nin sorumsuz ve ülkemize istişareden aldığı kararı kabul etmiyoruz” açıklamasını yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise mültecileri Türkiye dahil hiçbir ülkeye yönlendirmediklerini belirterek, açıklamalarının neden olduğu tasadan “üzüntü duyduklarını” söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün cuma namazı çıkışında göçmenlere ait dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“Son vakitlerde Türkiye’yi yoksul fukara, garip gureba göstermek için, insan söylemek de istemiyor, ‘Help Turkey’ diye bir kampanya başlattılar. Doğal bunun karşısında bizim söyleyeceğimiz ne var? Tek şey var; ‘Güçlü Türkiye’, biz güçlüyüz. Gerçekten fazla dayanamadılar, çabucak kısa bir müddet içerisinde de ‘Help Turkey’i çektiler, sildiler. Kobani’de bu millet büyük bir imtihan verdi ve Kobani’yi biz çözdük. Kobani’deki bütün o Kürt vatandaşlarımızı biz müdafaa altına aldık” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Şu anda şayet Türkiye’de 4 milyon yüklü olarak Arap ve Kürt mülteci varsa, onlar bizim muhafazamız altındaysa, göçmenleri müdafaası altına alan Türkiye herhalde zayıf bir ülke değil. Güçlü olduğu için bu insanları muhafazası altına alıyor, alırken de bunu mevcut imkanlarıyla alıyor, finansmanı iyi yönettiği için bunu başarıyor. Bundan sonra da yeniden finansı iyi yönetmek suretiyle bu cins adımları atacağız ve bundan da hiçbir çekincemiz yok. Zira biz güçlü Türkiyeyiz, biz darda kalana elini uzatan, koşan bir Türkiyeyiz. ‘Biz iktidara gelince burada ne kadar Suriyeli varsa bunların hepsini kovacağız.’ diyen bir iktidar olarak gelmedik. O, Bay Kemal’in şahsiyetidir. O, bu cins Türkiye’deki mültecileri kovmanın hesabı içerisindedir.”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın kelamlarına toplumsal medyadan cevap verdi. Seçim davetini yineleyen CHP önderi, Türkiye gelen Afganların mülteci değil ABD’ye hizmet eden askerler olduğunu savundu: ‘Finansmanını iyi yönettiğimiz için mültecileri Türkiye’ye alıyoruz, daha da almaya devam edeceğiz’ demişsin, Erdoğan. Halkın mahallelerini, huzurunu satmayı ‘yatırım’ olarak görüyorsun, bunu açıkça söylüyorsun. Gel mahallesini satmak istediğin halktan onay alalım, seçime gidelim. Halkın mahallesi, halkın kararı. Neden kaçıyorsun? Tekrar ediyorum; sığınmacı sıkıntısı, ülkemizin en dezavantajlı mahallelerini, en fakir bölgelerini vurmuştur. Erdoğan Arap mülteci-Kürt mülteci diyerek güya siyasal strateji yapıyor ancak külliyen halkı manipüle etmeye çalışıyor. Gerçek şu ki kendisi, ülkemizin en gelişmemiş bölgelerinin gençlerini tarumar etmiştir. Türk gençlerimizin de Kürt gençlerimizin de hayatı tarumar olmuştur. Erdoğan siyasal manipülasyonlar peşinde. Birebir Erdoğan, basının Afganlarla ilgili sorusuna cevap vermekten kaçıyor. Zira yakalandı. Türkiye’ye gelen Afgan erkek kümeleri mülteci değil, onlar ABD’ye hizmet etmiş askerler. Erdoğan, ‘iyi finansmanla yenilerini alacağız’ telaffuzun bu gelen Afganlar için de geçerli mi?
Karar
