Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye için itimat ve istikrar diyerek inandığımız yolda hangi istikamette yürüyeceğimizin tahaddüdünü verdik.
Konya’da Türk Yıldızları olarak bildiğimiz uçaklarımızdan birisi mlesef düşüyor ve pilot yüzbaşımız da şehit oluyor. Allah’tan kendilerine rahmet diliyoruz. Daima birlikte tüm şehitlerimizin ruhuna Fatiha okuyalım. Gerek ailesine gerekse tüm silahlı kuvvetlerimize, milletimize başımız sağolsun diyorum.
Tüm kalbimizde milletimizin önünde yesyeni bir devrin açıldığına inanıyoruz. Türkiye için bu vizyon iç geçirilecek, iç geçirmek suretiyle söz ettiğimiz bir düş ötesinde somut bir hal almıştır.
Önümüze çıkarılan mahzurları birer birer aşarak buralara geldik. Ülkemize kazandırdığımız yapıtları her fırsatta hatırlamamızın 2023 vizyonumuza atıfta bulunmamızın sebebi budur. Madalyonun öbür yüzünü görmezden gelmiyoruz, kendi içimizde değişimler yapmamız gerektiğini biliyorum. Bu değişimi hayata geçirmeye başlıyoruz. Asla yanlışı savunmuyor, çabucak gereğini yerine getiriyoruz.
Milletlerarası alanda Türkiye’nin geldiği kabullenemeyenler var. Terör koridoru oluşturma projesinden vazgeçmeyenler var. İçeride siyasetini kendi ülkesinin felaketi üzerine kuranlar var. Proje partiler, proje kampanyalar üzerinden bizi yıpratmaya çalışanlar var. Ülkemizin içerideki ve dışarıdaki kazanımlarından asla vazgeçmeden, çok daha iyisi, çok daha iyisi için sıkı bir formda çalışıyoruz.
Biz ramazan ayındaki önlemlerimizi hadise sayılarımızı birkaç bine düşürebilirsek, yaz aylarındaki ticari hareketliliği yakalayabiliriz. Aksi takdirde bir yaz dönemini daha kaçırmakla kalmayacak, pek çok alanda önemli meşakkatler yaşayacağız. Tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar ruhumuzu zenginleştirirken, önlemlere riayet ederek salgının boynunu da Allah’ın müsdesiyle kıracağız.
‘Sabreden zafere ulaşır’ diyerek her birimiz kendi alanımızda üzerimize düşenleri yerine getireceğiz.
Türkiye’nin en kıymetli sorunu, muhalefetin duruşundaki bozukluktur. CHP’nin başındaki zat yarısı palavra, yarısı yanlış olduğu halde atomu parçalamanın formülünü bulmuş edasıyla daima konuşuyor. Birebir yanlışı tekrar ediyor. Karşımızda o denli formsuz bir gereç var ki, neresini düzelteceğimizi bilmiyoruz. Bu zat son periyotta bol keseden vtler sıralamaya başladı.
Karar
