Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde düzenlenen 4. Milletlerarası Necmettin Erbakan ve Ulusal Görüş Sempozyumu’na görüntü ileti gönderdi.
Erdoğan görüntü iletisindeki konuşmasına, 54’üncü hükümetin Başbakanı, Ulusal Görüş hareketinin başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a Allah’tan rahmet dileyerek başladı.
‘BÜYÜK DAVA ADAMLARI CANLARI KIYMETİNE TOPLUMLARA REHBERLİK EDER’
Büyük dava adamları ile gönül ve fikir insanlarının, gökteki yıldızlar üzere olduğunu belirten Erdoğan, “Gecenin zifiri karanlığında yıldızlar nasıl bize tarafımızı gösterirse o beşerler da bağrından çıktıkları milletlerine güç vakitlerde birer ışık olur. Onlar; ortaya koydukları yapıtlarıyla engin gönül dünyalarından yayılan hikmet dolu fikirleriyle Hak yolunda gerektiğinde canları kıymetine verdikleri gayretleriyle içinde yaşadıkları toplumlara rehberlik eder. Onlar; aydınlık yüzleriyle yolumuzu aydınlatan birer şimal yıldızı; hak davanın, ülkeye ve millete hizmet davasının birer sancaktarıdır” dedi.
‘VİZYON VE MİSYON SAHİBİ BİR ŞAHSİYETTİ’
Erdoğan, çok uzun yıllar kendisiyle siyaset yaptığı merhum Erbakan’ın işte bu türlü abidevi ve çok taraflı bir insan olduğunu lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rahmetli Hocamız, 85 yıllık çileli ömrünü öğrenmeye, öğretmeye, hizmete, bu ülkenin ufkunu açmaya adamış büyük bir münevverdi. Siyasetteki uğraşının öncesinde akademideki bilhassa mühendislik alanındaki üstün başarılarıyla temayüz etmiş gerçek bir bilim adamıydı. Merhum Erbakan, fildişi kulelerde ahkam kesmek yerine milletin içinde, milletiyle birlikte ülkesi için çalışan vizyon ve misyon sahibi bir şahsiyetti.
”BATIL BİR DAVADA TEPE OLMAKTANSA, HAK OLAN DAVADA ZERRE OLMAYI’ TERCİH ETTİ’
Türkiye’nin endüstrileşmesine ömrünü vakfeden Hocamız, traktör ışığında fabrika temelleri atacak kadar vatanına aşık bir görev insanıydı. O, ömrü boyunca daima rüzgara karşı yürümesine karşın, hiçbir vakit yılmadı; yılgınlığa ve ümitsizliğe asla kapılmadı. ‘Bir çiçekle bahar olmaz’ diyenlere, ‘Her barın bir çiçekle başladığını’ söylemiş, buna inanmış, siyaset çabasını daima bu ruhla yürütmüştür. 1970’lerden itibaren içinde yer aldığı koalisyon hükümetlerinin tamamında ‘Yeniden büyük Türkiye’ mefkuresine sıkı sıkıya sarılmıştır. Ülkeyi esir alan, milletin kıt kaynaklarını adeta yurt dışına peşkeş çeken ‘montaj sanayi’ yerine, ‘ağır sanayi’ atılımını savunmuştur.
Erbakan Hocamızın, Kıbrıs Barış Harekatı’ndaki rolü ise tarihimize altın harflerle yazılmış bir öteki kıymetli başarısıdır. Kurduğu 5 partinin 4’ü kapatılmasına karşın, o her vakit siyaseti, siyasetin imkanlarını savunmuş; sokağa ve şiddete asla prim vermemiştir. Merhum Erbakan, şahsen kendi sözüyle ‘Batıl bir davada tepe olmaktansa, hak olan davada zerre olmayı’ tercih etmiştir” tabirini kullandı.
“94 RUHU VE 2053 VİZYONU İLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Erbakan Hocamız bu süreçte birileri tarafından hayalperest olarak nitelense de argümanlarından ve gayelerinden hiçbir vakit vazgeçmemiştir” diyen Erdoğan, “Yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya diyerek sembolleştirdiği davasına son nefesine kadar sahip çıkmıştır” sözlerini kullandı.
Erdoğan, “Büyük bir memnuniyetle tabir etmek isterim ki; Merhum Erbakan’ın hayalini kurduğu, uğruna ömrünü adadığı, sıkıntı çektiği ülkülerinin değerli bir kısmını hamdolsun son 19 yılda gerçeğe dönüştürdük” tabirlerini kullandı. Erdoğan şöyle devam etti:
“28 Şubat periyodunun evlatlarımızı maruz bıraktığı adaletsizlikleri ortadan kaldırarak, kılık-kıyafet üzerindeki yasaklara son verdik. İmam Hatip okullarının kapısına vurulan prangaları parçalayıp attık. Milletin üniversitelerini hiçbir ayrım yapmadan milletimizin evlatlarının tamamına açtık. Erbakan’ın ulusal iradenin egemenliğinde vazgeçilmez gördüğü Başkanlık sistemini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülkemize kazandırdık. 86 yıllık mahzunluğun akabinde Sultan Fatih’in emaneti olan Ayasofya’yı tekrar ibadete açarak mümin gönüllerle buluşturduk. Büyük Çamlıca Camii’nin yanı sıra Taksim Camii’ni de inşa ederek İstanbul’umuzun kadim kimliğini daha da güçlendirdik.
‘DIŞ SİYASETTEN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE TÜRKİYE’Yİ TARİHİNİN EN İYİ DÜZEYLERİNE TAŞIDIK’
Savunma endüstrinde bilhassa Türkiye’yi kendi silahını, kendi gemisini, kendi topunu, kendi insansız hava araçlarını üreten, bunları ihraç eden bir ülke pozisyonuna getirdik. Filistin ve Kudüs sıkıntısı başta olmak üzere İslam dünyasının kanayan yaralarına sürekli merhem olmaya çalıştık. Karşımızda kim olursa olsun hakkı haykırmakta ve adaleti savunmakta hiçbir vakit çekinmedik. Ulaşımdan sıhhate, adaletten emniyete, tarımdan güce, dış siyasetten hak ve özgürlüklere, her alanda Türkiye’yi tarihinin en iyi düzeylerine taşıdık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erbakan’ın daima hayali olan büyük, güçlü, müreffeh önder Türkiye’yi kurana kadar durmayacaklarını, 94 ruhu ve 2053 vizyonu ile çalışmaya devam edeceklerini kaydetti
Karar
